Evde hayvan besleyenler dikkat!
Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanları tarafından yapılan hayvandan insana bulaşan hastalık olan 'Hidatik Kist' operasyonunda hastanın karaciğerinin sol lobusunu dolduran 15 cm çapındaki kist çıkarıldı. Bu kistin oluşumunu özellikle evde hayvan besleyenleri bekleyen büyük bir tehlike olarak görülüyor.
Hidatik Kist Yeni Zelanda, Avustralya, Arjantin ve ülkemiz gibi koyun ve sığır yetiştiricisi durumundaki ülkelerde ciddi bir sağlık sorunudur. Bununla birlikte evde özellikle köpek besleyenleri de bu hastalığın bulaşma tehlikesinin bulunduğu uzmanlar tarafından belirtiliyor. Köpeklerde bulunan şerit yumurtalarıyla oluşan Hidatik Kist ciddi bir hastalıktır ama önlenebilir diyen Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanları Op. Dr. Muzaffer Al ve Op. Dr. Kerim Güzel, kendilerine bu hastalık teşhisi ile başvuran hastaya yaptıkları başarılı operasyonla eski sağlığına kavuşturduklarını dile getirdiler.
Samsun'da iki yıldır karın ağrısı, sırt ağrısı, karında şişlik şikâyetleri ile 30 yaşındaki Betül Yeten'in kendilerine başvurduklarını söyleyen Genel Cerrahi Uzmanları Op. Dr. Muzaffer Al ve Op. Dr. Kerim Güzel, "Hastaya yaptığımız muayene sonrası hastanın karaciğerinde sol lobunu dolduran 15 cm çapında bir kist tespit ettik. Yaptığımız başarılı operasyonla kisti tamamen çıkarttık. Bir kaç gün içinde de hastamızı taburcu ettik. Bu hastalık insandan insana değil, hayvandan insana bulaşan bir hastalıktır ve erken teşhis yapılmadığı takdirde hayati tehlikesi vardır" dediler.
HAYVANDAN İNSANA BULAŞIYOR
'Hidatik Kist' hakkında bilgi veren Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanları Op. Dr. Muzaffer Al ve Op. Dr. Kerim Güzel, " Hastalığa neden olan şeritin karmaşık bir yaşam çevrimi vardır: Son konak olan köpeğin dışkısıyla dışarı çıkan yumurtalar ara konaklarda larva oluşturur. Ara konaklar genellikle koyun ve sığırlardır; ancak bazen insanlar da yumurtaları alabilirler. Ara konağa giren yumurta kan yoluyla bağırsaklardan karaciğere kalbe ya da akciğerlere gider. Daha sonra çevreleri ince bir zarla kaplanır ve böylece kist oluşur. Bu kist içinde yumurta larva haline dönüşür. Hidatik kist insanlarda alerjik tepkiler ve astım oluşturabilir ancak kist büyümeye başlamadan önce hiçbir belirtinin görülmemesi de olanaklıdır. Daha sonra ilgili bölgede genellikle karında şişlik olur ve buna ishal ve ağrı eşlik eder. Kist karaciğerdeyse safra kanallarına basınç yaparak sarılığa neden olabilir. Akciğerlerdeki ilk belirtiler ise göğüs enfeksiyonunu akla getirir. Kist büyümeyi sürdürür ve yırtılırsa bedenin çeşitli yerlerinde yeni kistler oluşabilir. Bu çok ciddi bir durumdur. Beden enfeksiyonu alt ederse kistin büyümesi durur ve çevresi kireçli bir dokuyla çevrilir. Bu yapı yıllarca gizli kalabilir ancka her an yırtılma tehlikesi de vardır."
KİST HİDATİĞİN TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Burada önce şunu belirtmemiz gerekiyor; Hastalığın tanısı sağlanıp cerrahi tedavisi uygun zamanda yapıldığında önemli problemler beklemiyoruz. Hasta cerrahi tedaviden çok fayda görür. Ancak kistin yırtılması, safra yollarına açılması, sarılık yapması veya enfekte olması durumunda maalesef hayati tehlikesi olan durumlar ortaya çıkar. Cerrahi tedavi zorlaşır, ameliyat sonrası sıkıntılı geçer. Bu nedenle kist hidatik tanısı almış ve doktoru tarafından ameliyat önerilmiş hastalar bu öneriye uymalı ve zaman geçirmemelidirler.
Günümüzde kist hidatiğin etkili tedavisi cerrahidir. Ameliyatın en önemli safhası kist içindekilerin dışarı sızmadan temizlenmesidir. Kist içinde canlı yavru kistler bulunur, bunların karın içine sızması hastalığın değişik organlara sıçramasına yol açar. Hasta bir süre sonra karın içinde çok sayıda kist ile geri gelir. Ameliyat öncesi bazı ilaçlar kullanılmaktadır. Bunlar kistin gücünü azaltmak için verilir, ayrıca ameliyat anında olabilecek bulaşmalar için koruyucu olabilir. Veya cerrahi tedavi şansını kaybetmiş hastalara uygulanır.
Ancak fazla etkili olmadıklarını biliyoruz. Tedavi olmazsam, hastalığı kendi seyrine bırakırsam ne olur?
Kist giderek büyür, karaciğerin tamamını istila edebilir. Daha önce belirtitğimiz gibi yırtılma, safra yollarına açılma, enfekte olma gibi ölüm riski olan durumlar ortaya çıkar. Anladığım kadarı ile toplum sağlığı tedbirleri ile önlenebilecek bu hastalık her sene pek çok kişiyi yakalıyor. Pek çok hasta ameliyat oluyor. Peki bu hastalıktan nasıl korunulur? Ne gibi tedbirler alınabilir?
Hastalığın önlenmesi için parazitin yaşam çemberinin kırılması gerekmektedir. Yani hastalıklı organların tekrar köpekler tarafından yenmesi önlenmelidir.
DİKKAT EDİLMESİ VE YAPILMASI GEREKEN HUSUSLAR
Bu konuda yapılması gerekenler aşağıda özetlenmiştir.
- Kişisel temizlik ilkelerine dikkat edilmeli, içme ve kullanma suları temiz olmalı, çiğ yenen sebze ve meyveler bol su ile iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir.
-Kesilen ve ölen hayvanlarının organları etrafa gelişigüzel atılmamalıdır. Bu organlar, köpeklerin ve diğer etçil hayvanların ulaşamayacağı şekilde gömülerek bertaraf edilmelidir. Özellikle Kurban Bayramlarında bu durum daha çok önem kazanmaktadır.
-Hayvan kesimlerini mezbahalarda ve veteriner hekim kontrolünde yapılması gerekmektedir. Kontrolsüz hayvan kesimi yapılmamalıdır.
- Köpeklere çiğ et kesinlikle verilmemelidir.
- Sahipli köpeklerin aşıları ve parazit tedavileri düzenli şekilde yapılmalıdır.
- Yine sahipli köpekler, sahiplerince gezdirilirken etrafa dışkı saçmaları halinde, dışkı uygun bir şekilde çöpe atılmalıdır. Bu konuda köpek besleyen hayvan severlerin maalesef gerekli özeni göstermediklerini biliyoruz. Bütün sokaklar, parklar adeta serbest ve açık hayvan tuvaletleri gibi kullanılmaktadır. Bu hayvan dışkılarının toplum sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiği unutulmamalıdır.
- Sahipsiz köpeklerin cadde ve sokakları dışkıları ile kirletmemeleri için bu köpekler ilgili makamlara (belediyeler) bildirilmeli, başıboş hayvanlar ilgililerce toplanmalı ve bakımları yapılmalıdır.
-Köpeklerin okşanması ve sevilmesi halinde parazitin yumurtaları ellere geçebilir. Bu şekilde kirlenen ellerin yıkanmadan ağza götürülmesi ile parazitin yumurtası alınır. Bu nedenle, özellikle çocukların sokak köpekleri ile oynamalarına müsaade edilmemelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.