Eğitim ve tarihi bir araya getiriyor
İlçeye 10 kilometre uzaklıktaki Çarşamba Mahallesi'nde, inşaatına 1952 yılında başlanan Damlataş İlkokulu, 2 yıllık çalışmanın ardından 1954'te eğitime açıldı. Aradan 70 yıl geçmesine rağmen halen faaliyette olan okulun bir kısmı müzeye dönüştürüldü.
İlçede 18-24 Mayıs Müzeler Haftası'nda açılan müzede, 100 yıllık tarım aletleri, Osmanlı paraları, Çanakkale Savaşı'nda kullanılan mataralar, kömürlü ütü, radyo, çeşitli yörelere ait kıyafetler, ünlülerin ilçeye ziyaretlerinden fotoğraflar, ilçedeki kişilerin bağışladığı şapka ve yumurta topuk Çarşamba ayakkabısı gibi 250'ye yakın eser sergileniyor. Ziyaretçilerini 4 ana temayla karşılayan müzedeki ilk temada, eski sıralar, kara tahta, öğrenci önlükleri gibi eğitim araç gereçler sergilenirken, ikinci temada geleneksel tarım aletleri yer alıyor. Üçüncü tema, günlük hayatta kullanılan kıyafetler ve sanat eşyalarına ayrılırken dördüncü temada ise Çarşamba'yı tanıtan eserlerin sergilendiği tarihi eserler ve eğitimde kullanılan deney malzemeleri bulunuyor.
Okul müdürü Şuayip Eren, ilçedeki vatandaşların bağışladığı eşyaların envanter sistemine kaydedilerek müzeye alındığını belirtti. Eren şöyle devam etti: "Bu eserleri bize bağışlayanların hatıraları var. Evlerinde kullanmış oldukları, ninelerinin ve dedelerinin sandıkları, günlük hayatta ya da pazarda kullanmış oldukları kendilerince çok değerli eşyalar bunlar. Müzemizi ziyaret edenler, bu kadar malzemeyi bir araya getirmenin zor bir iş olduğunu ancak gerçekten büyük bir emekle bunu başardığımızı sıkça dile getiriyorlar. Bizler de elimizden gelenin en iyisini yaparak güzel bir iş başardığımızı düşünüyoruz. Ziyaretçilerimizden edindiğimiz geri dönüşlerde kendilerini o ambiyansta görmeleri bizi çok mutlu ediyor çünkü buradaki eserlerimiz, öğretmenlerimiz ve bizim tarafımızdan bizzat alın teriyle emek verilerek meydana geldi. Bizler profesyonel anlamda müzecilik eğitimi almadık. Ama elimizden geldiğince bu projeye güzel bir imza attığımızı düşünüyoruz." Gelecek nesillere kültür, değer ve geleneklerin aktarılmasını ön plana çıkartmaya çalıştıklarını anlatan Eren, "Okulumuzun arsasını bağışlayan Hasan Öztürk amcamızın isminin yaşatılması adına, müzemizi kurarak önemli bir vefa örneği sergiledik. Ailesini çok mutlu ettik. Bu anlamda, isminin yaşatılması ve bizden sonra gelecek öğretmenlerin de bu mirası sürdürmesini temenni ederiz." diye konuştu.
"Müdürümüz buraları değerlendirdikçe biz de gurur duyuyoruz"
Hasan Öztürk'ün oğlu Yaşar Öztürk ise babasının hatırasının müzede yaşatılmasından mutluluk duyduğunu kaydetti. Babasının 1952'de muhtar olduğunu, köye okul kazandırmak için çok çaba harcadığını dile getiren Öztürk, o yıllarda babasının kaymakamla konuşup araziyi okul yapılması için bağışladığını ifade etti. Okulun ilk öğrencilerinden olduğunu belirten Öztürk, birçok öğrencinin buradan eğitim aldığını söyledi. Yapılan müzenin kıymetli olduğunu, kendisinin de birçok eşya bağışladığını anlatan Öztürk, "Allah razı olsun müdürümüzden, buraları değerlendirdikçe biz de gurur duyuyoruz." ifadesini kullandı. Müzenin hafta içi her gün ziyarete açık olduğu belirtildi.
Kaynak:AA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.