BASKETBOL YAŞAM TARZI

BASKETBOL YAŞAM TARZI
19 yaşında başladığı basketbol kariyerine büyük başarılır sığdıran Canik Belediyespor'un yıldızı Didem Süer,



başarı serüvenini anlatan tecrübeli oyuncu, Canik Belediyespor'u Birinci Lig'e taşıyacaklarını söyledi


TEKLİF ETTTİLER KABUL ETTİM
Altyapı görmeden başladığı basketbolda 55 defa milli takım formasını terletti. Üniversitenin bahar şenliklerinde arkadaşlarının tavsiyesiyle oynadığı basketbolla beğenileri üzerinde toplayan Didem Süer(34), 15 yıllık kariyerinde 55 defa milli forma giyme başarısı gösterdi. Türkiye Kadınlar Basketbol 2. Ligi takımlarından Canik Belediyespor'un Kaptanı Süer: "55 defa A milli formayı giymek, benim için büyük bir başarı oldui."


HAYALİ GERÇEK OLDU
İkinci ligde mücadele eden Ege Üniversitesi takımıyla birlikte müsabakalara çıkmaya başladığını ve o günden itibaren basketbolun kendisi için bir yaşam tarzı haline geldiğini ifade eden Süer, şunları kaydetti: "Basketbola Ege Üniversitesi Bayan Basketbol takımında başladım. Daha sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Güre Belediyesi takımlarında görev aldım. Güre Belediyesi'nde ilk şampiyonluğumu yaşadım. Ardından BOTAŞ'a transfer oldum.


BÜYÜK HEYECAN YAŞADI
BOTAŞ'tan sonra Ceyhan Belediye'ye transfer olduğunu ve burada ilk defa A milli takım formasını giyme heyecanını yaşadığını vurgulayan Süer, şöyle devam etti: "O dönem A milli takım kadrosuna seçilmem benim için büyük bir başarı oldu. Geçen yıllara dönüp baktığımda 55 kez milli takım formasını giymek beni mutlu ediyor. Basketbol kariyerimde bir çok takımın kadrosunda yer aldım. Forma giydiğim her takımda da başarı için mücadele ettim."


ELLERİM TİTREDİ
"Ellerim titreyerek attığım faul atışıyla Avrupa Şampiyonasının 4'lü final müsabakalarına yükseldik" Basketbol kariyerinde 2001 yılında BOTAŞ takımıyla Almanya karşısında kıran kırana mücadele ettiklerini, kazanmaları durumunda 4'lü finallere yükselmeye hak kazanacaklarını hatırlatan Süer, ''Avrupa finalinde oynarken Amerikalı oyuncumuz erken beş faul almıştı. O dönem çok da tecrübem yoktu. Tabi bu arada turu atlamamız da gerekiyordu"


ANLATILMAZ BİR DUYGUYDU
Antrenörümüz hiç düşünmeden beni oyuna sürdü. Maçın son dakikalarıydı. Bana yapılan bir faul pozisyonu sonrasında atış için yerimi aldım. Bütün tribünler gözünü bana dikmişti. Tabi benim ellerim titriyordu. Ellerim titreyerek attığım faul atışıyla Avrupa Şampiyonasının 4'lü final müsabakalarına yükseldik. Tecrübesiz bir oyuncu olarak sorumluluk almam ve takımımızın başarılı olmasını sağlamak benim için anlatılamaz bir duyguydu" dedi.


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.