Çocuklara 1 yaşından önce tuz yasak!
Maalesef Türkiye'de çocukların çoğunun, tavsiye edilen günlük miktarın 2 katı kadar tuz tükettiği yapılan araştırmalarla ortaya konmuş. Tuz insan vücudunda sıvı elektrolit dengesi ile sinir iletiminin sağlanmasında ve kasların çalışmasında önemli fonksiyon üstlenen bir mineral. Özellikle iyotlu tuz çocukların zihinsel ve beyin gelişiminin yanı sıra fiziksel büyüme ve gelişiminde oldukça önemli olan trioit hormonun yapımı için gerekiyor. Dolayısıyla yetişkinler gibi çocukların da tuz almaları gerekiyor, ancak sadece minimum miktarda! Acıbadem Fulya Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Demet Matben, aksi halde bu kez tablonun tam tersine döndüğüne ve tuzun fayda sağlamak yerine çocukların sağlığını ciddi boyutlarda tehdit ettiğine dikkat çekerek, "Fazla tuz kullanımı böbrek yükünü arttırıyor ve yüksek tansiyona yol açıyor. Bunun sonucunda çocukların kalp damar ile böbrek hastalıklarıyla daha erken yaşta tanışmalarına neden oluyor. Hatta bu sorunlar çocukluk çağında bile gelişebiliyor" diyor.
1 YAŞINI DOLDURANA KADAR BEBEĞİN TUZA İHTİYACI YOK
Yapılan araştırmalara göre; ülkemizde ebeveynlerin yüzde 60'ı çocuklarına 1 yaşından önce, yetişkinler için yapılan tuzlu ve salçalı yemeklerden tattırmak gibi son derece hatalı bir davranış içine giriyor. "1 yaşını doldurana kadar bebeğin tuza ihtiyacı yok ve sağlığı için de kesinlikle verilmemesi gerekiyor. Çünkü bu dönem aşırı sodyum, yani tuz tüketimine bağlı ileri yaşlarda gelişebilecek tansiyon hastalığı yönünden belirleyici bir dönem oluyor. Bunun nedeni ise 1 yaşın altındaki çocukların böbrek fonksiyonları tam gelişmediğinden yüksek tuz ve elektrolit yükünü yeterince dengeleyememesi. Bunun sonucunda da böbreğe aşırı yük biniyor. " diyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Demet Matben 6 aya kadar anne sütündeki, daha sonra da katı gıdalardaki besinlerin içindeki tuz miktarının bebek için yeterli olduğunu belirtiyor.
YÜKSEK TANSİYONLA DAHA ERKEN YAŞTA TANIŞIYOR
Amerika Birleşik Devletleri'nde gerçekleştirilen bir çalışmada; doğumdan itibaren 15 yaşına kadar kan basınçları izlenen çocukların, ilk 1 yaşta beslenmelerinde fazla miktarda tuz bulunanların, düşük tuz alanlara göre kan basınçları daha yüksek bulunmuş. Bunun sonucunda da çocuk yetişkin dönemine geldiğinde daha erken yaşta, hatta çocukluk çağında bile yüksek tansiyon hastası olabiliyor. Aşırı tuz tüketimi sonucu gelişen yüksek tansiyon çocukların erişkin yaşlarda kalp krizi ve felç geçirme riskini tetiklemekle kalmayıp, mide kanseri ve kemik erimesine (osteoporoz), neden oluyor, hatta astım belirtilerini de şiddetlendiriyor.
İŞTAHSIZSA, ÇÖZÜMÜ YEMEKLERE TUZ EKLEMEKTE ARAMAYIN
Çocuk yemek yemekte sorun yaşıyorsa ve bu sorunu tuz ekleyerek çözeceğinizi düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Dr. Demet Matben, bebeklerin henüz tuz tadını bilmediği için tuzsuz tadı olduğu gibi kabul ettiklerini belirterek, "Ayrıca damak tadı ilk 2 yılda geliştiği için siz bebeğinize yemeği tuzlu sunarsanız, ileriki yaşlarda tuzu fazla kullanacaktır." uyarısında bulunuyor.
DİKKAT! ŞEKERLİ BESİNLERİN İÇİNDE BİLE TUZ VAR!
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Demet Matben, tuz tüketimiyle ilgili karşılaşılan en önemli sorunun, tuzun çocukların en sevdiği gıdalarda bulunması olduğunu belirtiyor. Örneğin hazır hamburger çocuğun günlük ihtiyacının 2 katından fazla tuz almasına neden oluyor. Aynı zamanda ekmek, pizza, sosis, hazır çorba, cipsler ve çerezler de fazla tuz içeriyor. Hatta kahvaltı gevrekleri, bisküvi, puding ile sıcak çikolata gibi şekerli gıdalar da yüksek miktarda tuz barındırıyor. Bunların yanı sıra Türk aile damak tadı tuza oldukça yatkın olduğu için aile sofrasında pişen yemeklerin tuz içeriği de yüksek ve çocuğun ihtiyacının üzerinde oluyor.
ÇOCUĞUNUZUN TUZ TÜKETİMİNİ AZALTMANIN FORMÜLLERİ
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Demet Matben, çocuklarda tuz tüketimini azaltmanın formüllerini sıraladı:
1 yaşına gelinceye dek yemeklerine sofra tuzu serpmeyin.
Bebeğinize kendi yemeğinizin suyundan yedirmeyin. Çünkü tuz içeriği yüksek ve besin değeri çok düşük şekilde beslemiş olursunuz.
Salam, sosis, mısır gevreği ve hazır çorba gibi işlenmiş ürünlerden, salamura zeytin ve peynir, turşu ile tuz içeriği yüksek peynirlerden kaçının.
Şekerli bisküvi, kraker ile katkı ve koruyucu içeren gıdaları vermeyin.
Hazır gıdaların sodyum içeriğini kontrol edin.
Taze ve tuz eklenmemiş besinleri tercih edin.
Sofrada tuzluk kullanmayın. Bu sayede tuz tüketimini yüzde 15 oranında azaltırsınız.
Baharat, maydanoz, nane, kekik ve fesleğen gibi aroma sağlayıcılarını tuz yerine kullanın.
Sebze meyveyi taze olarak verin. Çünkü kurutulmuş veya konserve sebze meyveler daha fazla tuz içeriyor.
İşlenmiş atıştırmalıklara alternatif olarak meyve veya fındık, ceviz, badem, folat, potasyum ile çinkodan zengin besinler yedirin.
Haftada 4-5 porsiyon kurubaklagil vermeye özen gösterin.
Tuz içerdiği için gazlı içeceklerin tüketimini su veya taze meyve ile değiştirin. SABAH
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.