Erdoğan'çağrı
Dünya çapında 162 siyasi partiyi temsil eden ve 1951 yılında şimdiki halini alan Sosyalist Enternasyonal'in (SE) Kosta Rika'nın Başkenti San Jose'de yapılan 2 günlük toplantısında Türkiye'deki son siyasi gelişmeler de ele alındı.
Toplantıda CHP'yi Parti Meclisi üyesi ve İstanbul Milletvekili Umut Oran temsil etti. Sosyalist Enternasyonal, Türkiye'deki anti-demokratik uygulamaları eleştirmek için hazırladığı "İfade Özgürlüğü ve Yargı Bağımsızlığının Türkiye'deki Durumu" başlıklı bildirgede CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik fezlekeyi kınadı.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE YARGI BAĞIMSIZLIĞINA SAYGI
Bildirgede Sosyalist Enternasyonal'in Kılıçdaroğlu'na yönelik fezlekeyi 2007 yılından beri süren baskıların son adımı olarak gördüğü ifade edilirken, parasız eğitim isteyen öğrencilerden hidroelektrik santrallere karşı çıkan köylülere kadar uzanan bir listede baskıların sürdüğü, Çağdaş Gazeteciler Derneği'ne (ÇGD) göre Türkiye'de 60'ın üzerinde gazetecinin tutuklu olduğu ve 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandum sonucunda Türkiye'deki yargının da yürütme tarafından ele geçirildiği belirtildi. Sosyalist Enternasyonal sert bir şekilde, düşünce ve ifade özgürlüğünün demokratik bir toplumun temel değerlerinden olduğunu ifade ederken, Türk Hükümetini ifade özgürlüğüne ve yargı bağımsızlığına saygı duymaya, demokratik değerleri de korumaya çağırdı.
YAKINDAN TAKİP EDİLİYOR
Sosyalist Enternasyonal bildirisinin çıktığı toplantıya CHP adına katılan ve burada SE Başkanı George Papandreou dahil olmak üzere birçok ülkeden gelen sosyal demokratlarla temaslarda bulunan İstanbul Milletvekili Umut Oran'ın konuyla ilgili açıklaması şöyle:
"Sosyalist Enternasyonal dünyadaki sol, özgürlükçü, demokrat ve ilerici güçlerin en büyük çatı organizasyonu. Tüm dünyada 162 üyesi var. Dünyadaki emekçilerin, yoksulların, her tür baskıya uğrayanların hakkını savunduğu gibi, daha iyi bir hayatı, daha adil bir dünya özlemini de simgeliyor. Dolayısıyla Enternasyonal dünyadaki sorunları çok ciddi bir şekilde takip ediyor. Yapılan toplantılarda Türkiye'de yaşanan son gelişmeler de değerlendirildi. En sonunda da Sosyalist Enternasyonal bir kınama mesajı yayınlama gereği duydu. Bildiriyle AKP'nin otoriter, baskıcı ve anti demokratik uygulamaları güçlü bir şekilde kınandı. Görüyoruz ki artık mızrak çuvala sığmıyor, bütün dünya AKP'nin baskıcı rejiminden rahatsızlığını dile getiriyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Mayıs 2011'de AKP'nin Sosyalist Enternasyonal'e de katılabileceğini ifade etmişti. Öyle bir şey söylediler ki sanki Sosyalist Enternasyonal kendilerini davet etmiş... Elbette böyle bir şey söz konusu bile değil, AKP her zamanki gibi halkı yanıltmaya çalıştı ama Sosyalist Enternasyonal'i yanıltamadı."
KILIÇDAROĞLU'NA FEZLEKE KINANDI
Daha önce Atina'da yapılan toplantıda, 8 Milletvekilinin tutukluluğu üzerine bir kınama mesajı yayınlayarak Sosyalist Enternasyonel'in ilk sarı kartı gösterdiğini hatırlatan Oran şöyle devam etti: "Bugün de ikinci kartı göstermiş oldular. Türkiye'de yargı bağımsızlığının kaybolduğunu, yüzlerce insanın AKP rejimi tarafından haksız bir şekilde özgürlüğünden mahrum bırakıldığını söylediler. CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik fezlekeyi de 2007'den beri devam eden bu baskıcı sürecin çıktığı bir seviye olarak görüyorlar. AKP'nin otoriter yönetimlere özenmeyi bırakması, totaliter rejimini kurmak yerine demokrasiye, temel insan haklarına saygı göstermesi lazım. Bugün Türkiye AKP yönetimi altında hala hibrid rejim statüsünde. Statüde özgürümsü, özgürümtrak olarak geçiyor. İfade özgürlüğü ortadan kaldırılmış, prangalar ve hapishane tehdidiyle korkutulmuş bir basın var.
CHP olarak özgürlük mücadelesi verirken, AKP'nin kurduğu ve menfaat sağladığı bu rejimin de tam karşısında yükseliyoruz. Bu durum uluslar arası toplumun da dikkatini çekiyor ve AKP'ye yönelik eleştiriler de artık dağları aşıyor. Bakın bir haftada önce PES, arkasından Avrupa Sosyal Demokratlar Grubu şimdi de Sosyalist Enternasyonal kınama mesajı yayınladı. Biz yine de hiçbir şekilde umudumuzu kaybetmiyoruz. Tarihin haklı tarafında olmanın bilinciyle, daha özgür, daha mutlu ve demokrat bir Türkiye mücadelesi asla bitmez diyoruz. 2014 yılından sonra AKP Tayyip Erdoğansız bir döneme hazırlanırken daha özgür, daha adil bir Türkiye'ye uyanmak için var gücümüzle çalışıyoruz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.