ALZHEİMER RİSKİNİ AZALTABİLİRSİNİZ

ALZHEİMER RİSKİNİ AZALTABİLİRSİNİZ
Anadolu Sağlık Merkezi Nöroloji Bölümü Direktörü Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Ancak Alzheimer’ın ilerleyişinin yavaşlatılmasına yönelik farklı tedavi yaklaşımları mevcut. Alzheimer riskini azaltmak için düzenli zihinsel faaliyetler yapılmalı.” açıklamasında bulundu.

Kişinin bilişsel fonksiyonlarının azalmasına neden olan Alzheimer’ın günümüzde demansa en sık neden olan hastalık olduğunu hatırlatan Anadolu Sağlık Merkezi Nöroloji Bölümü Direktörü Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “En önemli risk faktörü ileri yaştır. Yaşla birlikte görülme sıklığı da belirgin artış gösteriyor. Başlangıç döneminde basit unutkanlıklara yol açan hastalık, ilerlediğinde ise yavaş yavaş yakın geçmişe ait yaşananları da siliyor. Sıklıkla 60 yaşından sonra görülen Alzheimer hastalığına ait şikayetler yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Dolayısıyla hastalığın başlangıç evresi kişinin kendisi ya da yakın çevresi tarafından fark edilemeyebiliyor” şeklinde konuştu. 

Hafif şiddetli unutkanlık başlangıç dönemi belirtisi
Yaşın ilerlemesiyle beraber beyin hücrelerinde yaşanan kayıp normal kabul edilse de, Alzheimer’da oluşan hücre kaybının olması beklenenden çok daha hızlı ve fazla gerçekleştiğini söyleyen Prof. Dr. Yaşar Kütükçü, “Başlangıç dönemi Alzheimer belirtileri arasında bulunan hafif şiddetli unutkanlık, zaman içinde ilerleyerek bilinç bozukluğuna yol açıyor. Alzheimer hastalığının belirtileri arasında bulunan unutkanlık, hastalığın başlangıç evresinde hafif düzeyde olsa da zaman içinde kişiyi sohbet etmek gibi basit eylemleri dahi gerçekleştiremez bir noktaya getiriyor” dedi.

Tedavi kişiye özel planlanıyor
Muayene ve testler sonucunda hastalığın seyrine göre Alzheimer tanısı konduğunu paylaşan Prof. Dr. Kütükçü, “Kişiye özel olarak tedavilere genellikle düşük dozda ilaç kullanımı ile başlanıyor. İlerleyen dönemde hasta tekrar incelenerek gerekli durumlarda ilaçların dozu artırılabilir. İlaç dışı tedavilerde ise; sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, fiziksel aktivite ve egzersizi, kilo kontrolünü, stresi azaltma ve kontrol altına almayı, sosyal aktiviteler, hipertansiyon, diyabet kontrolü gibi riskleri azaltmayı ve bunların düzenli hale getirilmesi sayılabilir. Kişinin günlük aktivitelerinin kendi başına yapılabilmesini hedefleyen tedavi yöntemleri sayesinde hasta ve yakınlarının yaşam kalitesinin artırılması hedeflenir” açıklamasında bulundu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.