ÇAMUR'DAN KREM
Son yıllarda insanlar arasında, cilt yaşlanması, kırışması, buruşması, kuruması, yağlanması, güneşten, kardan, soğuktan etkilenmesi gibi cilt sorunları giderek artıyor. Buna karşın, doğal olmayan kozmetik ürünler ile çözüm aranıyor. Doğal kozmetik ve şifa kaynağı olarak nitelendirilen 'Palas-Tuzla çamuru'nun bu alanda değerlendirilmesi planlanıyor.
Kayseri'nin Sarıoğlan Belediye Başkanı Ali Osman Yıldız, pek çok hastalığa iyi geldiği belirlenen Palas-Tuzla çamurunu elekten geçirip krem haline getirerek, bölgeye özgü, mantı, pastırma, sucuk, cıvıklı, bez bebek gibi satarak bölgeyi kalkındırmayı hedeflediklerini belirtti. Yıldız, "Yaz aylarında bu bölge plaj gibi oluyor. Çamur banyosu yapan insanlar şifa buluyor. Öyle ki uzaya giden astronotların bile koruyucu krem olarak bu çamuru kullandıkları, gelişmiş bazı ülkelerde insanların bu çamuru kozmetik olarak istediklerini duyuyoruz." dedi.
Çevresinde sazlıklar, ıslak çayırlar, tuzcul bitki bozkırları, mera ve tarım arazileri bulunan Tuzla Gölü'ne farklı ekosistemler nedeniyle birçok yerli ve yabancı, bilim adamı, doğasever; kuşları, kelebekleri, memeli hayvanları ve bitkileri gözlemlemek için akın ediyor. Göl, kuş göç yolları üzerinde 200 kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Yazın daralan göl, bölge halkına 10-15 santimetre kalınlığında tuz ticaretine de imkan sağlıyor. 1993 yılında birinci derece doğal sit alanı ilan edilen Tuzla Gölü, Türkiye'nin yeni Ramsar alanları bölgesinde. M.Ö. 2000 yılı başlarından günümüze, Hititler'den Osmanlı'ya birçok medeniyetin yaşam merkezi, göç, ticaret ve tarihi İpek Yolu'nun önemli bir kavşağı.
Tüm dünyaya isimlerini kışın kar banyosu ve buzlu suya girerek duyuran Herkes İçin Spor Federasyonu'na bağlı Erciyes Kar Kaplanları Spor Kulübü üyelerinin 15 yıl önce bu bölgede yaptığı çamur banyosu ile adını duyurduğu Tuzla çamuru, yapılan incelemelerde romatizma, kireçlenme, eklem rahatsızlıkları, bazı deri ve kadın hastalıklarına iyi geldiği tespit edildi. Tuz tabakasının altındaki çamur yapısında yoğun kükürt, sodyum, potasyum, kalsiyum, demir, baryum, magnezyum, karbonat, sülfat ve bikarbonat gibi 22 minerali bulunan çamur, yaz aylarında 10 gün boyunca vücuda kür olarak uygulanıyor, güneş altında 40 dakika kuruması beklendikten sonra duş ile temizleniyor. Ayak sağlığına, kokusuna, egzama ve mantara iyi geldiği, vücuttaki elektriği aldığı için bölgeye gelenler bidonlarla tuz götürüyor. Bölge 'termal şifa durağı' olarak adlandırılıyor.
TUZLA ÇAMURU KREM HALİNE GETİRİLİP SATILACAK
Kayseri Sarıoğlan ilçe Belediye Başkanı Ali Osman Yıldız, gölün çamuru ve tuzunun yanı sıra çıkan sıcak suyun bölgeyi turizm termal merkezi haline getireceğini, bu nedenle göl kenarına termal kaplıca yapılması için çalıştıklarını açıkladı. İstanbul'un havasının bile ambalajlanarak tüm dünyaya satıldığının altını çizen başkan Ali Osman Yıldız, Palas-Tuzla çamurunu da elekten geçirip, krem haline getirip şişeleyerek, aynen bölgeye özgü, mantı, pastırma, sucuk, cıvıklı, bez bebek gibi satarak turizmi geliştirmeyi, bölgeyi kalkındırmayı hedeflediklerini belirtti.
Yıldız, şunları söyledi: "Tuzla Gölü'nden çıkartılan tuzdan hem insanlarımız hem de hayvanlarımız yararlanıyor. En önemli özelliği ise çamuru. Gölün çamuru insanlara çok yararlı. Bazı hastalık ve rahatsızlıklara iyi geldiği için memnun ayrılanlar var. Yaz aylarında bu bölge plaj gibi oluyor. Çamur banyosu yapan insanlar şifa buluyor. Öyle ki uzaya giden astronotların bile koruyucu krem olarak bu çamuru kullandıkları, gelişmiş bazı ülkelerde insanların bu çamuru kozmetik olarak istediklerini duyuyoruz. Bu bölgedeki Kermelik Mahallesi'nde ise sıcak su çıkıyor. Bu sıcak su ile termal kaplıca oluşturulacak. İnsanlar bir yandan çamur banyosu yapacak bir yandan da sıcak suyu kullanacak. Bunun için bir projemiz var. Hayata geçirilmesi için görüşmelerimiz devam ediyor. Eğer çabalarımız olumlu olursa, bu çamuru bazı termal merkezlerde olduğu gibi eleyip, şişeledikten sonra 'Doğal kozmetik: Tuzla çamuru' adıyla pazarlayarak bölgeyi kalkındıracak, yeni iş imkanları oluşturacağız."
'ÇEVRE İLLERİ DE KALKINDIRABİLİR'
Sarıoğlan Kaymakamı Hasan Doğan, Tuzla Gölü'nün bir bütün olarak değerlendirildiği zaman, Kayseri'nin yanı sıra çevre illeri de kalkındıracağını söyledi. Göl ile ilgili çalışmaların son aşamaya geldiğini kaydeden Doğan, "Maden Tetkik Arama Kurumu'ndan buranın tahlillerini istedik. Tahlillerin olumlu çıkması durumunda çamurundan yararlanacağız. Halkımız, çamur ve tuzunun şifalı olduğunu, şifa bulduğunu söylüyor. Ama biz tahlil sonucu karar vereceğiz. Belediyemiz, Kültür Müdürlüğümüz ve Büyükşehir Belediyemizle burada ciddi yatırımlar yapmaya başlayacağız. Tuzla Gölü doğal şifa ve termal kaplıca merkezi olacak." dedi.
TUZLA GÖLÜNÜN ÖZELLİKLERİ
Tüm olumsuzluklardan kısmen kurtulmayı başaran tek tuzlu göl. Göl (25-35 km2) Kayseri'nin 40 km kuzeydoğusunda bulunan Palas Ovası'nın (106 km2) bir parçası. Çöküntü ovası karakterinde. Çevresindeki Kırkkız ve Işıl Tepesi, Göztepe ve Elmalı Dağı'ndan kapalı havza özelliğine sahip. Ovanın batısında yer alan göl, kuzey-güney yönünde, ince uzun bir görünüme sahip. Gölün önemli su kaynakları, Değirmen deresi, Yertaşpınar, Körpınar, Başpınar ve Soğukpınar, yer altı, yağmur, kar suları, ıslak çayır alanları, taşkın suları. Gölün çevresinde, sazlıklar, ıslak çayırlar, tuzcul bitki bozkırları, mera ve tarım arazileri var.
Göl suyunun çekildiği alanlarda 10-15 cm kalınlığında tuz tabakası oluşuyor. 1993 yılında 1. derece doğal sit alanı ilan edildi. Türkiye'nin yeni Ramsar alanları listesinde. Gölün çevresi M.Ö. II. bin yılın başlarından günümüze, Hititler'den Osmanlı devletine kadar birçok medeniyetin yerleşim alanı oldu. Göç ve ticaret yollarının önemli kesişim yeri. Tarihi İpek Yolu üzerinde. Bu nedenle Sultanhanı gibi birçok han, kervansaray, cami ve külliyeye de sahip.
Afrika, Asya ve Avrupa kuş göç yollarının birleşme noktası, Hürmetçi Sazlığı, Sultansazlığı ve Tuzla Gölü en önemli sulak alanları. Geniş ve farklı ekosistemlerin bir arada bulunmasıyla Tuzla Gölü, zengin bir biyolojik çeşitliliği barındırıyor. Nesli tehlike altında olan türler arasında bulunan toy, büyük cılıbıt, akça cılıbıt, angıt, mahmuzlu kızkuşu, küçük kerkenez gibi kuş türleri göç döneminde görülmekte, bazıları burada çoğalıyor.
Bölgeye endemik bir bitki türü olan Işıl lalesini bölgenin kuzey tepelerinde görmek mümkün. Dünyada sadece Sultansazlığı'nda ve Tuzla Gölü'nde bulunan 'Elymus Elongatus Runemark' adlı bitki türü ise gölün doğu ve kuzey kıyılarına yayılmış halde. Önemli kuş ve bitki türlerinin yanında alaca kokarca, arap tavşanı, gelengi, tilki, kurt gibi memeli hayvan türlerinin bölgede üremesi ve barınması, bölgeyi yaban hayatı için önemli bir merkez yapıyor. CİHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.