Avrupa Merkez Bankası gizliliği kaldırıyor

Avrupa Merkez Bankası gizliliği kaldırıyor
Avrupa Merkez Bankası, Meclis toplantılarının tutanaklarının 30 yıl sonra değil de birkaç haftalık arayla yayınlanmasını tartışıyor. Şeffaflık girişiminin nedenleri oldukça tartışmalı.


Böyle Bir Problem Olmaz

İngiliz ve Amerikan Merkez Bankaları oturum protokollerini birkaç hafta arayla yayınlar. Avrupa Merkez Bankası (AMB) ise 30 yıl süreyle oturum kayıtlarını kimseye göstermez. Bu, merkez bankasının doğasından kaynaklanan bir özellik. Köln Üniversitesi Bankacılık Enstitüsü Direktörü Thomas Hartmann-Wendels, AMB Meclisi'nin farklı ülkelerin temsilcilerinden oluştuğunu hatırlatıyor.
Hartmann-Wendels'e göre farklı milli menfaatler ön plana çıktığından AMB toplantıları gerçekten çok çetin geçer. Tek bir devleti temsil eden merkez bankalarının böyle bir problemi olmaz.

Değişen şartların zorlaması

AMB 1988 yılında kurulduğunda toplantı protokollerinin 30 yıl süreyle gizli tutulması kararlaştırılmıştı. Amaç, Meclis üyelerinin milli devletlerin çıkar temsilcisi değil de, tarafsız Avrupalılar olarak isabetli faiz oranını tespit edebilmelerine yardımcı olmaktı. Alman bankalarından Commerzbank'ın baş iktisatçısı Jörg Kraemer tutanakların uzun gizlilik süresinin Meclis üyelerini koruma amacını taşıdığını şöyle anlatıyor: "Merkez Bankası Meclisi'nin üyeleri, Avrupa'nın hayrına olup da kendi ülkelerinin çıkarlarına ters düşen kararlara ortak olduklarında ülkelerinde eleştirilmesinler diye tutanaklara gizlilik getirilmiş."
Kraemer bu gerekçenin geçerliliğini kaybettiğini, çünkü AMB'nin değiştiğini ve artık tek görevinin Euro Bölgesi faiz oranını belirlemek olmadığını söylüyor: "Merkez'in yetkisi epey genişledi. Artık banknot matbaasının yardımıyla borçlu Euro ülkelerinin harcamalarını finanse ediyor. Fiilen devlet finansmanına geçmiş bulunuyor. Meclis üyeleri de başta düşünüldüğünün aksine giderek artan bir şekilde milli çıkarların avukatlığını yapıyorlar. Realiteler böyle olunca, Avrupalı da haklı olarak, kimin hangi gerekçelerle neyi savunduğunu bilmek istiyor."

Sırdaşlığın gerekçesi

Köln Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesi Profesör Hartmann-Wendels ise, tutanakların açıklanmasının karşıt görüşlerin çatıştığı tartışmalara zarar verebileceğini ve eleştiriler yüzünden finans piyasasının tedirgin edilmesinin kimsenin yararına olamayacağını belirtiyor. Hartmann-Wendels, kimsenin açıkça fikrini söyleyemeyeceğini, serbest konuşamayacağını ve sözlerini tartmak zorunda kalacağını, ancak bu formülün yarar sağlayacağından şüpheli olduğunu, söylüyor.
Son büyük tartışma konusu, AMB'nin borçlu ülkelerin hazine bonolarını satın almasının doğru olup olmayacağı idi. Başkan Mario Draghi Meclis toplantısının ardından, tek aleyhte oya karşı ekseriyetle alımlara yeşil ışık yakıldığını söylemiş ama ret oyunun kimden geldiğini açıklamamıştı. Oysa sınırsız tahvil alımlarını Almanya Merkez Bankası Başkanı Jens Weidmann'ın karşı çıktığını herkes biliyordu. Profesör Hartmann-Wendels, tutanakların açıklanmasının Weidmann'ı susturma girişimi olabileceği görüşünde.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.