'Çalıkuşu' Dilek öğretmenin dileği gerçek oldu
'Dünyadaki en iyi 50 öğretmen' arasında gösterilen sınıf öğretmeni Dilek Livaneli, köy kadınlarını da meslek sahibi yapıyor. Kanal D'de yayınlanan Beyaz Show'a katılıp köy kadınları için saya makinesi isteğinde bulunan Livaneli’nin bu dileği gerçek oldu. Hayırseverler tarafından 15 saya makinesi gönderilmesinin ardından, köy kadınlarının yaptığı sayalar (ayakkabının yumuşak olan üst bölümü) ilçedeki ayakkabı imalathanelerine satılmaya başlandı.
Samsun'un Çarşamba İlçesi'ne 15 kilometre uzaklıktaki Kumköy İlkokulu'nun 'müdür yetkili' sınıf öğretmeni 33 yaşındaki Dilek Livaneli, 6 yıldır bulunduğu okulda yaptığı çalışmalar sonucunda Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Samsun'da 2012’de 'Yılın mesleğinde fark yaratan öğretmeni' seçildi. Okulun iç donanımı ve fiziki şartlarını tamamen yenileyen Livaneli, sosyal içerikli projeler hazırlayıp 14 öğrencisine ilkleri yaşattı. Livaneli, öğrencilerini operaya, tiyatroya, sinemaya, götürüp buz pateni pistinde paten yapmalarını sağladı.
Dilek öğretmen, çocuk aile arasındaki iletişimin güçlenmesini sağlamak amacıyla velilere İlçe Halk Eğitim Merkezi desteğiyle aile eğitimi kursu açtı. Veliler her hafta okulda kurs kapsamında eğitim görmeye başladı. Dilek Livaneli, ayrıca açtığı okuma-yazma kursuyla köyde okuma yazma bilmeyenlere yardımcı oldu. Öğretmenin girişimleri ardından Samsun Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü’nün sanatçıları köye gelip köylülere özel mini konser verdi. Ayrıca yine 30 köylü kadın operaya götürülerek bu sanatı yerinde izleme fırsatı buldu.
DÜNYANIN EN İYİ 50 ÖĞRETMENİ ARASINA GİRDİ
Dilek Livaneli, öğrencilerinin yanı sıra öğrenci anneleri içinde projeler üretti. Üç yıl önce hazırladığı proje kapsamında İşkur ve İlçe Kaymakamlığı'nın desteğiyle 'Sayacılık kursu' açıldı. 20 kadın meslek edindirme kursuna katılıp eğitim aldı. Livaneli, okulun lojmanının iki odasını atölyeye çevrildi. Köylü kadınlar eğitim sonunda sertifika aldı, bazıları da çalışmaya başladı.
Bir köy okulunda yaptığı çalışmalarla dikkat çeken Dilek Livaneli çevresi tarafından Reşat Nuri Güntekin’in 'Çalıkuşu' eserindeki kadın öğretmene benzetildi. Yaptığı çalışmalarla fark yaratan Livaneli, son olarak Hint asıllı iş adamı Sunny Varkey’in eğitim alanında projeler geliştirmek amacıyla kurduğu ve onursal başkanlığını ABD eski Başkanı Bill Clinton’ın üstlendiği Varkey Gems Vakfı (Varkey GEMS Foundation) tarafından düzenlenen 'Küresel Öğretmen Ödülü Komitesi'nin (The Global Teacher Prize) seçtiği 'En iyi 50 öğretmen' arasında yer aldı. Livaneli, böylece dünya çapında 5 bin öğretmenin arasından ilk kez son 50'ye kalan tek Türk öğretmen oldu.
TÜM TÜRKİYE’DEN DESTEK GELDİ
En iyi 50 öğretmen arasına girmesinin ardından Beyaz Show'a katılan Livaneli, sayacılık kursunu bitiren kadınların iş gücüne katılmasını sağlamak ve yeni meslek edindirme kursları açmak için kurulacak atölyede kullanılmak üzere saya makinesi ihtiyacı olduğunu belirterek destek istedi.
Dilek Livaneli’nin bu çağrısına tüm Türkiye'den destek geldi. 75 bin TL'ye kurulan 180 metrekarelik atölyede kullanılmak üzere hayırseverler tarafından 15 saya makinesi gönderildi.
MAKİNELERİN GELMESİNİN ARDINDAN ATÖLYE FAALİYETE GEÇTİ
Saya makinelerinin gelmesinin ardından İşkur desteğiyle 20 kadın için ikinci sayacılık kursu açıldı. Ayrıca ilk kursa katılan kadınlar da makinelerde saya üretimi (ayakkabının yumuşak olan üst bölümü) yapmaya başladı. Kadınların ürettiği bu sayalar ise ilçedeki ayakkabı imalathanelerine satılıyor.
Bunun dışında aynı atölyede 18 kadın da yine İşkur işbirliğiyle başlatılan yapma çiçek meslek edindirme kursuna 4 gün önce başladı.
'YOKTAN VAR ETTİK'
Dilek Livaneli, 13 yıllık köy okulu öğretmeni olduğunu ve 6 yıldır görev yaptığı Kumköy İlkokulu’nda gerek çocuklar gerekse köy kadınları için birçok proje hazırladığını dile getirerek, şunları söyledi:
"Bu projelerden en önemlisi köy kadınlarına yönelik olan projelerdi. Onların çalışkanlığı, üretkenliği, hamaratlığı dikkatimi çekmişti. Tabii ki köy tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlıyor. Fakat onların ömür boyu para kazanabilecekleri bir meslekleri olsun istedim. Bu noktada İş-Kur ve Halk Eğitim desteğiyle sayacılık kursu başlatmıştık. Okulun küçük lojmanında atölye yaptık. Eski tahta sıraları tezgah yapıp 3 saya makinesiyle üretim yaptık. Sonrasında siparişler aldık. Siparişleri karşılamak için daha büyük bir atölye ihtiyacı doğdu. Yaptığım girişimlerle bir sponsor firma buldum ve 75 bin TL’ye 180 metrekarelik bir yeni atölye inşa ettik. Fakat makine eksiğimiz vardı. Bu sırada dünyanın en iyi 50 öğretmeni arasına girdiğimde birçok televizyon programına davet edildim. Katıldığım programlarda saya makinesi ihtiyacımı söylediğimde Türkiye’nin dört bir yanından buraya makine yağdı. Ben inanamadım. Özellikle ayakkabı sektöründe çalışan firmalar bizimle bağlantıya geçti. Hiç tanımadığım insanlar okulumu arayıp 'Biz size makine göndermek istiyoruz' dedi. Sanatçılar, işadamları, esnaf, kulüpler bize destek oldu ve atölyemiz tamamlandı. Her biri sıfır yeni makine olmamasına ikinci el olmasına rağmen köy kadınları üretiyorlar meslek ediniyorlar. Biz burayı yoktan var ettik. Burayı her gördükçe çok duygulanıyor."
KÖYDE ÇALIŞMAYAN KADIN KALMASIN
'Köyde çalışmayan kadın kalmasın' felsefesiyle yola çıktığını söyleyen Livaneli, "Eğitim, öğretim, üretim bu üçü olduğu zaman hiçbir şeyden korkmayacağız. İki kurs ta 6 ay devam edecek. 6 ay sonunda belirli firmalarla bağlantıya geçilip istihdam edilme durumları var. Burada sürekli bir üretimin olması için imkan yaratılmak istendi" diye konuştu.
İKİ AYAKKABI FİRMA İLE BAĞLANTI İÇİNDEYİZ
Çarşamba İlçesi Kunduracılar Odası Başkanı Osman Aydın ise sayanın ayakkabının üst bölümü ve modelini veren kısmı olduğunu ifade ederek, "Görüştüğümüz iki tane büyük ayakkabı firma var. Eğer olumlu sonuçlanırsa onların saya işlerini bu atölyede kadınlar yapacak. Buradaki kadınlar işi öğrendiler ve gayet güzel yapıyorlar. İnşallah bu işi büyüteceğiz. Çok hevesliler burayı hem meslek edinmek hem de sosyal faaliyet olarak görüyorlar. Çok da becerikliler. Burayı herkesin gelip görmesini tavsiye ederim. Belki başka birileri için de yapılan bu çalışma ve ilham olabilir" dedi.
KENDİMİZİ DAHA GÜÇLÜ HİSSEDİYORUZ
35 yaşındaki Havva Öztürk, ayakkabı sayası dikmeyi öğrendiklerini söyleyerek, "Eşime çocuklarıma, aile bütçesine katkı sağlamak istiyorum. Kendi paramızı kazanıyoruz. Kendimizi daha güçlü hissediyoruz. Bütün bunların olacağını hiç hayal edemezdik. Bu zamana kadar hiç imkanımız olmadı. Şimdi çok mutluyuz. Bir şeyler yapmaya çalışıyoruz" diye konuştu. (DHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.