Aydınlatma sektörü ışıldamıyor

Aydınlatma sektörü ışıldamıyor
Son yıllarda hızla gelişen Türk aydınlatma sektörü 2008 yılının sonlarına geldiğimiz bu günlerde oldukça zorlu bir dönemden geçiyor.

Birçok sektörde etkisini gösteren ekonomik belirsizlik, bu sektörde de ciddi olumsuzluklara yol açıyor

Sektörle ilgili konuştuğumuz Samsun firmalarından oldukça ilginç bilgiler aldık. Aydınlatma sektörü dünyada sürekli ve hızlı bir gelişim içinde. Bu gelişime katkıda bulunan ana unsurlar; günden güne yenilenen ampul teknolojisi, aydınlatmanın ayrılmaz bir parçası haline geldiği mimaride aydınlatma çözümlerinin geliştirilmesi ve aydınlatma bilincinin artması. Pazarın ve sektörün öncüsü Avrupa. Amerika her ne kadar üretimini değişik bölgelerde yapsa da üretim teknolojisi açısından Avrupa'nın gerisinden geliyor. Aydınlatma pazarının büyüklüğü dünyada 45 milyar dolar olarak tahmin edilmekte. Bu rakamın 30 milyarını çeşitli ampuller oluştururken 15 milyarlık kısmı aydınlatma armatürleri. Türkiye'de ise durum biraz daha farklı;

Türkiye'de aydınlatma sektörü
Uydu resimleri esas alındığında, bulunduğu coğrafyada en karanlık ülkenin Türkiye olduğu, dolayısıyla Sektörün nüfusa göre olması gereken pazar büyüklüğünün çok gerisinde kaldığı görülmekte. Örneğin; Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında Sektör olabilecek hacminin ancak üçte biri büyüklüğünde. Bugünkü pazarın rakamsal değeri 350 milyon dolar civarında, bunun 130 milyon doları lamba, 220 milyon doları ise aydınlatma armatürleri. Sektörde 50 civarında büyük ölçekli üretici firma faaliyet gösterirken 300'e yakın irili ufaklı firmanın üretim yaptığı tahmin edilmekte. Birçok sektörde olduğu gibi varlıkları bilinmesine rağmen kayıt dışı firmaların sayısı hakkında kesin bir bilgi yok. Aydınlatma sektöründe, ampul çeşitliliği ve müşteri ihtiyaçlarının artmasına bağlı olarak yeni ürün yaratma çalışmaları üretim sürecinin ayrılmaz bir parçası, sektörde tanınan firmalar bu amaçla AR-GE bölümlerini kurmuş, tüketiciye en iyi hizmeti vermek için ellerinden geleni yapmaktalar. Buna karşın, kayıt dışı firmalar, büyük emek ve harcamalar ile yaratılan ürünlerin kötü kopyalarını yaparak haksız rekabete zemin hazırlamaktalar. Taklit ürünler esas ürünlere sadece şekil olarak benzerler, performans ve güvenlik açısından uzaktan yakından ilgileri yoktur.

EKONOMİK DURGUNLUK FIRSATA ÇEVRİLMELİ
Dünya genelinde mevcut olan ekonomik belirsizlik 2008 yılı Türk aydınlatma sektörünü oldukça etkiledi. Piyasada böylesine bir hava hakimken bile yatırımlara devam edeceklerini belirten ikinci kuşak aydınlatma sektör temsilcisi Esma Sıla Yılmaz, "Unutulmamalıdır ki her ekonomik durgunluk dönemi beraberinde firmalar ve sektörler için yeniden yapılanma, güçlenme ve gelecek için rekabetçi konuma kolayca geçebilmek için olanaklar getirmiştir. Son iki ayda dolar'da ani dalgalanma süreci yaşanması Samsun'da bizim gibi bu sektörde iş yapan çok sayıda firmayı etkiledi ve halen etkilemeye devam ediyor.
Bunun çözümü ise geldiğimiz noktada olanaksız gibi. En azından yapılan açıklamalar bunu gösteriyor. Ayrıca sektörde rekabet koşulları da oldukça ağır. İşimizde ağırlıklı ihracat hacmini oluşturan dekoratif aydınlatma ürünleri üretimi tamamen emeğe dayalı yoğun bir süreçten geçiyor. Türkiye bu açıdan Uzak Doğu ile mukayese edildiğinde, iletişim, ulaşım, sevkıyat, hacim ve kalite açısından avantajlı durumda. Bu önemli avantajlara rağmen ihracatı engelleyen unsurların başında, üreticilerin önemli bir kısmının sertifika bazında Avrupa standartlarını yakalayamamış olması geliyor" dedi.

SEKTÖRDE MEVSİMSEL ETKİLER VAR
Aydınlatma sektöründe satışlar mevsimsel özellikler gösterebiliyor. Bunun nedeni tamamen insanların evlenme döneminde dekoratif ürünlere daha fazla önem vermesi diyerek söze başlayan Burak Oral, "Bizim işlerimiz yaz ve bahar döneminde artış gösteriyor. Çünkü sattığımız ürünler tamamen fantazi denen ürün gurubunu oluşturuyor. Bu yıl sektörümüz oldukça hassastı neden olarak ise ithalatın en fazla gerçekleştirildiği ülkelerin başında açık ara Çin'in gelmesi. Dolar kuru oynak bir seyir izlediği için dönem başında aldığımız malın maliyeti neredeyse yarı oranda arttı. Sonuç olarak satılan ürünleri normalde pahalı bulan tüketicilere biz bu oranı yansıtmaya kalksak hepten iş yapamayacak duruma geleceğiz.” diye konuştu.

NİTELİKLİ ELEMANLARA İHTİYACIMIZ VAR
“Elektrik ve aydınlatma sektöründe oldukça ciddi problemler var” diyen Kadir Şenoğlu, ise elektrik ve aydınlatma sektörünün sorunlarının başında yetişmiş ve nitelikli iş gücü eksikliğinin geldiğini söyledi. Şenoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Nüfusunun çoğunluğu gençlerden oluşan ülkemizde, büyüme potansiyeli ve dinamizmi ile önemli oranlarda istihdam sağlayabilecek olan elektrik ve aydınlatma sektörü istenilen üretim kapasitesi ve kalitesine ulaşmak için gerekli olan işgücünden yoksun olarak mücadele ediyor. Türkiye'deki mesleki eğitimin bir an önce sektörümüze nitelikli ve eğitimli gençlerimizi kazandırabilecek şekilde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Sanayileşmiş batı ülkelerindeki aydınlatma ve elektrik sektörlerine baktığımızda AR-GE çalışmalarına yapılan yatırımlar sayesinde ileri teknoloji ile katma değer yaratan sonuç ve ürünlerin bütün dünya pazarına başarı ile sunulduğunu görüyoruz. AR-GE sayesinde yeni teknolojilerin geliştirilmesinde öncülük etmek sektörümüzü uluslararası platformda çok daha rekabetçi bir konuma getirecektir”
ifadelerini kullandı.