Dereler satılıyor

Dereler satılıyor
Doğu Karadeniz HES teknik gezi raporunu açıklayan Elektrik Mühendisleri Odası Samsun Şube Başkanı Mehmet Özkan, "Yapılanlar suyun ticarileşmesinden başka bir şey değil. Resmen derelerimiz satılıyor" dedi

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Samsun Şubesi yaptığı basın toplantısı ile “Doğu Karadeniz Bölgesi HES Teknik Gezisi Raporu”nu açıkladı. Raporun sunumunu yapan EMO Samsun Şube Başkanı Mehmet Özkan, bölgedeki HES projelerinde kamu denetiminin olmamasını eleştirirken, can suyundan, balık geçitlerine, inşaat hafriyatından, dağıtım ve iletim bağlantı sorunlarına, şirketlerin azami kar amacıyla kuralsız çalışmalarına, işyerlerinde taşeronlaşmaya varıncaya kadar uzanan tespitleri ortaya koydu. Basın toplantısında yönetim kurulu üyeleri de hazır bulundu.

"HER TÜRLÜ DENETİMSİZLİĞİ GÖZLEMLEDİK"

EMO'nun HES'lerle ilgili artan tepkiler ve HES yapım süreçlerindeki olumsuzlukları yerinde görmek üzere Doğu Karadeniz yöresine teknik gezi gerçekleştirdiğini belirten Özkan, Trabzon, Rize ve Artvin illerindeki inşaat aşamasında veya yapımı tamamlanmış HES'lere ilişkin hazırlanan raporun sunumunu yaptı. EMO'nun yıllardır hidrolik potansiyelin değerlendirilmesinin önemini vurguladığını kaydeden Özkan "Ancak, hidrolik potansiyelimizin değerlendirilmesinde toplum yararı gözetilmeksizin, derelerimiz piyasacı bir anlayışla özel sektöre devredilmiştir. Hidroelektrik santraller bilimsel ölçütlerle, havza planlaması temelinde, yerel halkın onayı alınarak projelendirilmek yerine; ciddi çevre tahribatları yaratılarak, her türlü denetimden uzak, tamamen şirket kârlılığı temelinde yapılmaktadır" dedi.

"ÜLKEMİZ HES ÇÖPLÜĞÜ OLACAK"

Mehmet Özkan, "Bazı üretim tesislerinin dere yataklarının içine yapıldığı gözlendi. Yol yapımı bahanesiyle dere yataklarının kapatıldığı gözlendi. İmalatta açığa çıkan hafriyatların hiçbir kural gözetilmeden gelişi güzel döküldüğü tespit edildi. Böylece hiçbir zarar görmemesi gereken bitki örtüsü ve ağaçlar bu hafriyatlar nedeniyle zarara görüyor. İşçi güvenliğine ilişkin hiçbir kontrol yok. Bağlantı sorunları gündemde, üretim tesisleri için hazırlanan fizibilite raporlarının yöre koşulları yeterince incelenmeden verildiğini iddia ediyoruz. Bölgede enerji nakil hatları dışında trafo merkezleri de yetersizdir. Yatırımcılar gerek ucuz olması, gerek temin süresinin kısa olması, gerekse ödeme koşullarının daha kolay olması sebebiyle daha çok Çin ve Doğu Avrupa ülkelerinin ürünleri tercih edilmiş. Kısa ve orta vadede ülkemiz HES çöplüğü olacaktır" diye konuştu.

SUYUN TİCARİLEŞTİRİLMESİ VURGUSU

EMO Yönetim Kurulu Üyesi Ali Ergün ise planlanan HES'lerin Türkiye'nin elektrik ihtiyacının karşılanmasında yüzde 10'luk bile pay sahibi olamayacak küçük bir sürü proje olduğuna dikkat çekerek, yöre halkının isteği ya da isteği olmamasının ötesinde enerji arz-talep dengesi açısından da sorgulanması gerektiğini anlattı. Ergün, enerji verimliliğine yönelik önlemlerin tamamen alınması durumunda elektrik tüketiminin yüzde 20'si düzeyinde bir tasarruf sağlanabileceğini, yani aynı üretim ve yaşam standardı için yüzde 20 daha az enerji tüketileceğine dikkat çekerek, sorunun tek başına yöre halkının konumuyla değil, bu gerçekler ışığında değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. EMO'nun ısrarla HES yapılmasını istediğini, ancak gelinen noktada su kullanım hakkını alan ve satan bir yapı kurulduğunu kaydeden Ergün, bunun hidrolik potansiyelin değerlendirilmesi değil, suyun ticarileşmesi anlamına geldiğini, "İster santral yapılsın, ister yapılmasın, bu suyun kullanım hakkının satışıyla, onu köylüye satacaklardır" sözleriyle ortaya koydu.

Zelfi VURAL

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum