Bugün kara gün
DOST ACI SÖYLER
Yaktı: "2010 yılında zamlarla beraber açlık, yoksulluk ve artmakta olan adaletsizlik ve karanlık devam edecek. Yeni yılda böyle karamsar konuşmak istemezdim fakat olanlar ortada birşeyler yapılmalı. Olmaması gerekenlere göz yumamayız biz burada tüketicinin haklarını temsil ediyoruz. Bu yüzden söylemek zorundayım ki zamlar bu yıla kara bir bulut gibi çöktü. Dost acı söyler." diyerek zamların acı ama gerçek olduğunu söyledi.
ZAM, ZULUM VE YOKSULLUK
Yaktı hükümetin yaptığı zamların tüketiciyi açlığa doğru götürdüğünü belirterek şöyle devam etti: "AKP hükümetinin zam kervanı hiç durmadı. Tüketicileri yoksulluğa ve açlığa süre süre zamlara devam etti. Her yılbaşında olduğu gibi 2009 yılında da değişmez vergi artışı ve zamlar sürdü. 2009 Yılı üstelik kriz yılı olmasına ve krizden tüketicilerin alım gücünün yükseltilmesinin yani talep artışının teşvik edilmesi ile çıkılabileceğini göz ardı ederek zamlara devam ettiler. 2009 yılı tüketiciler açısından kriz yılı, başta bankalar olmak üzere şirketler için ise kar yılı oldu. Banka karları kriz olmayan önceki yıla göre yüzde 46 oranında arttı. Yoksulluk artışına paralel olarak sadaka ekonomisi de genişledi. 2009 yılı zamları, 14 Temmuzda akaryakıt zammı ile birlikte daha da hızlandı. Artmaya devam etmektedir. Petrole zam; tekstilden meyve sebzeye, servisten ulaşıma kadar akaryakıtın girdi olarak kullanıldığı veya nakliye olarak etkilediği tüm malları etkilemiştir. İstanbul ve Ankara'da suya zam yapıldı. Şekere, pirince, baklagillere, ete, meyveye, sebzeye zam geldi. İlaç katkı payının artırıldı, sağlık personelinin ödeneklerinden kesintiye gidildi, yatan hastalardan da katkı payının alınmaya başladı. Zamlar bizi teğet geçmedi. Bu nedenle TÜDEF ülkede bir baştan diğerine zamlara karşı tüketicileri uyarmak için bisikletle yollara düştü.
ÜÇ BÜYÜK DAVA KAZANILDI.
Yaktı yapılan zamlara karşı dava açacaklarını ve kazanacaklarını belirterek kazandıkları davaları örnek gösterdi. Onar konu ile ilgili şöyle devam etti: " 2009 Yılında zam ve soyguna karşı verilen hukuk mücadelesinde başarılar da kazanıldı. TÜDEF'e bağlı derneklerden TÜKODER tarafından köprü ve otoyolların özelleştirilmesi davası kazanıldı. Özelleştirmeler iptal edildi. Ancak ülkenin tüm mal varlığını satmaya yemin etmiş bir iktidar tarafından yeni özelleştirme yasası hazırlandı. Ankara'da ulaşım zammı durduruldu. Böylece 2008 yılında yapılan 20 kuruşluk zam iptal edilmesi gerekirken, hukuk tanımaz bir Belediye Başkanı tarafından 1 kuruşluk bir indirimle hukuk ve tüketici ile dalga geçildi. Menkul kıymet gelirlerinde TC yurttaşlarına yüzde 10, yabancılara sıfır vergi uygulaması Anayasa Mahkemesine götürüldü ve iptal edildi."
YOKSULLUK VE SOYGUN
Yaktı 2010 yılı için umutsuz ve üzgün olduğunu belirterek şöyle devam etti: "2010 Yılı Bütçesi TBMM kabul edilerek yasalaştı. 2010 bütçesi incelendiğinde tüketiciler açısında acı ve açlıktan başka bir şey olmadığı görülmektedir. TÜDEF olarak her yıl yeni yılda tüketicileri neler beklediğini sizlerle paylaşıyoruz. Ne yazık ki önceki yıllarda da zamların artık katar katar geldiğini söylemek durumunda kalmıştık. 2010 geçen yılları da aratacak ölçüde zam ve yoksulluk getirmektedir. 2010 bütçesinin temel mantığı tüketiciyi soyma, gelir ve karlardan alınan vergileri azaltma esasına göre oluşturulmuştur. Bütçede yatırım için 44 miyar ayrılmıştır. Devam eden bir kısım yatırımları bitirmeye bile yetecek tutar değildir. Yani işsizlik artışı öngörmektedir. Kamudan yeni işten atılmalar gündeme gelirken aynı zamanda da kamuya 35.000 yeni yandaş alımı öngörmektedir. Bunların 7.200 kişisi üniversitelere alınacaktır. Daha dün Başbakan işten atılan TEKEL işçileri için bunlar çalışmıyor, depolarda oturuyor, yetimin hakkını yiyor buyurdular. Bu bir başbakana yakışmayan çirkin bir ifade tarzıdır. Madem boş oturuyorlar, madem çalışmıyorlar kamuya 2010 yılında alınacak 35.000 yeni elemanın yerine niçin onlara iş vermiyor, niçin çalıştırmıyorsunuz? TEKEL işçileri AKP militanı olmadığı için mi acaba?
"CUMHURİYET TARİHİNDE GÖRÜLMEDİ"
Yaktı yapılan zamları soyguna benzeterek şöyle devam etti: " 2010 bütçesi 251 milyar 115 milyon TL olarak kabul edildi. Bütçe gelirlerinin %24,83 yani dörtte biri faiz ödemelerine ayrılmıştır. Bütçe açığının oranı yüzde 20'dir. Bütçenin %84'ü 212,55 milyar TL'si vergilerden oluşmaktadır. Bu bütçenin %81,8'i demektir. Toplanan vergilerden 19,87 milyar TL şirketlere vergi iadesi olarak geri verilecektir. Net vergi geliri 192,64 milyar TL'dir. Vergi gelirleri içinde tüm tüccar ve serbest meslek sahiplerinin ödediği beyana dayalı gelir vergisi tutarı 2,2 milyar TL, şirketlerin ödediği kurumlar vergileri ise 20,07 milyar TL olarak öngörülmüştür. Bu vergilerin büyük bir kısmı şirketlere vergi iadesi olarak geri ödenecektir. Beyannameli kurumlar ve gelir vergisi mükelleflerinin ödediği vergi sadece %10,5 'dir. AKP %10,5'ide fazla görmüş olacak ki gelir vergi oranlarını 5-12 puan indirime gidecektir. Tüketim vergilerinin oranı ise % 79 olarak öngörülmektedir. Bunun anlamı, Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş düzeye tüketicilerin soyulması demektir. Yüzde 79 tüketicilerden tüketim vergisi olarak alınması, İğneden ipliğe zam demektir. İşte 2010 yılı zamları."
Anıl OLFAZ
