ALTIN FİYATLARI REKOR SEVİYELERE ÇIKTI
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını dünya genelinde merkez bankalarının daha önce eşi görülmemiş şekilde genişleyici para politikası adımları atmasına, devletlerin ise trilyonlarca dolarlık teşvik paketlerini uygulamaya almasına neden oldu. Alınan bütün önlemlere rağmen küresel ekonomilere yönelik risklerin hala önemli seviyede bulunması, yatırımcıların güvenli liman varlıklara yönlendirmeye devam etti. Kovid-19 salgınıyla birlikte martta yüzde 0,32 ile rekor düşük seviyeye inen ABD 10 yıllık tahvil getirisi yüzde 0,58 ile tarihi dip seviyelerde seyretmeye devam ederken, altın fiyatları 1.898 dolarla son 9 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Altının ons fiyatındaki rekor seviye 1.921 dolarla 2011 yılında görülmüştü. Altının ons fiyatı yıllık bazda yaklaşık yüzde 25 değer kazanırken, bu haftayı da değer kazancıyla kapatması halinde Ağustos 2011'den bu yana ilk defa üst üste 7 hafta boyunca yükselmiş olacak. Bununla birlikte, altının gram fiyatı da, altının ons fiyatındaki yükselişe paralel artarak 417 lirayla rekor seviyeye çıktı.
Tarihi düşük faizler altının yükselişinde etkili oldu
Analistler, altın fiyatlarındaki yükselişin, küresel ekonomiye aktarılan trilyonlarca dolar, tarihi düşük seviyelere inen tahvil getirileri ve altının oldukça likit bir varlık olması gibi birçok parametre tarafından desteklendiğini ifade etti. Başta ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) olmak üzere küresel bazda neredeyse bütün merkez bankalarının genişlemeci politikalarına devam ettiğini kaydeden analistler, bu durumun küresel para arzını önemli ölçüde artırdığını dile getirdi. Analistler, devletlerin de Kovid-19 salgınıyla mücadele etmek için trilyonlarca dolarlık teşvik paketlerini uygulamaya almasının, yıl başından bu yana yaklaşık yüzde 10 artışla 88 trilyon doları aşan küresel para arzında önemli rol oynadığını belirtti. Bununla birlikte, enflasyondan arındırılmış 10 yıllık ABD tahvil getirisinin, yani reel faizin yüzde eksi 0,9'la tarihi dip seviyelere inmesinin yatırımcı kararlarında etkili olduğuna değinen analistler, böylece altının, getiri arayışına giren yatırımcıların önemli duraklarından biri olduğunu söyledi. Analistler, dolar endeksinin mart ayında test ettiği 103 seviyelerinden düşüşe geçerek 95'lere kadar gerilediğini, yaşanan bu gevşemenin güvenli liman varlıkları görece cazip hale getirdiğini bildirdi. Dünya Altın Konseyi (WGC) haziran raporunda, altın bazlı yatırım fonlarının portföylerine sene başından bu yana 734 ton altın eklediğini, dünya genelinde bu fonların ellerinde tuttukları altın miktarının 3.620 tonla rekor seviyeye çıktığını duyurdu. Düşen getiriler sebebiyle farklı yatırım araçlarına yönelen yatırımcıların yüksek getiri potansiyeli ve pozisyonlarını hedge etmek gibi farklı sebeplerle öncelikle altını tercih ettikleri belirtilen raporda, altının oldukça likit bir varlık olmasının da yatırımcıların altın talebinde önemli rol oynadığı kaydedildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.