15 eylül dünya prosat günü

15 eylül dünya prosat günü
Üroloji Uzmanı Doç.Dr. Cem Güler, prostat kanserinin erkekleri en sık etkileyen ölümcül kanser türü olduğunu ve bu hastalığın önlenmesinde erken teşhisin büyük önem taşıdığını söyledi.

15 Eylül Dünya Prostat Günü sebebiyle bir açıklama yapan Doç.Dr. Cem Güler, prostat hastalığının artık toplumsal bir sorun haline geldiğini belirterek, "İnsan ömrü uzamaktadır. Ömrü uzayan yalnız kadınlar değil. Erkekler de eskisinden uzun yaşıyor. Ömrü uzayan erkekleri bekleyen sağlık sorunlarının başında prostat hastalıkları gelmektedir. Bu nedenle, 15 Eylül günü "Dünya Prostat Günü" olarak ilan edilmiştir. Bu prostat hastalıklarının toplumsal bir sorun olduğunun ilanı demektir. Prostat hastalıklarının görülme sıklığı erkeğin yaşı ilerledikçe yükselir. Doğal olarak yaşlı nüfusun artmasına bağlı sıklaşan prostat hastalıkları toplumsal bir sorun sıfatını kazanmıştır" dedi.

PROSTAT NEDİR?
Prostat'ın her erkekte bulunan ve üreme fonksiyonumuz üzerinde önemli rolü olan bir salgı bezi olduğunu hatırlatan Doç.Dr.Cem Güler, "Her organın olduğu gibi prostatın da bazı hastalıkları vardır. Bunlar prostatit, iyi huylu prostat büyümesi ve prostat kanserinden ibarettir.
Mesane çıkışında ve idrar kanalının etrafında yerleşik bir organ olduğundan dolayı prostat hastalıklarının en belirgin bulgusu idrar yapma üzerine olur; sık, zor, sancılı veya kanlı idrar yapmak başlıca şikayetlerdir. Prostat kanseri dünya üzerindeki erkekleri en sık etkileyen ölümcül kanser türüdür. O zaman yapılması gereken en doğru sağlık hareketi çok sık karşılaşılan bu sinsi ve tehlikeli düşmana karşı erkekleri eğitmektir" diye konuştu.

ERKEN TEŞHİS ÇOK ÖNEMLİ
Bazı prostat kanserlerinin çok yavaş ilerlediğini ve yıllarca hiç bulgu vermeyebildiğinin altını çizen An Deva Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç.Dr.Cem Güler, bu tip prostat kanserli erkeklerin bir kısmı prostat kanseri tanısı konmadan başka hastalıklardan ölebildiğini kaydetti. Güler, "Ancak bazı prostat kanserleriyse çok hızlı büyüyerek diğer organlara da yayılır ve hızla ölüme götürürler. Birçok kanser türünde olduğu gibi prostat kanseri de erken evrelerde pek bulgu vermez. Hastalığa bağlı şikayetler
görüldüğünde birçok hasta için erken tanı zamanı çoktan geçmiş demektir. Zaten tam tedavi şansını elde ederek prostat kanserini yenen hastalar çoğunlukla şikayet olmaksızın check-up yaptıran ya da rastlantısal olarak prostat kanserine yakalanmış olduğu belirlenen hastalardır. "Kanserden korkma geç kalmaktan kork" sözüne en yakışan hastalıktır prostat kanseri" şeklinde konuştu.

50 YAŞA DİKKAT
50 yaşından sonra yılda bir düzenli prostat kontrolü yaptırılmasının önemine de dikkat çeken Doç.Dr.Güler "Ailede prostat kanseri öyküsü olanlar ve daha garantici olmak isteyen erkekler için bu yaş sınırı 45'e çekilebilir. Prostat kontrolü temel olarak prostat muayenesi ve PSA diye bilinen kan testi ile kişinin bir yılda sadece 20-30 dakikasını almaktadır. Prostat kanseri erken tanındığında tam tedavi edilebilen bir kanserdir" dedi.
Güler, erkeklerin ortalama ömrü uzadığı sürece bu toplumsal sorunun daha da ciddileşeceğini geç kalınmadığı sürece bu hastaların çoğunda tam bir tedavi elde edilebildiğini sözlerine ekledi. Fahri Kılıçaslan