Sadece Samsunspor

Yıllarını gazeteciliğe ve yazarlığa adamış büyüklerimizin yanında biz genç kardeşlerine güvenerek köşe emanet etmiş Denge Gazetesi'ne teşekkür ederek başlamak istiyorum ilk yazıma. Birkaç cümleyle kendimi tanıtmam gerekirse, yaşımın 22 olduğunu, bir avukat adayı olduğumu ve sadece Samsunsporlu olduğumu belirtmek isterim ki bu durum en çok gurur duyduğum ve bu satırları bana yazabilme imkanı veren özelliğimdir.
  Elimden geldiği kadar buradan Samsunspor yazıları yazacağım sizlere. Eğrisiyle doğrusuyla, dilimin döndüğü kalemimin yettiği kadarıyla sadece Samsunspor"dan bahsedeceğim. Her yazdığımın doğru olacağına garanti veremem ama her yazdığıma inandığıma, kasten yanlış yazmayacağıma, kalemimden her çıkanın sadece bana ait olduğuna ve sonuna kadar arkasında durabileceğime kefil olabilirim. Amacım asla ve asla körü körüne eleştirmek değil, genç ve taze bir bakış ile gördüğüm doğruları aktarmak olacaktır. Kimseye tetikçilik yapıp birilerini karalama yada birilerinin dolduruşuna gelip şakşakçılık yapma yolunu da seçmeyeceğim. Çünkü bunu yapmamı gerektiren hiçbir neden yok. İleride yazmaya devam edeceksem de bu Samsunspor"un başarısı için olacak tıpkı bugün olduğu gibi. Bunun yanında ben asıl mesleğimi icra etmeye devam edeceğim nasip olursa. Ancak bu demek değildir ki, doğruları gördüğümde alkışlamayacağım veya yanlış yola girenleri uyarmayacağım.
  Değinmek istediğim bir husus daha var ki, o da şudur; herkesle yazılarımı, yapmaya çalıştığım kadarıyla yazarlığımı, hatta ve hatta doğru bildiklerimi tartışırım, ancak Samsunsporluluğumu ve takımıma olan sevgimi ne kimseyle tartışır ne de laf ettiririm. Daha öncede belirttiğim gibi bu köşe bana edebiyatımdan dolayı değil, Samsunsporlu duruşumdan dolayı emanet edildi ve bu ilk günden son yazacağım yazıya kadar tek pusulam Samsunsporluluğum olacaktır, başka bir şey değil. Ben spor yazarı değil, Samsunspor taraftarıyım, hayatım boyunca da üst kimlik olarak bunu taşıyacağım.
  Takımımızın şu anki durumundan dolayı sırtına dönenlere inat, zor zamanlarda bu işe kalkışmak çevreme göre beyhude bir çaba olsa da, karanlık zamanlardan el ele çıkıp güneşin yeniden doğduğuna şahit olduğumuzda sevincimizin bir anlamı olması için şimdi bu sıkıntıları çekmek bana hazır başarılardan çok mantıklı ve karakterli bir duruş olarak gelmekte. Bu takım yeniden benim diyen takımları dize getirecek seviyeye geldiğinde ortaya çıkan iyi gün seyircilerinden olmaktansa, o seviyeye çıkarken bir adım da olsa katkı sağlayan, her türlü derdi tasayı sırtlayan gerçek taraftarlardan olmak boynumun borcudur. Zafere giden yolda çekilen çile kutsaldır derler ya, umarım bu yürüdüğümüz yolun sonu zaferlere gebedir.
 Tek hayalim; bir gün sezon sonunda buradan "bir şampiyonluğun öyküsü" başlığı altında geçen muhteşem bir sezonun hikayesini anlatmak. Samsun gibi bir şehrin birlik olması halinde bu çok uzak değil, yeter ki bunun farkına varması gerekenler yaptıkları parklardan bahçelerden kafalarını kaldırıp, boş lafa tahammülü kalmayan Samsunspor kulübünün ve taraftarının çektiği çileyi görsünler. İlk günün acemiliğinde hoşgörünüze sığınıyorum ve ilk söylemem gerekeni son söyleyerek bitiriyorum yazımı, merhaba herkese merhaba tüm Samsunsporlulara ve merhaba mutlu ve umutlu geçmesini dilediğim yeni sezona…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Mustafa KAR Arşivi
SON YAZILAR