Canikli’ye rest çekti

CHP Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu FKB'nin toplu sözleşmeden doğan hakkını kullanarak, EFİT bünyesinde çalışan 185 işçinin iş akdini askıya alması konusunda FKB yönetimini suçlayan AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'nin samimi olmadığını söyledi. Canikli'nin popülist politika ve rol yaparak siyaseten FKB Başkanı Lütfü Bayraktar'a karşı çıktığını ifade eden Karaahmetoğlu, “Nurettin Canikli kendi başarısızlıklarını Lütfi Bayraktar'ı günah keçisi gibi göstererek kapatmaya çalışıyor. Kamuoyunda kendilerine yönelik tepkileri bu şekilde azaltmaya uğraşıyorlar. Bu konuda kendisinin samimi olduğunu düşünmüyorum” dedi. Sayın Canikli'nin tepkilerini rol olarak gördüğünü ifade eden Karaahmetoğlu, “Popülist politikanın tipik bir örneğini veriyor. Onlar 2006 yılı sonunda Türkiye'de 17 kooperatiften 16'sına 700 milyon TL kredi verdiler. Sadece FKB'ye vermediler. Şayet 100 milyon TL kredi verselerdi zaten FKB bu hallere düşmeyecekti. Burada asıl sorun Canikli ve mensubu olduğu siyasi partinin tercihidir. Tercihi fındık üreticisinin haklarını koruyan onları güvence altına alan bir tutum da değildir. Yani AKP fındık sermayedarlarının haklarını koruyor. Onlar tercihlerini fındık sermayedarlarından yana yapmışlardır. Fındık üreticisi ve FKB'yi gözden çıkarmışlardır. Siyaseten Lütfi Bayraktar'a karşı çıkıyorlar. Seçim öncesi de FKB'yi kurtaracaklarını beyan etmişlerdi. Ama bir kararname çıkardılar, bu kararname Hazine'de son anda değişti. FKB'ye çok önemli kazanım da getirmedi. Aylık 2 bin 500 ton verdikleri fındığın sadece yağlıkta kullanılması şartıyla bir koşul koydukları için aslında o yardımları pek amacına ulaşmadı. FKB'nin kurtuluş yolu vardır. TMO elindeki fındığı en son kararnamedeki birim fiyat üzerinden koşulsuz olarak FKB'ye verse FKB sadece bu alacağı fındığın yüzde 20'sini seçip iç fındık olarak değerlendirse kalanı da yağlık olarak kullansa FKB hem borçlarını öder hem de piyasaya girebilecek bir alıcı konumuna gelir. Ama siyasi iktidar ve Nurettin Canikli samimi değil. Burada suçlu varsa bu AKP Hükümeti'dir. Onun bölgedeki temsilcileridir. İktidar partisinin bölge milletvekilleri de Başbakan'ı doğru yönde yönlendirmiyorlar. Ama Başbakan'ın da bu konuda üretici ile sermaye arasındaki tercihinin sermayeden yana olduğunu biliyorum” ifadelerine yer verdi.