Ağız kokusu yaşlandıkça artıyor
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hemodiyaliz ve Onkoloji Merkezi'nde 'hasta eğitim seminerleri' kapsamında "Dişeti Sağlığı ve Ağız Kokusu" konulu seminer düzenlendi. Seminere konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Gökhan Açıkgöz, ağız kokusunun herkes tarafından en azından bir gece uykusu sonrası tecrübe edildiğine dikkat çekti.
TEMİZLİK ÖNEMLİ
Kahvaltı sonrası ya da yemek sonrası ağız kokusunun azalma eğilimi gösterdiğini ifade eden Açıkgöz, ağız kokusunun yaşlanmayla arttığını belirtti. Ağız kokusunun en sık görülen tipinin gece uykusu sırasında azalan tükürük akış hızına bağlı olarak normal bakterilerin ağız içerisinde iyi temizlenmemesine karşı oluşan koku olduğunu vurgulayan Açıkgöz, "Çürük diş varlığında, dişeti hastalıklarında koku, doku yıkımına ve bu doku yıkımında rol oynayan bakterilerin ürettikleri uçucu sülfür bileşikleri tarafından oluşturulur. Ağız kokusunun nedeni, akciğerler, sindirim yolu, sinüs boşluklarındaki iltihaplanma nedeniyle de olabilir. Soğan, sarımsak gibi yiyecekler de sindirim sonrası yaygın kokuya neden olur ve daha çok ağızdan solunum yapanlarda bu durum belirginleşir. Üremi ve diyabet gibi durumlardaki koku tamamen ileri incelemelere tabidir" dedi.
DİLİNİZİ FIRÇALAYIN
"Sosyal bir olgu olan, ağız kokusu oldukça yaygın bir durumdur" diyen Açıkgöz, "Ağız kokusuna sadece diş hekiminin değil, kulak burun boğaz ve nöroloji hekimlerinin de müdahalesi gerekebilir. Ağız kokusunun sebeplerinin yüzde 87'si oral kaynaklıdır. Bunlardan yüzde 51'i dilden, diğerleri dişeti hastalığından kaynaklanır. Diş hekimi kazıyıcı bir alet ile dil sırtını kazıyabilir. Buna benzer çalışmalarda sakız çiğnemenin de etkili olduğu tespit edilmiştir. Sakız çiğnemek salyanın debisini ve serözitesini artırarak, dil sırtına yıkama etkisi oluşturur" diye konuştu. Açıkgöz, bireyin her gün diş fırçalama veya dil sırtını fırçalamaya alışması gerektiğini de sözlerine ekledi.