Bilge Kral Derneği'nde Konferans

Bilge Kral Derneği'nde Konferans
Bilge Kral Kültür Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ömer Çelebi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ali Fuad Başgil Hukuk Fakültesi'nde “Siyasetçi ve Hukukçu Aliya İzzetbegoviç” konulu konferans verdi.

     ‘’Hukuk benim için sadece meslek değil inancım, yaşam tercihim ve hayat felsefem." 

Çelebi, şunları söyledi: 


"Bilge Kral Kültür Derneği olarak OMÜ Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi öğrencilerine hukukçu ve siyasetçi olan Aliya İzzetbegoviç’i tanıtıcı bir konuşma yapmak ve Deklarasyon adlı eserini takdim etmek için talep ettiğimiz izni bize sağlayan Sayın Dekanımız Prof. Dr. Mustafa Tiftik hocamıza ve dersini bizimle paylaşan Yrd. Doç. Dr. Yılmaz Yurtseven hocamıza teşekkür ederek sözlerime başlamak isterim. 

 Sizin de içinizden elbette birçok siyasal rol üstlenen kişiler çıkacaktır. Bu itibarla İZZETBEGOVİÇ tecrübesi size de ışık olacaktır kanısındayım. 

Aliya Kültür ve Medeniyet ikilimi teorisinde kültürü insanın içe doğru derinliği ile, medeniyeti dışa doğru derinliği ile inşa ettiğini beyan eder. Kültür uhrevi saadeti, medeniyet dünyevi saadeti hedefler. Kültürün muhatabı birey, medeniyetin muhatabı cemiyettir. Toplumun ruhu ve ahlakından söz edilemeyeceğini, bireyin ruhsal yapısı ve ahlaki özelliklerinin konu edilebileceğini düşünür. Kültür anlamayı önceler, medeniyet değiştirmeyi. 

Din olmadan sağlıklı insan algısı da hümanizma da gerçekçi değildir, Tanrı yoksa İnsan da yoktur; Darvin’in ütopyası bir hayvan türü olarak insan söz konusu edilebilir. Kültür niçin yaşıyorsun sorusuna, medeniyet nasıl yaşıyorsun sorusuna cevap arar. İslam her iki soruya ahlaki ölçülerde cevap sunar. 

Aliya düşüncesinde Hristiyanlık sev diyerek duyguyu öne çıkarmaktadır, İslam ise iyilik yap diyerek eylemi öne çıkarır. İncil başkasını sev derken, Kuran başkasına iyilik et der. Biri teorik diğer pratik üzerinden değerleme yapar.  İslam salih amel – iyi iş üzerinden; Hristiyanlık ise duygu üzerinden puanlama yapmaktadır. 

İZZETBEGOVİÇ Kant gibi ahlakı ödev üzerine temellendirir ve hümanizmayı da ödev bilinci ile tanımlar. Dinsiz ahlakın gerçekçi olmadığını ve yine dinsiz hümanizmanın gerçekçi olmadığını düşünür. İnsana ve hayata adil yaklaşan ve ötekinin hukukunu ve adaletini temin edici emirler içeren İslam ise insanlık için en fıtri – insan doğası en uygun din ve hayat programıdır inancındadır. Ödev kavramı ile hak ve adalet kavramları birlikte tesis edilmediğinde bireyin özgürlük alanı yok olacağını ifade eder. Bu anlamda sosyalizm ve kapitalizme yönelik karanlık yönlerini tarif eden görüş ve yazıları – eleştirileri çokçadır. 

    Özetle doğu mefkûresi ile batı mefkûresinin yarım yanları olduğunu; İslam’ın bu iki mefkûrenin sentezi orta bir yol olduğunu ifade eden Aliya, Sosyalist Yugoslavya Federasyonu döneminde batı demokrasisini ülkeye yerleştirmek istemek ve İslam devleti kurmak için mevcut yönetimi yıkmayı amaçlamaktan yargılanıp uzun süreli mahkûmiyet cezaları almış ancak fiilen ömrünün 14 yılını ceza evinde infazda geçirmiştir". 

Ömer Çelebi, dinleyicilere teşekkür ederek, konuşmasını sonlandırdı.

 OMÜ Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi DekanıProf. Dr. Mustafa Tiftik de
Av. Ömer Çelebi’ ye değerli sunumlarından dolayı teşekkür ederek mutlaka derneğinizi ziyaret edeceğini belirtti.

Ahmet Ufuk ERKAN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.