Futbolu değil Samsunspor'u sevdim

1972 Samsun doğumlu olan futbolcu, Samsunspor'umuzun altyapısında yetiştikten sonra 1991-93 yılları arasında Çorumspor'da oynadı. Sonrasında ise 11 sezon boyunca Samsunspor'da oynadı. O dönem için şunları söylüyor; “9 senesi çok başarılı olarak geçti gerçekten. Bu istikrar ve başarı Samsunlu oyuncu sayısının çok olmasına bağlıydı. Ercan Ağabey, İmdat Ağabey, Kasım Ağabey vardı takımda. Serkan Aykut, Celil Sağır, Cenk İşler ve ben de katıldık bu ekibe. Herhangi bir karışıklığı hemen önlüyorduk. Paramız verilmediğinde bile biliyorduk ki ödenecek, sorun yapmıyorduk. Dağılmıyorduk yani, işimizi yapıyorduk, çıkıp topumuzu oynayıp maçımızı kazanıyorduk.”

Saha dışında ağzı var dili yok, melek gibi bir insandı. Ancak o yeşil zemine çıkınca bambaşka birisine dönüşüyordu Vural. Rakip tribünlerce pek sevilmediği açıktı. Bu durum için, “Sahada o gerekiyordu. Hırslı olmam lazımdı, hırsımla oynuyordum çünkü. Ancak kasti hiçbir hareketim olmadı asla. Teknik bir oyuncu değildim. Kötü oynayabilirsiniz ama benim kötü koşma veya kötü mücadele etme gibi bir şansım yoktu. Mücadele edersen biraz da gayret edersen her şey olur. Senden yetenekli futbolcuyu gücünle, baskıyla yeneceksin. Ben de öyle yapıyordum.” diyor.

Vural, bugün amiyane tabirle “kasaplar, baltalar, kartkolikler” gibi sınıflandırmalarda yer edinen bir oyuncu lakin işin aslı biraz da adı çıktığı için öyle. Çünkü Vural, sert oynardı, kontrolsüz oynardı ama Samsunspor forması giydiği 11 sezonda toplam 8 kırmızı kart görmüştür. Bunların 5 tanesiyse 2. sarıdandır. Bazı yazılarda dendiği gibi sezonun yarısını cezalı geçirmemiştir hiç bir zaman.

Futbolu bıraktıktan sonra adeta inzivaya çekilen Vural, stada gitmeyi bırakın halı sahada bile bir-iki kere top oynamıştır o kadar… Sebebi ise açıktır Vural'a göre; “Ben futbolu en fazla 2 sene sevdim. O da Milli takım zamanlarında. Sadece işim olarak gördüm futbolu, aileme rahat bakabilmek için yaptım ve bıraktığım anda tamamen bıraktım. Ben futbolu sevmedim; Samsunspor'u sevdim sadece. Dediğim gibi, futboldan tamamen koptum. Stada dahi gitmiyorum. Futbola başladığımda ailemin genel olarak tuttuğu bir İstanbul takımı vardı ama profesyonel olup o takımların oyuncularının hayranlarına yaklaşımını gördükçe tutulacak bir yanları olmadığını gördüm.


O kadar insan sabahtan kuyruğa giriyor onlar için, onlar bir imza vermekten yüksünüyorlar. Ben futbolcu da olsam halk adamıyım; halktan kopmadım hiç, garip geldi o yüzden o tavırlar. Şu kadar söyleyeyim, hayatta asla Samsunspor'dan ve Mustafa Kemal'den vazgeçmem.” 1995 yazında A milli takımla Amerika Turnesine katılan ve 1997'ye kadar pek çok milli maçta oynayan Vural, milli takım için; “Gurur verici bir durum tabii ki. Futbolu o zamanlar seviyordum işte. Parayla gezemeyeceğim yerler gezdim gördüm. Binlerce futbolcu arasından seçilmişsiniz ve ülkenizi temsil ediyorsunuz. Askerlik gibi kutsaldı. Ancak Milli Takım ortamı geçiciydi, günlüktü.


Çok dostluklar kuramazsınız, arkadaşsınızdır sadece. Lig başladığında herkes takımına döner ve mücadele kaldığı yerden devam eder. Şunu da söyleyeyim, benim için Türkiye'nin en iyi teknik direktörü Fatih Terim'dir. Beni Çorumspor'da oynarken bile gelip izlemiş ve Ümit Milli Takıma davet etmişti ama yaşım tutmadığından oynayamamıştım. Beni ben yapan isimlerden birisi de O'dur.” diyor.

İstanbul takımlarına karşı oynanan maçlarda tribünlerden hiç çekinmeyen, hep sert davranan bir isimdi Vural; bu durumu ise şöyle anlatıyor; “O maçlarda daha motive olup daha da hırslı çıkıyordum sahaya. Seyircinin çok olması kuvvet veriyordu bana; hırslandırıyordu. Ben öyle maçları seviyordum, sakin, seyircisiz maçlar bana göre değildi. Kalabalık ve sert maçlar bana daha uygundu. Ayrıca o maçlar vitrin maçıdır futbolcular için. Kendini göstermek için şanstır. Transferin de kapısını açar ama benim hiç öyle bir niyetim olmadı.”


Velhasıl Vural Korkmaz, bir şehir takımın kaderinde ve tarihinde mütevazı bir yer edinmiş, ülkenin futbol figürlerinden birisi olmayı başarmış, sert futboluyla zihinlere kazınmış bir isim olarak 1990'lı yılların en bilindik isimlerinden birisidir de aynı zamanda. Biz Samsunsporlular içinse oynadığı dönemlerde çokça haksızlık edilmiş, kıymeti yokluğunda anlaşılmış yürekli bir futbolcudur…