Bulaşıkçı olarak gittiği Londra'da üniversite kurdu

Türk iş adamı Önder Şahan, 24 yaşındayken bir tanıdığının aracılığıyla Londra'ya geldiğini, uzun yıllar bulaşıkçılıktan garsonluğa, aşçılıktan restoran müdürlüğüne kadar birçok işte çalıştığını anlattı. Günde 20 saat çalıştığı günler olduğunu ifade eden Şahan, çalışma azmi sayesinde bir restoran zincirinin genel müdürlüğüne kadar yükseldiğini belirtti. Şahan, 2000 yılında farklı iş kollarında çalışan 4 arkadaşıyla birlikte "borç harç" "Tas Restaurant" adıyla ilk iş yerlerini açtıklarını, tüm sorumluluğunu üstlendiği restoranın o yıl "Londra'daki en iyi vejeteryan restaurant" seçildiğini söyledi.

Farklı tarzı, zengin menüsüyle de ilgi çeken restoranın kısa sürede popüler olduğunu anlatan Şahan, bunun üzerine peş peşe 8 restoran daha açma imkanı bulduğunu kaydetti. Şahan, zaman içinde ortaklarından bazılarının paylarını alarak ayrıldığını ancak mücadelesinden vazgeçmeyerek yoluna devam ettiğini, şu anda Londra'nın en gözde semtlerinde 15 işletmenin sahibi olduğunu ifade etti. İşletmelerinin cirosunun 20 milyon sterlin olduğuna ve 400 kişiye istihdam sağladığına işaret eden Önder, "Başarımın sırrı çalışmak, zamanı iyi kullanmak ve sabırdır. Ayrıca insanın yeteneklerinin sınırlarını da bilmesi gerekiyor. Kontrolümü ve standardımı zorlayacak yükün altına girmedim" dedi.

Şahan, işletmelerin tasarımında kullandığı malzemelerini, et ve süt ürünleri hariç tüm yiyecek ve içecek maddelerini Türkiye'den satın aldığını, Türkiye'den yaptığı ithalatın her yıl 2-3 milyon sterline ulaştığını söyledi.

EĞİTİME YÜZDE YÜZ DESTEK VERDİ


Kars'ın Kağızman ilçesinde başladığı eğitim hayatını "ortaokul bulunmaması ve yoksulluk nedeniyle" sürdüremeyen Şahan, "çocuklar okulsuzluk nedeniyle eğitim olanağından yoksun kalmasın" diyerek, 2005 yılında Sarıkamış'ta bir ilköğretim okulu yaptırdığını söyledi. Şahan, diğer taraftan Türkiye'nin her köşesinden Londra'ya eğitim amacıyla gelen pek çok gence iş imkanı sağladığına da değinerek, şöyle konuştu: "Yanımda çalışan gençlerin yaptıkları işten utandıklarına, kaçındıklarına tanık oldum. Ayrıca gençlerin, rahat ve kolay yoldan, kısa zamanda, çok para kazanma peşinde olduklarını gözlemledim. Oysa insanın yaptığı işten utanmaması, zorluğa göğüs germesi ve sabretmesi lazım. Hizmet sektörü ölmeyecek sektördür. Yaptığı işten utanmayacak, kaçınmayacak ve işini en iyi şekilde yapacak kalifiye elemanların bu sektörde kazandırılması gerekiyor. Gençler, hangi işi yapıyor olursa olsunlar mutlaka yaptıkları işi sevmeliler. Sektörümüzde hemen hemen bütün işletmeler kalifiye ve bu alanda kariyer yapmayı hedeflemiş eleman sıkıntısı içinde olduklarını biliyorum." -Docklands Academy'de modern eğitim- Şahan, bir işletmenin idaresi için gerekli teorik ve pratik eğitimlerle donanmış gençler yetiştirmenin hizmet sektörü için zorunlu olduğunu vurgulayarak, bu açığı kapatmak üzere üniversite kurmaya karar verdiğini kaydetti.