Altıntaş, Başkanlık Sistemini Anlattı

Altıntaş, Başkanlık Sistemini Anlattı
Ak Parti Samsun Milletvekili Aday Adayı Prof. Dr. Hakan Altıntaş Başkanlık sistemi hakkındaki düşüncelerini açıklamaya devam etti.

Başkanlık sistemine yöneltilen, yasama ile yürütme arasındaki çatışmada sistemin kilitlendiği görüşünün gerçekçi olmadığını kaydeden Altıntaş, “devlet yönetiminde kuvvetler ayrılığını sağlamak düşüncesi, bugün genellikle sanıldığı gibi, bir fantezi değil, devlet içinde güç temerküzünü önlemek ve böylelikle iktidarın kötüye kullanılma ihtimalini bertaraf etmek ihtiyacının bir ifadesidir” diye belirtti.

 

Altıntaş şöyle devam etti;

Başkanlık sisteminde ‘gerginlik’ ihtimali olarak adlandırılan şey aslında kuvvetlerin ayrılmış olmasının normal bir sonucudur. Kuvvetler ayrılığının amacı da zaten bu iki kuvvetin birleşmesini önlemektir.” Ayrıca, iki organ farklı partilerin denetiminde bulunuyorsa, sistemin “ya hep ya hiç” oyununa dönüşme tehlikesinin ortaya çıkması gibi bir şey de söz konusu olmaz.

Başkanın yürütme gücünü elinde tutması nedeniyle kabineyi oluşturma yetkisinin tamamen kendisine ait olmasından hareketle ileri sürülen bir diğer avantaj, parlamenter sistemlerde hükümet kurulması sürecinde yaşanan güçlüklerin bu sistemde yaşanmayacağıdır. Bu sistemde hükümet uyumsuzluğu ile otorite boşluğu ortaya çıkmaz ve bu da boşluğun yaratabileceği sakıncaları ortadan kaldırır. Sistemin taraftarları Başkanlık sistemine karşı çıkanların, Başkanların iktidarı kişiselleştirdiği şeklindeki görüşlerinin de aslında pek tutarlı olmadığına dikkat çekerler. Bunlara göre, “Başkanlık sistemindeki Başkan, parlamenter rejimdeki başbakan kadar güçlü değildir. Çünkü, Başkan sadece yürütme yetkisini denetiminde tutarken, parlamenter başbakan hem yasayı hem de yürütmeyi büyük ölçüde denetim altında tutabilmektedir.

Özellikle İngiliz tipi parlamenter sistemde durum böyledir ve başbakan Başkanlık sistemindeki çoğu Başkana göre daha güçlüdür. Nitekim yasama ile yürütmenin kilitlenmesi sonucunda “topal ördek”ten “oturan ördek”e dönüşen Başkan karşısında, başbakan parlamento çoğunluğunu da arkasına aldığı taktirde kendisine tanınmış olan geniş yetkileri kullanabilir. Asıl iktidarın kişiselleşmesi tehlikesi bu durumda söz konusu olabilir. Ayrıca kriz ya da acil durumlarda yürütmenin monolitik yapısının süratli karar alma, dolayısıyla etkin müdahalelerde bulunabilme imkanı tanıması nedeniyle de sistemin avantajlı olduğu iddia edilmektedir. Diğer yandan, bu sistem yerel ihtiyaçların ve partikülarizmin yasama organı seçiminde kıymetini arttırıp, adayların ilgisini bu yöne çevirmelerine yardımcı olduğu için, Başkanlık seçimlerinde ulusal nitelikli sorunların çözümünde rasyonel yöntemler öne çıkar.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.