Bozdağ'a göre o 2 isim konuşmalı

Bozdağ'a göre o 2 isim konuşmalı
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 28 Şubat soruşturması kapsamında yapılan son operasyonu değerlendirdi.



AK Partili Bozdağ, Demirel ve Çiller ile ilgili "Bu dönemin içinde birinci derece görevlerde bulunan ve bu sürecin her anına vakıf olan kişilerin konuşmaması bana göre fevkalade bir eksiklik olur" ifadelerini kullandı.Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 12 Eylül davası ve Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat Soruşturması'nın adli süreçler olduğunun altını çizdi. Bozdağ, bir televizyon kanalının canlı yayınına katılarak, gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü 28 Şubat Soruşturması hatırlatarak, ''Soruşturmanın genişleyerek devam edeceğini düşünüyor musunuz?'' sorusu üzerine Bozdağ, soruşturmanın aslında geç kalmış bir soruşturma olduğunu söyledi.

DEMİREL VE ÇİLLER KONUŞMALI

Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in görüş ve bilgilerine başvurulmasının doğru olup olmayacağına ilişkin soruyu yanıtlarken de Bozdağ, buna yargının karar vereceğini söyledi. Bozdağ, şöyle devam etti:''Ben bir siyasetçi olarak, bir vatandaş olarak hem Sayın Çiller'in hem de Sayın Demirel'in bu kadar önemli bir dönem, bu kadar Türk kamuoyu tarafından yakından bilinen, takip edilen ve sorgulanan bir dönemle ilgili bu dönemin içinde birinci derece görevlerde bulunan ve bu sürecin her anına vakıf olan kişilerin konuşmaması bana göre fevkalade bir eksiklik olur. Onların konuşması lazım. Basına konuşabilirler, televizyonlara konuşabilirler, herhangi bir toplantıda konuşabilirler veya anılarında bunu yazabilirler. Ama mutlaka 28 Şubat'ın karanlığında olan bitenleri birinci ağızdan Türkiye kamuoyuna anlatmaları, Türk milletine anlatmaları bana göre bir görevdir. Çünkü Türkiye'nin önündeki yılları sağlıklı yürümesi açısından, demokrasimizin kökleşmesi, bir daha böyle karanlık dönemlerin yaşanmaması açısından o dönemde yaşanan olayların bunu en yakından yaşayan ve kamuoyunun bilmediği pek çok perde arkasına bilen, yaşayanlar tarafından Türkiye kamuoyuyla paylaşılmasında büyük bir gereklilik vardır. Onların üzerinde bu anlamda tarihi bir sorumluluk vardır. Aksi takdirde kamuoyu yargılayacaktır. Bir yandan mahkeme devam ediyor ama öte yandan da Türkiye kamuoyu konuşulmayan konularla ilgili, açıklanmayan konularla ilgili belki suçlayacaktır, belki başka bir noktaya gidecektir. Bunların olmaması için de Sayın Çiller'in de Sayın Demirel'in de olup bitenlere dair söyleyecekleri elbette vardır. Olduğuna da inanıyorum. Bunların Türk kamuoyuyla paylaşmaları onların takdirinden ziyade Türk milletine Türkiye cumhuriyetine ve bizim geleceğimize dair boyunlarının borcudur diye düşünüyorum. Umarım bu borcu yerine getirirler.''

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.