"ALZHEIMER BİR AİLE HASTALIĞIDIR"
Dünyada şu anda Alzheimer’ın yayılma hızında beşinci sırada olduğumuzu söyleyen Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bunun nüfusun hızlı yaşlanmasıyla ilgili olduğunu söyledi. Alzheimer’ın önlenmesinde yaşam şeklinin önemli olduğunu vurgulayan Tarhan, “Beyin kullan ya kaybet kuralıyla çalışıyor. Beyin kullanılmadığı zaman köreliyor. Uzun süre alçıda kalan kol incelir. Beynimiz de öyle. Ya kullan ya kaybet. Zihinsel zorlayıcı ve ilginç aktivitelerle meşgul olmak, rutinin dışına çıkmak önemlidir. Rutin beyni köreltir. Konfor beyni köreltir. Onun için zihinsel olarak zorlayıcılık gereklidir.” dedi. Alzheimer’ın kalp, tansiyon gibi sadece bireyi değil tüm yakın çevresini etkileyen bir hastalık olduğunu kaydeden Tarhan, “Alzheimer aile hastalığıdır. Bütün aileyi etkiliyor, bakım artıyor sosyal davranışlar değişiyor, kişi artık evini bulamamaya başlıyor. Aile fertlerinin Alzheimer’ı yönetmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Tedavisiz depresyon unutkanlığa yol açıyor
Unutkanlık, Alzheimer ve demansın birbirleriyle bağlantılı olduğunu, bu bağlantının da yumurta tavuk ilişkisine benzetilebileceğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Alzheimer, unutkanlık ve mutluluk dediğimiz üçgen. Genellikle Alzheimer hastalığında bu ikisinin rolü var. Bir kimsenin kronik depresyonunun olması ve mutluluğun az olması demek. İkincisi de zaten kronik depresyonda beynin bilgi depolama rezervleri zayıflıyor. Tedavisiz kalan depresyonda bilgi depolama rezervleri kullanılmaya kullanılmaya yavaşlıyor, köreliyor. Bu da unutkanlığa sebep oluyor.” dedi.
Kronik depresyon ve Alzheimer ilişkisine dikkat!
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kronik depresyonlularda genel Alzheimer oranı genel ortalamanın 3-4 misli daha üstünde. Fakat her kronik depresyon Alzheimer’a dönüşür demek değildir bu. Kişi yatkınlık genleri taşıyorsa, ailede de depresyon varsa ve aynı zamanda depresyon tedavisiz kalmışsa Alzheimer için risk olabilir. Depresyonla Alzheimer’ın nedensellik bağı var. Fakat bu % 100 Alzheimer olacak demek değil, sadece risk artırıyor. Tıpkı diyabeti olanlarda kalp hastalığı riskinin yüksek olması gibi. Risk yüksektir ama her diyabetli kalp krizi geçirmiyor. Fakat riski artırıyor.” dedi.
Kalbe iyi gelen beyne de iyi geliyor
Alzheimer’ın önlenmesinde yaşam şeklinin de önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kalbe iyi gelen beyne de iyi geliyor. Mesela kilo almamak, damar koruyucu beslenmek, Akdeniz diyeti yapmak gibi.. Kalp sağlığıyla ilgili böyle yaşam önerileri kardiyologlar ve dahiliye uzmanları tarafından tavsiye edilir. Bu tavsiyeler, aynı zamanda büyük oranda beyin dostudur ama sadece bunlar yetmiyor.” dedi. Beyin sağlığının korunmasında fiziksel aktivitelerin de çok işe yaradığını ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Günde 5 bin adım yapılan yürüyüş kalp ve beyin dostudur. 40 yaşından sonra herkesin günde en az 5 bin adım yürümesi gerekiyor. 5 bin adımı doldurmuyorsa ileri yaş için risk vardır.” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.