Çocuk istismarında olumsuz değerlendirme

Çocuk istismarında olumsuz değerlendirme
Samsun yerel medyasında geçen hafta çocuk istismarı konusunda yayınların ve haberlerin, medya ve çocuk ilişkisi açısından değerlendirilmesinin olumsuz olduğunu söyleyen TTB Büyük Kongre Delegesi Uzm. Dr. Şahan, Sosyal Pediatri Derneği tarafından düzenlene

Türk Tabipler Birliği (TTB) Büyük Kongre Delegesi Uzman Doktor Cem Şahan, Sosyal Pediatri Derneği tarafından 2007 yılında Ankara'da düzenlenen 'Basın Yayında Çocuk Sağlığı' konulu sempozyumun sonuç bildirgesini paylaşarak, tartışmaya açtı. Samsun yerel medyasında geçen hafta çocuk istismarı konusunda yayınların ve haberlerin, medya ve çocuk ilişkisi açısından değerlendirilmesinin olumsuzluk olarak nitelendiren Şahan, sempozyumun sonuç bildirgesini yayınladı. Sosyal Pediatri Derneği tarafından 24 Ocak 2007 tarihinde Ankara'da Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesinde gerçekleştirilen “Basın Yayında Çocuk Sağlığı” konulu sempozyum düzenlendi. Sempozyuma, çocuk sağlığı ve halk sağlığı alanında çalışan hekimlerin ve çocuk eğitimcilerinin yanı sıra farklı disiplinlerden (tıp, iletişim, eğitim) akademisyenler, RTÜK, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Reklam Özdenetim Kurulu yetkilileri, Sağlık Bakanlığı ve Çocuktan Sorumlu Devlet Bakanlığı yetkilileri ve basın üyeleri katılmıştı.

OKULLARDA MEDYA EĞİTİMİ
Sempozyumda çocuk ve genç sağlığını korumak için aşağıdaki öneriler geliştirilmiştir. RTÜK, Reklam Özdenetim Kurulu, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığınca, şu ifadeler yayınlandı: "İnternet ve televizyon kanallarının kullanımı konusunda ulusal güvenlik duvarı oluşturulmalıdır. Anne sütü yerine kullanılan ürünlerin, reklamları yasaklanmalıdır. Bunun için Dünya Sağlık Örgütü tarafından hazırlanan ve ülkemizin de imzalamış olduğu uluslararası yasa ve Umumi Hıfzıssıhha Kanunu gibi mevcut kanunlar göz önüne alınarak gerekli yaptırımlarda bulunulmalıdır. Çocuk sağlığını ilgilendiren konularda reklam yapılmamalıdır. Çocuklar reklam malzemesi olarak kullanılmamalıdır. Reklamlar şiddet, tüketim sömürüsü, duygusal ya da cinsel istismar içermemelidir. Okullarda medya eğitimi yer almalıdır."

TÜKETİLMEZ İSE ÜRETİLMEZ!
Çocuk sağlığı ve çocuk eğitimi alanında çalışanlar ise şu ifadeleri yayınladı: "Basın yayının çocuk ve ergenlerin fiziksel ve zihinsel sağlığı üzerindeki büyük ve yayılmacı etkisinin farkında olmalıdırlar. Çocuk sağlığı izlemleri sırasında medya öyküsünü özellikle sorgulamalı ve aileler için aşağıda belirtilen önerileri iletmelidirler. Ailelere 'büyükler çocuklara zarar veren şeyleri satın almaz ve kullanmazsa bunların üretiminin de mutlaka ortadan kalkacağı' iletisini vermelidirler."

TELEVİZYONUN ZARARLARI
Aileler ve çocuk bakımından sorumlu kişiler ise şu ifadeleri yayınladı: "Çocuğa iki yaşından önce televizyon izletmemeli ve televizyon bebek bakıcısı olarak kullanılmamalıdır. Bebeklerin beyin gelişimi için televizyondan gelen mekanik ve edilgen uyarı yerine temel bakım veren kişi (anne, bakıcı vs) çocukla göz teması kurarak konuşmalı, oyunlar oynamalı, şarkı söylemeli ve birlikte kitap okumalıdır. Televizyon programları çocuk ya da ergen ile birlikte izlenmeli, içeriğin olumlu ve olumsuz yönleri birlikte tartışılmalı ve gerçek yaşamda olamayacak yönler anlatılmalıdır. Ana babalar kendi medya seçimleri ile çocukları için iyi bir örnek olmalıdır. Çocukların fiziksel etkinlikleri, arkadaşları ile grup oyunları desteklenmeli ve bunların yapılabileceği ortamlar sağlanmalıdır. Ana babalar da televizyon izlemek yerine kitap okuyarak, müzik dinleyerek, aile içinde hep birlikte oynanabilecek oyunlar bularak çocuklara örnek olmalıdır. Anne ev işleri ile uğraşırken çocuğu da televizyon karşısında oyalamaya çalışmamalı, gerektiğinde mutfakta kendisine ufak yardımlar yapmasını desteklemeli ve istemelidir. Çocuğa bakan kişiler televizyon izleme süresi ve seçilecek programlar konusunda fikir birliğine varmalı, kararlı ve tutarlı davranmalıdır. Çocuk bulunan evde müzik dinlemek amacıyla da olsa televizyon sürekli açık tutulmamalıdır. Çocuğun reklamlarda görerek istediği ama ona uygun olmayan şeylerin neden uygun olmadığı ve alınamayacağı çocuğa açıklanmalı, almama konusunda kararlı ve tutarlı olunmalıdır. Çocukların yatak odalarında televizyon ve bilgisayar bulundurulmamalıdır. Televizyon çok yakından izlenmemelidir. Ekran genişliğinin en az beş katı mesafe ya da ortalama iki metre uzaklıktan izlenmelidir."

GERÇEKLİKTEN UZAKLAŞILMAMALIDIR
Basın yayın kuruluşları ise şu ifadeleri yayınladı: "Çocukları ve gençleri koruma ilkelerini belirlemeli ve açıklamalıdır. Çocukların dil gelişimine etkisi göz önüne alınarak Türkçe dilinin özenli ve güzel kullanılmasına dikkat etmelidir. Çocuk sağlığına katkı yapmalı ve bu amaçla konunun uzmanlarından oluşacak bir uygulama grubu oluşturmalıdır. Şiddetin komik, cinsellik ile birlikte, eğlenceli ya da önemsizmiş gibi gösterildiği her hangi bir durumdan kaçınmalıdır. Eğer şiddet kullanılacaksa da ciddi drama içinde suçluların cezalandırıldığı vurgulanmalıdır"

Ercan ÜSLÜ