ETİN TÜKETİMİNDE AŞIRIYA KAÇILMAMALIDIR!
Mutlu, “Kurban bayramının olmazsa olması tabi ki kırmızı ettir. Kırmızı ete günlük beslenmemizde yer versek de önemli olan porsiyon kontrolüdür. Doymuş yağ ve kolesterol içeriğinin yüksek olmasından dolayı kronik hastalığı olanların 2 öğünde de yüksek miktarda kırmızı et alması sakıncalıdır. Etin miktarı kadar nasıl pişirildiği de çok önemlidir. Öncelik haşlama olmak kaydıyla fırında ve ızgara şeklinde pişirilmeli, kızartma ve kavurmadan olabildiğince kaçılmalıdır. Et kendi yağında ve kısık ateşte pişmelidir. Ette C ve E vitamini olmadığı için sebzelerle tüketilmesi etin içindeki demirin emilimini ve etin biyorarlılığını arttırır. Haşlama yapılacaksa tencereye az su koyulmalıdır. Etler ızgarada pişirilecekse vitamin kaybını önlemek ve kanserojen madde oluşumunu engellemek için etler ateşten 15cm uzakta olmalıdır ve kömürler kor halini aldıktan sonra etler pişirilmelidir.
Kesilen etin buzdolabında en az 1 gün dinlendirilmesi gerekmektedir. Çünkü yeni kesilen et hem geç pişecek, hem de sindirimi zor olacaktır. Dinlenen etler kıymalık, kuşbaşılık, pirzola, biftek ve bonfilelik olarak ayrılmalı, günlük pişirilecek miktarlara bölünmeli ve buzdolabı poşetlerine konulup derin dondurucuda saklanmalıdır. Gıda zehirlenmesi olmaması için etin kesme tahtası ile sebzenin kesme tahtası farklı olmalıdır. Özel diyeti olan kişiler bayramda da diyetlerine devam etmelidir. Bayram mideye yapılan bir bayram değildir. Özellikle kronik hastalığı olanlar bayramdan önceki gibi beslenmeye devam etmeli ve sakatatlardan uzak durmalıdır. Diyabetik diyeti olanların tatlı tercihleri sütlü tatlılar ve tatlandırıcı ile hazırlanmış alternatifler olmalıdır. Kalp hastaları, diyabet hastaları, böbrek hastaları ve tansiyon hastalarının diyetleri tedavilerinin önemli bir kısmıdır. Bu yüzden bayram beslenmelerinde diyetisyenlerinden öneri almaları gerekmektedir. Yine gastrit, reflü gibi mide sindirim problemi olan herkesin yağlı ve baharatlı yemeklerden uzak durması gerekmektedir.
KURBAN BAYRAMI İÇİN ÖNERİLER
·Güne mutlaka sıkı bir kahvaltıyla başlanmalıdır. Gün içerisinde kırmızı et tüketileceği için kahvaltıda yumurta yerine az yağlı beyaz peynir tercih edilmelidir, bir veya iki dilim tam tahıllı ekmekler tüketilmeli veya küçük bir dilim börek simit veya yöresel hamur işi besinlerden herhangi biri tüketilmelidir. Masada domates, salatalık, maydanoz, biber gibi çiğ sebzeler bulundurulmalıdır.
· Ara öğünle ihmal edilmemelidir. Sık sık beslenme öğünlerde fazla yemeyi engellemektedir. Ara öğünlerde en doğru tercih taze veya kuru meyvelerdir.
· Bayram tatlıları ana yemeklerden hemen sonra değil, ara öğün olarak alınmalıdır. Şerbetli, kaymaklı, hamurlu tatlılar yerine sütlü ve meyveli tatlılar tercih edilmelidir. 2 baklava veya 1 kase sütlü tatlı gibi porsiyonu aşmayacak ve günde 1 kere olacak şekilde tatlı tüketilmelidir. Tabi bu miktarlar kişiden kişiye değişkenlik göstermektedir. Ancak şeker hastaları sadece diyabetik tatlılar tüketmelidir.
·Kurban bayramında en çok karşılaşılan sorun kabızlıktır. Bu yüzden etli yemeklerin yanında mutlaka bol salata yenmelidir. Böylece hem alınan kalori azalmış, posa miktarı artmış olur.
·Bir öğünde et tüketilecekse diğer öğünde sebze yemeği tercih edilmelidir. Eğer her iki öğünde de et tüketilecekse miktar yarıya inmeli yanında sebze yemeği olmalıdır.
· Kurban bayramı ile beraber sakatat tüketimi de artmaktadır. Özellikle kalp hastalarının, hipertansiyonlu hastaların ve böbrek hastalarının sakatat tüketmesi sakıncalıdır.
· Yemekleri çok çiğnenmeli ve yavaş yenmelidir.
· Bol su içilmelidir.
· Bayram ziyaretlerine arabayla gitmek yerine yürüyerek giderek hareket arttırılmalıdır.” Diyerek sözlerine son verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.