Bakan Yılmaz: Para basarak büyümedik

Bakan Yılmaz: Para basarak büyümedik
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, "Şu anda Avrupa Birliği'nin ortalamasına baktığınızda yüzde 90'lara varan borçların milli gelire oranı var. Amerika'da bu yüzde 110'lara gelmiş durumda, Japonya'da zaten yüzde 200'lerin üstünde...

Birçok ülkede ciddi problem haline geldi. Maliye politikalarını gevşek tuttukları gibi para politikalarını da gevşettiler. Geçmişte AK Parti öncesi Türkiye'nin haline döndü bir anlamda gelişmiş ülkeler.'' dedi.
AK Parti Bingöl merkez ilçe teşkilatı ve AK Parti Kadın Kolları Bingöl İl Başkanlığı ile toplantılara katılmak ve bir dizi incelemelerde bulunmak üzere Bingöl'e gelen Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, toplantı öncesi açıklamalarda bulundu. Küresel krizden sonra gelişmiş ülkelerin birçoğunda toparlanmaların olamadığını ifade eden Bakan Yılmaz, ''Avrupa'da, Amerika'da birçok ülkede biliyorsunuz finans piyasalarında kriz başladı. Sonra reel ekonomiyi etkiledi, büyüme hızları düştü, işsizlik arttı, oradaki devletler bu sorunlara çözüm üretebilmek, geçiş sürecini yumuşatmak için bir taraftan maliye politikalarını gevşettiler. Devletler daha fazla harcama yapmaya başladı. Gelirleri azaldı ve ciddi bir şekilde borç altına girdi devletler. Şu anda Avrupa Birliği'nin ortalamasına baktığınızda yüzde 90'lara varan borçların milli gelire oranı var. Amerika'da bu yüzde 110'lara gelmiş durumda, Japonya'da zaten yüzde 200'lerin üstünde. Birçok ülkede ciddi problem haline geldi. Maliye politikalarını gevşek tuttukları gibi para politikalarını da gevşettiler. Geçmişte AK Parti öncesi Türkiye'nin haline döndü bir anlamda gelişmiş ülkeler.'' diye konuştu.
Trilyonlarca dolar para basılıp dünyaya pompalandığını belirten Bakan Yılmaz, ''Biraz bu ekonomik aktiviteleri canlandırmak için fakat güven olmayınca, istikrar olmayınca, bu kadar para bastıkları halde yine de ekonomileri çok fazla canlanmadı. Büyüme, istenen ölçüde artırılamadı. Son dönemlerde ama Amerika Birleşik Devletleri'nde nispi de olsa ekonomide bir iyileşme süreci başladı. Büyüme hızları eskisine göre biraz daha yükseldi, istihdamda olumlu bir takım gelişmeler oldu. Bu çerçevede artık sürdürülemez hale gelmiş olan bu mali açıdan genişlemeci politikalar ve parasal politikaları değiştirme yönünde sinyaller gelmeye başladı. Yani artık bir anlamda gelişmiş ülkeler bu kadar basıp dünyaya dağıttıkları paraların bir kısmını, kendilerini yeniden çevirecek şekilde yeni bir döneme girdiler. Bu yeni dönem bir anlamda yeniden bir fiyatlandırma dönemi, dünyadaki varlıkların, piyasaların yeniden fiyatlandırılacağı bir dönemdir. Finans piyasalarını bu anlamda etkiliyor sadece Türkiye'yi değil, bütün dünyayı etkileyen bir süreçtir. '' ifadelerini kullandı.
Gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda doların değer kazandığını söyleyen Bakan Yılmaz, ''Borsalarda belli bir değer kaybı görüyorsunuz birçok ülkede, bunlar Türkiye'ye özgü değil, dediğim gibi birçok ülkede benzer süreçlerin yaşandığını görüyorsunuz. Bu bir geçiş süreci, bunu biz zaten aylar öncesinden de görmüştük. Buna dönük olarak da genel yaklaşımlarımızı da geliştirmiş durumdayız. Türkiye, bu süreçte şanslı ülkelerden bir tanesi, çünkü siyasi istikrarı var. Bu tür ne diyelim ortalığın daha bir karıştığı, istikrarsızlığın arttığı, belirsizliğin arttığı dönemlerde istikrarlı olan ülkeler avantaj elde ederler. Türkiye'nin bu anlamda siyasi istikrarı bu ortamda büyük bir avantajdır.'' şeklinde konuştu.
Türkiye'nin diğer ülkeler gibi büyümediğini ifade eden Bakan Yılmaz, ''Para basarak büyümedik. Bütçemizde açıklar vererek büyümedik. Biz güvenle, istikrarla büyüdük. Bizim borçlarımızın milli gelire oranı geçen sene yüzde 35-36'lara kadar geriledi ve gerileme eğiliminde. Bütçemiz çok sağlam çok şükür. Mali disipline büyük önem veriyoruz. Bankacılık sistemimiz yine çok sağlam, bir tek bankamız batmadı, bir tek bankamız zarar ziyan görmedi bu süreçte. Dolayısıyla Türkiye, hem siyasi istikrarı ile hem de makro ekonomik istikrarıyla mali disipliniyle bu süreçte inşallah yine olumlu yönde ayrışan ülkelerden biri olacak ama belli oranda finans piyasalarımızı elbette bu genel süreç etkileyecek.'' diye ifade etti.
Suriye ve Mısır'da yaşanan olaylara da değinen Bakan Yılmaz, şöyle devam etti: ''Suriye ve Mısır'da hepimizin gerçekten yüreğini yakan, yüreğini dağlayan hadiseler görüyoruz. Bu ülkelere bizim bakış açımız çok ayrı. Bütün insanlık için tabi aynı hisleri taşıyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun kime karşı yapılırsa yapılsın Suriye'de yapılan, Mısır'da yapılan hepimizin vicdanlarını rahatsız eder, hepimizin gerçekten büyük üzüntüye düşmesine sebep olan hadiseler. İnşallah bunlar er veya geç bitecektir.''
İslam dünyasında demokrasi ile İslamiyet'in aynı anda yaşanmasının birilerinin hoşuna gitmediğine işaret eden Bakan Yılmaz, ''İslam aleminde halkın iradesine dayalı yönetimlerin gelişmesi birilerinin hoşuna gitmiyor ama bu kaçınılmaz bir durum. Nasıl bütün dünyada demokrasi varsa, nasıl bütün dünyada halkın iradesine dayalı yönetimleri istiyorsak, İslam dünyasında da aynısını istemek durumundayız. Bunu istemeyenler çifte standart uyguluyorlar. Seçimle gelmiş insanların seçimle gitmesi lazım. Seçimle gelmiş insanları başka yöntemlerle devirip gönderenler, aslında halka saygısızlık yapmış oluyorlar. Halkın iradesine saygısızlık yapmış oluyorlar. Eğer yöneticilerin bir eksiği varsa, bir yanlışı varsa onu takdir edecek olan yine halktır. Halk gelir, seçim zamanı o yönetimi değiştirir.'' dedi.







HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.