Erdoğan çıldırmasın da ne yapsın?

Erdoğan çıldırmasın da ne yapsın?
Kıbrıs politikasında haksızlığa uğradığını düşünen Başbakan Recep Erdoğan'ın öfkesinin asıl adresi AB'nin iki yüzlü politikası.

Dünya kamuyonu Başbakan Erdoğan'ın "bildik" öfkesiyle tanıştı. Peki BM Genel Kurulu'nda konuşan Erdoğan, denizde petrol arayan Kıbrıs Rum yönetimine neden bu kadar sert çıktı? Yabancı basın bu çıkışı Rumlar'a yönelik mesajları tehdit gibi algıladı.

İÇERİDE "HAİN" DIŞARIDA "ŞAHİN"

Erdoğan kızıyor çünkü uluslararası topluma göre adayı Kıbrıs Rumlar'ı temsil ediyor. Buna karşın iktidar bu konuda içeride "hain" dışarıda "şahin" olarak suçlanıyor. "Kıbrıs'ı sattı" yaftası yapıştırılan hükümete yönelik 2003-2004 darbe girişimlerinin nedenleri arasında Kıbrıs konusu da vardı. Oysa hükümet "Kıbrıs tabusunu" yıkmış, elini taşın altına sokmuştu. Böylesi girift bir soruna el atan iktidar karşı taraftan aynı samimiyeti görmemenin sıkıntısı içinde.

PATLAMANIN NEDENİ

2004'de Annan Planı'nın reddedilmesiyle AB'nin "kazık attığını" düşünüyor. Plana destek veren AB'nin daha sonra Ankara'ya "sırt çevirmesini" unutmuş değil. Kıbrıs'ta tünele giren hükümet, ışık arıyor ancak şu ana kadar bulabilmiş değil. Bu çıkış bir anlamda "çaresizlik" bir anlam da "yalnız bırakılma" duygusunun patlaması olarak okunabilir.

AB'NİN İKİYÜZLÜ POLİTİKASI

AB'nin statü netleşmeden Rum kesiminini birliğe almasını Erdoğan yıllar boyunca her platformda dile getirdi. Dahası o dönemde Avrupalı liderlerin ikiyüzlü politikası da cabasıydı. Erdoğan'a Türkiye'nin haksızlığa uğradığını itiraf eden Avrupalı liderler, içeride Rum yönetimine her türlü desteği verdi.

DÜNYA RUM YÖNETİMİNİ TANIYOR

Avrupa Birliği ve ABD gözünde Kıbrıs'ta "sorun" kalmadı. Sorunun adresi adanın kuzeyi ve onun anavatanı Türkiye.. KKTC'yi tanıyan da yok. Statü belli olmadan Kıbrıs'ı AB'ye alarak Batı dünyası sorunu kafalarında çoktan "bitirmiş" durumdalar. Bu nedenlerle Erdoğan'ın son dönemdeki çıkışları dışarıda "kışkırtıcı" ve "saldırgan" buluyorlar.

ERDOĞAN BOŞUNA MI KONUŞUYOR

Erdoğan konuşurken, kameraların odaklandığı görüntü her şeyi anlatıyor aslında. Kıbrıs tabelasının arkasına Rum temsilci var. Erdoğan'ın kürsüden yaptığı "aksi takdirde biz de gereğini yapacağız" sözleri ortamı germe olarak algılanıyor. Denizde hakkını arayan bağımız bir devlete yönelik tehdit algısı haklıyken haksız duruma düşürüyor Erdoğan'ı..

RUMLAR ORTAK İSTEMİYOR

Kıbrıs'ta iki kurucu devleti esas alan federatif modeli isteyen iktidarın bu hayali Rum yönetimine ters. İsviçre modelini öngören Annan Planı'nı reddetmeleri de bu yüzdendi zaten. Kıbrıs Türklerin adaya ortak olması anlamına geliyor. Rum yönetimi ortak istemiyor. 2007 sonu ve 2008 sonrasında yeniden başlayan Kıbrıs müzakerelerinin aynı yerde saymasının altında bu yukarıda sayılan neden yatıyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.