Aşırı et tüketimine dikkat!
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı öğretim üyesi ve Türkiye Romatoloji Derneği üyesi Doç. Dr. Timuçin Kaşifoğlu, aşırı et tüketimiyle, eskiden kralların hastalığı olarak bilinen ve eklemlerde kalıcı bozukluklara yol açan "gut" hastalığına yakalanma riski olduğunu bildirdi.
Kaşifoğlu yaptığı açıklamada, gut hastalığının eskiden kralların hastalığı olarak adlandırıldığını ve eklemlerde ani başlayan şiddetli ağrı, kızarıklık ve aşırı hassasiyetle kendini gösterdiğini söyledi.
Hastalıktan en sık etkilenen eklemin ayak baş parmağı olduğunu dile getiren Kaşifoğlu, şöyle konuştu:
"Hastalığa yol açan, ürik asit denilen bir maddenin eklemlerde birikerek iltihabı başlatmasıdır. Bu madde kulak kepçesi veya el sırtında da birikebilir. Ayak bileği ve diz ekleminde de görülebilir. Hassasiyet o denli belirgindir ki, hastalar eklemin üzerine çarşaf bile değdiğinde çok şiddetli ağrı hissedebilirler. Hasta sıklıkla bu denli şiddetli bir eklem ağrısını unutamaz ve atak sonrasında bile benzer bir sorun yaşama endişesi duyar. Sıklıkla da hayvansal gıdalardan zengin beslenmeyle ortaya çıkar. Bu nedenle aşırı et tüketimi eskiden kralların hastalığı olarak adlandırılan gut hastalığına yakalanmanıza sebep olabilir. O yüzden hastaların uzun süreli tedavisinde hayvansal proteinleri (et, sakatat ürünleri, deniz ürünleri) az tüketmesi sağlanmalıdır."
Kaşifoğlu, alkollü içeceklerin tüketiminde gut hastalığına yakalanma riskini artırdığını ifade ederek, bu nedenle gut hastalarına et ve alkol tüketimini en aza indirmesini önerdiklerini de kaydetti.
ERKEKLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Hastalığın ataklar halinde ve tekrarlayıcı olduğuna dikkati çeken Kaşifoğlu, şöyle devem etti:
"Hastalar sıklıkla sorun yaşadıkları eklemde veya diğer bir eklemde yeniden atak geçirirler. Artan atak sıklığı, bir süre sonra eklemlerde kalıcı bozukluklara yol açabilir. Gut hastalarında aynı zamanda, artan sıklıkta böbrek taşı da görülebilir. Bu nedenle hastaların bir taraftan diyetlerine dikkat ederken, diğer taraftan ürik asit düşürücü ve atak başlamasını engelleyici ilaçları düzenli olarak alması, bunun yanı sıra bol sıvı tüketmeleri gerekir. Beraberinde oluşabilecek yüksek tansiyon, kan yağ yüksekliği ve böbrek sorunları açısından da hastayı izleyen hekimlerin uyanık olması önemlidir."
Hastaların önemli bir kısmının erkekler olduğunu aktaran Kaşifoğlu, hastalığın menopoz öncesi kadınlarda düşük sıklıkta, menopoz sonrasında ise daha fazla sıklıkta görüldüğünü sözlerine ekledi. trt
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.