100 binin üzerinde istihdam sağlayan dershaneler tedirgin
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Güney Kore'ye giderken uçakta yaptığı "Üniversite sınavlarını ve üniversiteye hazırlık kurslarını kaldırıyoruz" açıklaması sayıları 4 bini aşan dershaneleri tedirgin etti. Türkiye'de 2002 yılında 2 bin 122 olan dershane sayısı geçen yıl itibarıyla 4 bin 193'e yükseldi, burada çalışan öğretmenlerin sayısı ise 19 bin 881 iken bugün 50 bini aştı. Özel Dershaneler Birliği(ÖZDEBİR) Başkanı Faruk Köprülü DÜNYA'ya yaptığı açıklamada, bu aşamada sınavları ve dershaneleri kaldırmanın mümkün olmadığını, açıklamanın duyulduğu andan itibaren yeni dershane kurma hazırlığında olan çok sayıda girişimcinin tedirgin olduğunu bildirdi. DÜNYA'ya bilgi veren özel dershane yöneticileri ise altyapının özel okulara dönüştürülmeye müsait olmadığını belirtirken, sınav ve dershanelerin kaldırılmasının kayıt dışı çalışan büro tipi dershanelerin sayısını artıracağını öne sürdüler.
Eğitimde 8 yıllık kesintisiz eğitimin bölünerek 12 yıla çıkarılmasını öngören düzenlemenin sert tartışmalar yarattığı dönemde, Başbakan Erdoğan'ın üniversite sınavları ve dershanelerin kapatılacağı yönündeki açıklamaları eğitim konusunda yeni bir tartışma daha başlattı.
Erdoğan Güney Kore'de yapılacak nükleer güvenlik zirvesine giderken uçakta yaptığı açıklamada, "Üniversiteye giriş sınavlarını da üniversite hazırlık kurslarını da ortadan kaldırıyoruz. Bu dershaneler ya liseye dönecek ya da kapanacaklar" ifadelerini kullandı. Erdoğan'ın bu ifadeleri sayıları 4 bini aşan dershaneleri ve burada çalışan 100 bini aşkın öğretmen ve idari personeli tedirgin etti.
Yapılan araştırmalara göre 2002 yılında sayısı 2 bin 122 olan dershanelerin sayısı bugün 4 bin 193'e yükseldi. Öğrenci sayısının 602 binden 1 milyon 174 bine yükseldiği dershanelerde, eğitim veren öğretmenlerin sayısı ise 19 bin 881'den 50 bin 432'ye ulaştı. İdari personel ve hizmetlilerle birlikte dershanelerdeki toplam istihdam 100 binin üzerinde olduğu hesaplanıyor.
Köprülü:Tedbirler
alınmadan kapatılamaz
DÜNYA'ya konuşan ÖZDEBİR Başkanı Faruk Köprülü, kendileriyle şu ana kadar herhangi bir görüşme yapılmadığını belirtirken, "Dershaneler bir ihtiyaçtan doğmuştur. Bu ihtiyacı giderecek tedbirleri almadan kapatılması yaklaşımını doğru bulmuyoruz" dedi.
En hakkaniyetli sınavların merkezi sınav olduğunu belirten Köprülü, 200 bin kişinin okumak istediği bir bölümün kontenjanı 5 bin ise bunlar arasından seçme yapmanın doğal olduğunu bildirdi. Notlara göre yerleştirme yapılması halinde de yine dershanelere ihtiyaç olacağını söyleyen Faruk Köprülü, " Bu kez de okuldaki notların yükseltilmesi için takviye ihtiyacı doğacak" dedi.
Yeni sınavın yapılacağı 1 Nisan tarihinden hemen önce gündeme gelen bu sözlerin öğrencileri de tedirgin ettiğini bildiren Köprülü, "Açıklamanın yapıldığı andan itibaren bizi arayanlar yeni yatırım kararlarını gözden geçireceklerini söylediler" şeklinde konuştu.
"Kayıt dışı büroların sayısı artar"
DÜNYA'ya açıklama yapan özel dershane yöneticileri ise bu kararın uygulanabilir nitelikte olmadığını söylediler. Yöneticiler dershanelerin özel okula dönüşecek fiziki ve teknik altyapılarının olmadığının altını çizdiler. Sınav ve dershanelerin kaldırılmasının yeni yapılanmaya yol açacağını öne süren yöneticiler, "Bu sefer de zaten var olan, kayıt dışı çalışan büro şeklinde yapılanmaların sayısı artacaktır. Sistemin analizi bir bütün olarak yapılıp, buna göre karar verilmesi gerekiyor" diye konuştular.
Sezer hizmet satın
almayı iptal etmişti
Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarından önce devletin özel sektörden hizmet alma yoluyla eğitimin özelleştirilmesi konusu Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanlığı döneminde de gündeme gelmişti. O dönem hazırlanan Özel Eğitim Kurumları Yasası'nın "Bakanlık, kurumlardan 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde hizmet satın alabilir" şeklindeki hükmü Sezer tarafından veto edilerek Anayasa Mahkemesi'ne taşınmıştı. Sezer'in uyarısı üzerine düzenlemeden, özel okullarda eğitim görecek bazı öğrencilerin paralarının devlet tarafından karşılanmasını öngören hükümler de çıkarılmıştı.
Sezer iptal gerekçesinin son bölümünde, "Devletin eğitim alanındaki temel ödevi, devlet okullarının düzeyini özel okullara örnek oluşturacak biçimde yükseltmek ve bu okulları tam kapasite ile çalışabilecek duruma getirmektir. Devlet okullarının fiziki koşullarını ve eğitim kalitesini iyileştirmek için yeterli ödenek bulunmadığı yönündeki tartışmalar güncelliğini korurken ve bu okullarda büyük ölçüde kapasite açığı varken, devlet'in sınırlı parasal kaynağının kimi özel okulların desteklenmesi amacıyla bu okullara aktarılması kamu yararı yönünden de uygun değildir" ifadeleri yer almıştı.
Özel okullardan hizmet
alımı gündeme gelmişti
Devletin eğitimde özel sektörden hizmet satın alması konusu Nimet Çubukçu'nun Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı dönemde de gündeme gelmişti. Bu dönemde özel sektörle yapılan toplantılarda, aynı anda okula ve dershaneye giden öğrencilerin yükünü hafifletmek için öğrencilerin dershanelerde aldıkları bazı derslerden okulda muaf tutulması tartışılmıştı.
Cumhurbaşkanının veto gerekçesinin son bölümünde, "Devletin eğitim alanındaki temel ödevi, devlet okullarının düzeyini özel okullara örnek oluşturacak biçimde yükseltmek ve bu okulları tam kapasite ile çalıştırabilecek duruma getirmektir. Devlet okullarının fiziki koşullarını ve eğitim kalitesini iyileştirmek için yeterli ödenek bulunmadığı yönündeki tartışmalar güncelliğini korurken ve bu okullarda büyük ölçüde kapasite açığı varken, devletin sınırlı parasal kaynağının kimi özel okulların desteklenmesi amacıyla bu okullara aktarılması kamu yararı yönünden uygun değildir" ifadelerine yer verilmişti
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.