Adnan Bahadır'ın Kaleminden
Her zaman olduğu gibi bugün de iki hususa değinmek istiyorum. Konularımızdan ilki Başsavcımızın Diyarbakır’a atanması. Bu atamaya ülkem adına sevindim ama şehrim adına üzüldüm. Bu atama şehrimiz adına bir kayıp ama ülkemiz adına bir kazanç oldu. Zira Başsavcımızın mesleğinde ne kadar başarılı olduğu ortada. Terörün en yoğun olduğu bölgeye böyle becerikli, cesaretli ve halk adamının atanması Devlet adına doğru bir tercih. Ama son on beş yılda bu şehre gelen Başsavcıları yakından tanımış birisi olarak en kaliteli, en mütevazı ve en inançlı Başsavcının bu Başsavcı olduğu gerçeğini göz önüne aldığımızda şehrimiz adına bir kayıp olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kendisi iyi bir yargı mensubu olmanın yanında iyi bir dava adamı ve mütevazı bir Müslüman. Gerektiğinde Devletin en üst bürokrasisinde görevini yapar, gerektiğinde de site camii altındaki çay ocaklarında oturur çay içer, bunu yapmak herkese nasip olmaz. Kendisine yeni görev yerinde başarılar dileyerek başka bir konuya geçmek istiyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.