Bu tedavi kanser hastalarına umut oldu!

Ağırlıkta 4'üncü evredeki kanser hastalarına uygulanan yöntem 3 ayda sonuç vermeye başlıyor. İstanbul 2-4 Kasım tarihleri arasında " Kanserde Yenilikçi Tedaviler" konferansına ev sahipliği yaptı. Türkiye'den ve dünyadan önemli medikal onkoloji uzmanlarının katıldığı konferansta kanserde yeni tedavi yöntemleri ve etkileri masaya yatırıldı. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Berkarda ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Mehmet Salih İyikesici'nin iki yıl önce Türkiye'de uygulamaya başladıkları "İnsülin Destekli Kemoterapi" tedavisi konferansa damgasını vurdu. İnsülin tedavisi ile sağlığına kavuşan yüzlerce vakadan oluşan örneklerle konuşmasına başlayan Prof. Dr. Bülent Berkarda, iki yıl önce Türkiye'de başlattıkları bu tedavi yöntemi ile binin üzerinde ileri derecede kanser vakasını tedavi ettiklerini ifade etti. Berkarda," 4'üncü evredeki kanser hastalarına uyguladığımız bir tedavi şekli. Tedaviler hastaya ve kanser türüne göre kişiye özel olarak gerçekleşiyor. Kanser biyolojisi her bireyde farklı bir seyir gösteriyor. Dolayısıyla tedaviler de üç ay ile bir yıl arasında değişiyor. Tedavi sonrasında hastaların önemli bir bölümünde kanserli bölgenin tamamen veya kısmen gerilediğini gözlemliyoruz." Dedi. Konferansa Türkiye'den; Prof. Dr. Gökhan Demir, Prof. Dr. Özden Altındağ, Prof. Dr. Fikri İçli, Prof. Dr. Sevil Bavbek, Prof. Dr. Haluk Onat, Prof. Dr. Şuayib Yalçın, Prof. Dr. Gül Başaran, Prof. DR. Uğur Selek, Prof. Dr. Nilüfer Güler, Prof. Dr. Engin Ulukaya, Prof. Dr. Alper İskit, Prof. Dr. Süheyla Serdengeçti, Prof. Dr. Necdet Üskent, Doç. Dr. Beste Melek Atasoy, Prof. Dr. Ercümet Ovalı, Prof. Dr. Cengiz Yakıcıer, Prof. Dr. Bülent Berkarda ve Dr. Mehmet Salih İyikesici katıldı. Prof. Dr. Teresita Mazzei, Dr. Ronald Feld, Dr. Jean-Jacques Body, Prof. Dr. Enrico Mini, Prof. Dr. Nil Molinas Mandel, Dr. Martin Powell, Prof. Dr. Dirk Arnold yurt dışında gelen uzmanlar arasında yerini aldı.

İNSÜLİN DESTEKLİ TEDAVİ
İnsülin Destekli Tedavi standart kemoterapinin kanser hücreleri üzerindeki güçlü hücre öldürücü etkisini ve sağlıklı dokulardaki yıkıcı yan etkilerini azaltmayı hedefler. İDT yeni bir ilaç içermeksizin, kanser tedavisine yeni bir yaklaşımdır. Tedavi insülini ve çok düşük dozda kullanılan normal kemoterapi ilaçlarının güçlü, hücre öldürücü etkilerinin avantajını kullanıyor. Kanser hücreleri kendi insülinlerini salgılayarak, enerjilerini sağlarlar ve kendi insülin benzeri büyüme faktörlerini (IGF) salgılayarak, büyümelerini stimüle ederler. Bunlar kanserin mekanizmalarıdır. İnsülin ve İGF özel hücre membranlarına bağlanarak etkilerini gösterirler. Bu reseptörler kanser hücresi membranında, normal hücre membranına göre 16 kat daha fazla bulunurlar. Bu reseptörler İDT için anahtardır. İDT'de insülin kullanılması daha düşük dozda kemoterapinin kanser hücresinin içine geçişini kolaylaştırıyor, kanser hücresini daha etkili öldürmesini sağlıyor ve muhtemel yan etkileri azaltıyor. İDT'nin yenilikçi avantajı, kanser hücrelerinin hastayı öldürmesine çok benzer mekanizma ile kanser hücrelerini öldürmesidir. Hastalar, İDT'nin kendilerine normal kemoterapiye göre daha iyi bir yaşam kalitesi sunduğunu bildiriyorlar.

NORMAL KEMOTERAPİYE GÖRE İDT
İDT'nin, normal kemoterapiye göre bir avantajı, kemoterapötik ilaçların çok daha düşük dozda kullanılabilmeleridir. İDT daha selektif olarak kanser hücrelerini hedefler ve az sayıda normal hücreyi etkiler. Bu nedenle, hastalar, saç dökülemsi, kusma, halsizlik ve depresyon gibi normal kemoterapi ile görülen yan etkilerden şikayet etmezler. Ayrıca, hastanın yaşam kalitesi anlamlı derecede artmaktadır.