Erdoğan Pamukoğlu'na yine sert çıktı!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye ve Türkiye'nin sınırın iki tarafında da kardeşleri, dostları ve akrabaları bulunan iki ülke olduğunu söyledi. Erdoğan, Suriye'de yaşanan sistemli, kanlı ve zalimane katliama kayıtsız kalamayacaklarını söyledi. Türk Kızılayı'nın 144. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlene iftar yemeğine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar, İçişleri Eski Bakanı Abdulkadir Aksu ve çok sayıda davetli katıldı.
Kızılay'ın hiç kimsenin gidemediği yerlere gittiğini belirten Başbakan Erdoğan şöyle konuştu: "O kırmızı hilal, hiç kimsenin giremediği, ulaşamadığı, varamadığı; ulaşsa bile kalamadığı yerlerde, coğrafyalarda çok büyük bir kahramanlıkla, büyük bir dirayetle tutundu. Biz, bu kırmızı hilalle ne kadar gurur duyduysak, ne kadar büyük heyecan duyduysak; dalgalandığı ülkelerde, şehirlerde de insanlar, bu kırmızı hilali görünce aynı şekilde sevinç duydular, huzur duydular, kendilerini güvende, emniyette hissettiler."
"BU MİLLET KASABA DEVLETİNİ VARİSİ DEĞİLDİR"
Kızılay'ın Pakistan'da meydana gelen deprem ve sel felaketlerinin ardından çok kısa bir süre içinde bölgeye ulaştığını bildiren Başbakan Erdoğan, "Bazı gözler vardır, bazı yaklaşım tarzları vardır ki; bunlar insanı üzmektedir. Burada bizim ne işimizi var? diyenler de vardır. Fakat şunu hiç unutmayalım, kim ne derse desin, kim ne konuşursa konuşsun, bu millet tarihinden aldığı mirasla bir kasaba devletinin varisi değildir. Bu millet dünyanın bir diğer ucuna yardım elini uzatma ferasetini gösterebilmiş bir millettir. Ta Hint Okyanusu'na kadar uzanan bir ecdadın bizler torunlarıyız. Bu gün bu millet bu görevi aynı şekilde sürdürmektedir. Van ve Simav'da yaşanan afetlerin ardından Kızılay'ın çok başarılı bir sınav verdiğini belirten Erdoğan, 650 bin vatandaşın etkilendiği Van depreminin ardından Kızılay'ın tarihinin en kapsamlı operasyonunu yaptığını aktardı. Eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan'ın Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve beraberindeki heyetle birlikte Myanmar'a gittiğini ve temaslarda bulunduğunu belirten Erdoğan, bu ziyaretle böyle bir dönemde ilk defa Myanmar ile diplomatik bir temas kurulduğunu söyledi.
"ARAKAN'DAKİ TABLO SOMALİ'DEN ÇOK DAHA FECİ"
Türk heyetinin Arakan'a geçmek için girişimde bulunduğunu ve sonunda olumlu cevap alındığını belirten Erdoğan, "Türkiye'den toplanan yardımlar, orada bizzat Müslüman kardeşlerimize ulaştırıldı ve aynı şekilde Budistlere de ulaştırıldı. Sorunlar yerinde tespit edildi. Yetkililerle çözüm üzerinde istişare yapıldı. Nasıl ki şu anda Suriye'de Türkiye'ye Lübnan'a ve Ürdün'e insanlar kaçıyorsa aynı şekilde Arakan'da da oradaki Müslümanlar Bangladeş'e kaçıp sığınmaya çalışıyorlar. Şu ana kadar Bangladeş Başbakanının Meksika'da yaptığım görüşmede söylediği 500 bin Arakan'lı bize geldi diyor. Kızılayımızın bana verdiği rapor 250 bin bu insanlar oraya kaçıp yaşam hakkı arıyorlar." dedi.
PAMUKOĞLU'NA SERT ELEŞTİRİ: GRAMIN NE ÇAPIN NE
İsim vermeden bir televizyon programında 'Hakkari elden gitti' açıklaması yapan HEPAR Genel Başkanı Osman Pamukoğlu'nu eleştiren Erdoğan, "Bu nasıl bir zihniyet? Üstelik ordunun içinden gelen bir kişi olarak bunu söyleyeceksin. Utanmadan, sıkılmadan başbakanı televizyona davet ediyor, kimsin sen, gramın ne, çapın ne?! General olmuş. General olsan ne yazar. Mesele çapın olacak, bir yere yar olacaksın. Böyle bir durumun da yok. Bizim bu ülkede işimiz var."
"SURİYE'YE KAYITSIZ KALAMAYIZ"
Konuşmasında Suriye'de yaşananlara da değinen Başbakan Erdoğan, hükümet olarak tarihin kendilerine yüklediği vizyonla hareket ettiklerini belirtti. Erdoğan şöyle konuştu: "Ayrıca Suriye ve Türkiye, sınırın iki tarafında kardeşlerin, akrabaların, dostların bulunduğu iki ülke. Suriye'de sistemli, kanlı, zalimane bir katliam yaşanırken, biz buna asla kayıtsız kalamazdık, kalamayız. Irak'ta geçmişte benzeri hadiseler yaşandığında biz millet olarak Irak'a gönlümüzü açtık, yüreğimizi açtık, soframızdaki ekmeğimizi onlarla paylaştık. Halepçe katliamının ardından Türkiye'ye sığınan yüz binlerce Kürt kardeşimize milletçe en güçlü desteği verdik. Şu anda da, aynı şekilde, Suriye'den kaçan kardeşlerimize kapılarımızı açtık ve gereken her insani desteği onlara sağlıyoruz."
İZMİR'E TEŞEKKÜR
İzmir Foça'da, askerlerimizi taşıyan bir araca yönelik kalleşçe saldırının İzmir halkı tarafından değerlendirmesi bizleri gerçekten mutlu etmiştir. Türk Kızılayı'na süratle ellerini uzatmaları ve orada bir kan toplama seferberliğini girişmeleri bizleri mutlu etmiştir. Bu duyarlılıklarından dolayı kendilerine teşekkür ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.