BOYNUNDAKİ 3 KİLOGRAMLIK TÜMÖRDEN TÜRKİYE'DEKİ AMELİYATLA KURTULDU
Sudanlı Khadija Dahb Ali Abaker, 2016'da, boynunun sol tarafında giderek büyüyen bir kitle fark etti. Ülkesinde iki kez operasyon geçiren Abaker'in sol kolundaki hareket kabiliyeti, hem kitlenin büyüklüğü hem de operasyonların etkisiyle kısıtlandı.
Abaker, kitle zamanla kafasından da büyük boyutlara ulaşınca Türkiye'de tedavi olmak istedi. Uluslararası sağlık anlaşmaları çerçevesinde Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvuran Abaker, sağlık turizmi kapsamında İstanbul'a geldi.
Khadija Dahb Ali Abaker'in tedavi ve ameliyat sürecini, kulak burun boğaz (KBB) ile beyin ve sinir cerrahi uzmanlarından oluşan ekip birlikte yürüttü. Risk oranı yüksek ve uzun saatler süren ameliyat neticesinde, Abaker'in kol fonksiyonları da korunarak kitle temizlendi.
Türk doktorlarının gerçekleştirdiği ameliyat sayesinde Abaker, yıllardır omzunun üzerinde taşıdığı ağırlıktan kurtulmuş oldu.
Hareketlerini, yemek yemesini ve nefes almasını kısıtlıyordu
Sudanlı Abaker'in tedavi ve ameliyat sürecini yürüten ekipten KBB Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Cemal Yumuşakhuylu, yaptığı açıklamada, hastanın, boynunun önünden arkasına doğru uzanan ve kafasından büyük olan kitleden dolayı 2,5 ay önce hastanelerine başvurduğunu dile getirdi.
Yumuşakhuylu, kitleden dolayı hareket ederken ve yemek yerken zorlanan, ayrıca hava yolu da baskılanan Abaker'in, daha önce ülkesinde de ameliyatlar geçirdiğini söyledi.
Operasyonlarda hem kitle basısı hem de cerrahiye bağlı olarak Abaker'in kolunun zedelendiğini, bu nedenle kolunu yeterince hareket ettirememeye başladığını anlatan Yumuşakhuylu, ayrıca tümörün de yeniden büyüdüğünü ifade etti.
Beyne giden ana şah damarının üzerindeki kitleyi almak riskliydi
Yumuşakhuylu, hastanın sağlık durumuna ilişkin değerlendirmeleri Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Yahya Güvenç ve fizik tedavi kliniğiyle birlikte yaptıklarını belirtti.
Kitle, beyne giden ana şah damarın ve kol hareketlerini sağlayan "brakiyal pleksus" adlı sinirin çok yakınında olduğu için ameliyatın riskli olduğunu öngördüklerini dile getiren Yumuşakhuylu, ameliyat esnasında herhangi bir olumsuzluk yaşansaydı Abaker'in kol hareketini yapamayabileceğini, boynundan geçen ve diliyle ses tellerini çalıştıran sinirlerin zedelenebileceğini, büyük ana damarların zedelenip kanama riski oluşabileceğini anlattı.
Kitlenin yeniden oluşmaması için ışın tedavisine başlandı
Tüm bu riskleri değerlendirdikten sonra beyin cerrahi ekibiyle 13 saat süren bir operasyon yaptıklarını belirten Yumuşakhuylu, "Ameliyat sırasında sürekli kol sinirinin hareketini görmemizi sağlayan sinir monitörizasyon sistemi kullandık. Bu sayede sinirlere zarar vermediğimizi her aşamada görmüş olduk. Ameliyatın sonunda yaklaşık 20x20 santim büyüklüğünde ve 3 kilogram ağırlığındaki kitleyi çıkarmış olduk." diye konuştu.
Doç. Dr. Yumuşakhuylu, ameliyatın ardından kitleye patolojide "fibromatozis" tanısı konulduğunu aktararak, şöyle devam etti:
"Fibromatozis yumuşak dokudan kaynaklanan iyi huylu bir tümör olarak bilinir. Dolayısıyla kanser olarak birçok yerde sınıflandırılmaz ama buna rağmen lokal agresif tavrı sebebiyle yakın komşuluktaki sinirleri, damarları, kemikleri zedeleyebilir, bunlara hasar verebilir. Bu yüzden, bunun tekrarlamaması için baş-boyun tümör konseyimizle de konuşarak Khadija'nın ameliyat sonrası ışın tedavisi almasına karar verdik. Şu anda ışın tedavisi sürecinin sonuna gelindi. Tekrar etmeyeceğini ümit ediyoruz. Khadija, bu sıkıntıdan kurtulacak."
Abaker'in bundan sonra kontrollerini aksatmaması ve yılda 1 kez KBB hekimine muayene olması gerektiğini vurgulayan Yumuşakhuylu, boynunda gelişen en ufak bir şişlik durumunda da doktora gitmesinin önemli olduğunu bildirdi.
"Bu tarz ameliyatları Türkiye'de çok sık yapıyoruz"
KBB Uzmanı Doç. Dr. Ali Cemal Yumuşakhuylu, bu tarz ameliyatları çok sık yaptıklarını hem Türkiye'den hem yurt dışından farklı bölgelerden çok sayıda hastanın kendilerine geldiğini dile getirdi.
Bugüne kadar sağlık turizmi kapsamında Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Yemen, Sudan, Somali, Arnavutluk, İngiltere, Almanya ve Bosna Hersek'ten çok sayıda hastayı ameliyat ettiğine değinen Yumuşakhuylu, "Ülkemiz artık gelişen teknolojisiyle, yeni yapılan hastane yatırımlarıyla birlikte yurt dışındaki hastaların da tercih ettiği bir ülke konumunda. Hastanemiz de uluslararası hasta birimiyle bu konuda oldukça aktif." değerlendirmesini yaptı.
Abaker, boynundaki ağırlıktan kurtulduğu için mutlu
Türkiye'de ameliyat olan Abaker ise tümörün 2016'da omzunda büyümeye başladığını söyledi.
Aynı yıl ilk ameliyatını yaptırdığını belirten Abaker, "Ameliyattan sonra elimi kaldıramıyordum. Boynumu sağa sola çeviremiyordum. Çok ağrımıyordu. Alındıktan sonra hafiflemiş hissettim." dedi.
Abaker, kitlenin daha sonra yeniden büyümesi nedeniyle ikinci ameliyatı olduğunu dile getirerek, "İkinci ameliyatta tümörün hepsi alınmamış. O yüzden, Türkiye'ye gelmeyi konuşuyorduk o zamandan beri. Türkiye'ye gelip tümörü aldırdım, çok mutluyum. Doktorlarıma teşekkür ediyorum, ellerine sağlık." ifadelerini kullandı.
Tedavisi bitince Sudan'a dönmeyi düşündüğünü kaydeden Abaker, 6 seneden sonra tekrar spor yapmayı arzuladığını, ellerinin ve sol omzunun bir hayli güçsüz kaldığını, bunun için tekrar gücünü kazanmak istediğini sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.