Doğanlı'dan 'kene' konferansı

Doğanlı'dan 'kene' konferansı
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Doğanlı, çoğu virüs hastalıklarında olduğu gibi KKKA hastalığının da doğrudan bir tedavisi ve etkili bir ilacının bulunmadığını belirterek, erken dönemde başlanılan destek tedav

OMÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Doğanlı, Çarşamba Devlet Hastanesi çalışanlarına kene ve keneden bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığıyla ilgili konferans verdi. Prof. Dr. Levent Doğanlı, keneden bulaşan KKKA hastalığının bilindiği gibi bahar aylarında sıkça rastlanan bir vaka olduğunu, son yıllarda daha sıkça duyulmaya başladığını, bahar-yaz dönemlerinde artış gösterdiğini ve ağırlıklı olarak keneler aracılığıyla bulaşan virütik bir hastalık olduğunu açıkladı. Doğanlı, "İlk olarak 1944 yılında Kırım'da, sonra 1956 yılında Kongo'da tanımlanmış ve sonra aynı hastalık olduğu anlaşılmıştır. Keneler, kan emerek beslendikleri için hemen tüm yabani ve evcil hayvanların (inek, koyun, köpek, kemiriciler, yerde beslenen kuşlar vb.) üzerinde bulunabilir ve bu hayvanlardan insana geçebilirler. Ayrıca, çalılık ve yeşil, yüksek otlu alanlarda bulunan keneler, beslenmek için doğrudan insanlara da geçip ısırabilirler" dedi.

HASTALIĞIN BELİRTİLERİ
Hastalık oluşması ve bulgularına değinen Prof. Dr. Levent Doğanlı, şunları söyledi:
"Hastalık genellikle kene ısırığı ile virüsün bulaşmasından 1-3 gün sonra ortaya çıkar. Bu süre en fazla 9 güne kadar uzayabilir. Hasta hayvanın kan ve vücut sıvıları bulaşmış ise bu durumda hastalığın ortaya çıkışı 13 güne kadar uzayabilmektedir. Ateş, kırıklık, baş ağrısı, halsizlik, aşırı duyarlılık, kol, bacak ve sırtta şiddetli ağrı ve belirgin iştahsızlık bulguları ile başlar. Bazen kusma, karın ağrısı ve ishal olabilir. İlk günlerde yüz ve göğüste küçük cilt altı kanamaları, gözlerde kızarıklık,
gövde, kol ve bacaklarda bir yere çarpmış gibi cilt altı kanamalar oluşabilir. Burun kanaması, kanlı kusma, kanlı dışkılama, kanlı idrar görülebilir. Vajinal kanamaya da rastlanabilir. Ağır olgularda hepatit, karaciğer, böbrek, akciğer yetmezlikleri oluşabilir."

"DOĞRUDAN TEDAVİSİ VE ETKİLİ İLACI YOK"
Prof. Dr. Levent Doğanlı, KKKA hastalığının tedavisi hakkında ise, "Diğer çoğu virüs hastalıklarında olduğu gibi bu hastalığın da doğrudan bir tedavisi ve etkili bir ilacı olmayıp, daha çok destek tedavisi ve bulguları gidermeye yönelik tedaviler ve bazı antivirütik ilaçlar uygulanmaktadır. Erken dönemde başlanılan destek tedavi daha başarılı sonuç vermektedir. Geç başlanılan tedavi ve ağır seyredebilen hastalık öldürücü olabilmektedir. Hastalığa karşı aşı çalışması yürütülmekle birlikte henüz koruyucu bir aşı geliştirilememiştir" ifadelerini kullandı.

KORUNMA YOLLARI
Hastalıktan Korunma yollarını da anlatan Doğanlı, "Hastalık, kenelerin sokması sonrası salgıladıkları sıvıyla, kenelerin çıkartılırken ezilmesi sonucu çıkan sıvı ve kanıyla veya kene sokması sonucu virüsü alıp hasta olmuş hayvanların kan ve salgıları ile bulaşabilmektedir. Bu nedenle; mera ve meskenlerde yerleşik keneler kan emerek beslenirler. Hayvanları kenelerden uzak tutarak kenelerin yayılmaları engellenmelidir. Yeşil ve piknik alanlarına gidildiğinde (su kenarları, otlaklar, çalılık ve yüksek otlu alanlar) uzun giysiler giymeli, bacakları açıkta bırakmamalı, paçalar çorap içine konulup kenenin vücuda ulaşması zorlaştırılmalıdır. Dönüşte tüm vücut kontrol edilip yapışık kene olup olmadığına bakılmalıdır. Yeşil alanlara giderken böcek kaçırıcı sıvı ve jeller cilde sürülebilir veya giysilere emdirilebilir. Vücuda yapışık kene tespit edildiğinde eldiven takarak ve bir cımbız ile kene vücuda yapışık ağız kısmından tutularak yavaşça sağa-sola sallanarak bir vida gibi çıkartılmalı veya bir sağlık kurumuna başvurularak çıkartılması sağlanmalıdır" şeklinde konuştu.