EN KRİTİK YÖNTEM "EŞ ZAMANLI TEDAVİ"

EN KRİTİK YÖNTEM "EŞ ZAMANLI TEDAVİ"
Prof. Dr. Selda Pelin Kartal, uyuz hastalığının son yıllarda dünyada arttığını belirterek "Türkiye'de de son 3,5-4 yılda eski yıllara kıyasla en az 4 kat artış söz konusu." dedi.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Prof. Dr. Selda Pelin Kartal, uyuz hastalığının son yıllarda dünyada arttığını belirterek "Türkiye'de de son 3,5-4 yılda eski yıllara kıyasla en az 4 kat artış söz konusu." dedi. Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi de olan Kartal, vücutta kaşıntıya yol açan yaygın bir parazit hastalığı olan uyuzun insandan insana bulaşı yoluyla yayıldığına ve bu nedenle belli dönemlerde belli bölgelerde ortaya çıkabileceğine dikkati çekti. Bilimsel platformlardaki verilerin dünyada uyuz vakalarında artış olduğunu gösterdiğine işaret eden Kartal, "Uyuz son 4-5 yıldır farklı zamanlarda, farklı ülkelerde arttı. Salgın şeklinde yayınlarla karşılaşıyoruz. Örneğin Hırvatistan, Almanya ve farklı ülkeler bunun içinde. Türkiye'de de son 3,5-4 yılda eski yıllara kıyasla en az 4 kat artış söz konusu." ifadesini kullandı. Uyuz hastalığında insanların tedaviyi doğru uygulamasının hastalığın kontrol altına alınması açısından önemine vurgu yapan Kartal, aksi durumda hastalığın bulaşıyla giderek artabildiğinin altını çizdi.

"Yetişkinlerin vücudunda yaklaşık 10-14 tane oluyor"
Prof. Dr. Kartal, uyuz sarkoptlarının vücuda temas ettikten sonra deri üzerinde tünel açmaya başlayıp buralara yumurtalarını bıraktığını ve bu esnadaki salgılarının insanda kaşınma hissine neden olduğunu belirterek "Uyuz mikrobu erişkin bir bireyde yaklaşık 10-14 tane olabiliyor. Daha fazla olmuyor çünkü insanlar kaşınma yoluyla yumurtaların bir kısmını öldürüyor. Fakat tamamını tedavisiz yok edemedikleri için şikayetler oluşuyor." diye konuştu. Uyuzun el bilekleri, göğüs, karın, genital bölge gibi yerlerde özellikle de geceleri çok kaşıntıya neden olduğunu anlatan Kartal, nadir olarak bağışıklığı baskılanmış kişilerde kaşıntı refleksi olmamasından kaynaklı milyonlarca sarkoptun vücutta bulunabileceğini dile getirdi.

"Yakın temas içinde olanların tedavileri mutlaka eş zamanlı yürütülmeli"
Prof. Dr. Kartal, "Uyuz son derece bulaştırıcı bir tabloya neden oluyor, tamamen insandan insana geçiyor. Hayvandan bulaş genellikle söz konusu değil. İnsandan insana geçiş, ortak eşya kullanımı, birlikte uyuma gibi yakın temasla oluyor." bilgisini paylaştı. Uyuz semptomlarının bulaşı olduğu anda ortaya çıkmadığına dikkati çeken Kartal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer kişi daha önce uyuz olmadıysa semptomların görülmesi yaklaşık 1 ayı alıyor. Bu nedenle uyuz olan biriyle yakın teması olan kişilerin semptomları olmasa bile eş zamanlı tedaviye başlaması çok önemli. Aksi takdirde 1 ay sonra bu kişide de uyuz hastalığı ortaya çıkabilir. Uyuzda bir bağışıklık söz konusu olmadığı için de hastalık tekrar tekrar aynı kişilere bulaşabilir. Bu nedenle beraber yaşayan, yakın temas içinde olan insanların tedavilerinin mutlaka eş zamanlı yürütülmesi gerekiyor."

"Okullarda çocuklar birbirlerinin mont gibi eşyalarını kullanmamalı"
Okullarda uyuz hastalığına karşı alınması gereken önlemler hakkında da bilgi veren Kartal, "Bir sınıfta uyuz çıkması durumunda yakın sıralarda oturan öğrencilerin ve ailelerinin uyarılması, çocukların gözlem altına alınıp mümkünse eş zamanlı tedavi uygulanması gerekiyor. Çocuklar birbirlerinin mont, hırka gibi eşyalarını kullanmamaları gerektiğine yönelik bilgilendirilmeli." dedi.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.