Gayrimenkul fiyatları yükselişte
Türkiye'de gayrimenkul fiyatlarının genel ekonomik dengelerin yanında mevsimsel etkilerle de hareketlendiğine dikkat çeken Kozal, "Nisan ve mayıs ayları hareketlidir. Haziran 15'te okulların kapanıp tatilin başlaması ile temmuz ve ağustos aylarında gayrimenkul piyasası adeta uykuya girer. Eylül ayında, okulların açılış öncesi ve tatil dönüşü ile birlikte ekim ayını da içine alacak şekilde bir hareketlilik yaşanır. Bu defa, küresel krizin etkisini kaybetmesiyle, eylül-ekim aylarındaki mevsimsel yükselişle beraber normalin daha da üzerinde bir hareketlilik görebiliriz. Bu hareketlilik yüzlerce kalem mal girdisi olan ve geniş anlamda istihdam sağlayan inşaat sektörüne doğal olarak ivme kazandıracaktır. Dolayısıyla, gerek küresel anlamda ve gerekse yurt içinde, ekonomideki öncü göstergeleri de dikkate aldığımızda, genel anlamda Türkiye ekonomisine pozitif yönde ivme kazandıracak bir hareketliliğin başlamış olacağını söyleyebiliriz" dedi.
EKONOMİK DENGELER YERİNE OTURUYOR
Remzi Kozal, "Küresel ekonomik krizle birlikte sarsılan ekonomik dengeler yavaş yavaş yerine oturmaya başlıyor. ABD ve AB ülkeleri başta olmak üzere gerek yurt dışında gerek yurt içindeki ekonomik veriler olumlu sinyaller veriyor. ABD'de konut satışlarında artışlar kaydedilmeye başlandı. Türkiye'de işsizlik oranlarında bir gerileme yaşanırken, özellikle borsada yükseliş görüyoruz. Türkiye'nin enerji koridoru olması gibi gelişmeler ekonomideki olumlu havayı daha da pekiştiriyor. İstanbul'un 2010 Kültür Başkenti olması, üçüncü boğaz köprüsü ve bağlantı yolları, körfez geçişi ve İstanbul-İzmir otoyolu gibi yatırımlar ekonomideki pozitif yöndeki hareketliliği artırırken, Türkiye'nin emlak değerlerini de yukarı çekecektir. Türkiye'nin yerli yatırımcıların yanı sıra çok ciddi yabancı yatırımcıları da çekeceği bu yeni konum, doğal olarak belli başlı illerimizi öne çıkaracaktır. İstanbul başta olmak üzere Bursa, İzmir, Adana, Samsun adını sayabileceğimiz ilk 5 il arasında bulunmaktadır. Kriz Türkiye'deki gayrimenkul fiyatlarını fazla etkilemedi. Küresel kriz ile birlikte dünya genelinde gayrimenkul piyasaları olumsuz etkilendi. ABD ve bazı AB ülkeleri başta olmak üzere yüzde 500'lere varan düşüşler yaşandı. Türkiye'de öyle yüksek oranlarda bir düşüş yaşanmadı. Satışlar son derece azaldı. Özellikle 2000 yılı öncesi inşa edilen binalarda yer yer yüksek oranlarda olmasa da düşen fiyatlar gözlemledik" diye konuştu.
DEPREME DAYANIKLI KONUTLAR İNŞAA EDİLİYOR
2000 yılı sonrası yeni deprem yönetmeliğine göre ileri teknoloji kullanılarak inşa edilen site şeklindeki konutlarda, yine aynı şekilde uygun yer ve teknoloji ile inşa edilen AVM ve diğer gayrimenkul fiyatlarında satışla ilgili bazı kampanyalar yapılsa da belirgin bir fiyat düşüşleri olmadığı gibi yer yer ufak da olsa fiyat artışları yaşandığını ileri süren Kozal, "İstanbul başta olmak üzere, özellikle arsa fiyatlarında herhangi bir düşüş gözlemlenmedi. Bu arada krizin başladığı andan itibaren satışlardaki düşüş sebebiyle yeni yatırımlar yapılmadı, yeni projelere başlanmadı. Bu durum eldeki stokun azalmasını getirdi. Bugün için konut başta olmak üzere satışlarda henüz bir hareketlilik görülmezken, piyasaların küçük hareketlenmelerle ivme kazanıp fiyatların kısa sürede yükselişe geçebileceğini söyleyebiliriz. Bankalar faiz ve vade konusunda yarış başlattı. İstanbul başta olmak üzere, yeni inşa edilmiş onbinlerce konutun satışa hazır beklediğini görüyoruz. Yine belli oranda satışa hazır ticari gayrimenkullerin olduğunu belirtelim. Kriz sebebiyle çok güçlü bazı yatırımcılar dışında yeni başlayan bir proje göremiyoruz. Yani ne İstanbul ve ne de diğer illerimizin semalarında kule vinçleri hareketliliğini görüyoruz.
BANKALAR FAİZ ORANLARINI İNDİRDİ
Ekonomideki olumlu sinyallerle birlikte bankaların faiz oranlarını art arda indirmeye başladığına dikkat çeken Kozal, şunları söyledi; Bazı bankaların, aylık 1'in altındaki faiz oranlarını vadeleri de uzatarak yaygınlaştırmaları an meselesi. Malum, satılacak konut sayısı sınırlı. Elini çabuk tutan banka bu pastadan daha fazla pay alacaktır. Bankalar, hem krediyi tabana yaymak ve hem de sağlam ve nakite kolay çevrilebilir teminatı olan konut kredilerini olabildiğince daha çok kullandırarak karlılıklarını artırmak isteyeceklerdir. Bugün itibariyle 770 bin civarında bulunan kredi kullanılarak satın alınan konut sayısının, bu dönem yapılacak kampanyalarla 1 milyonu aşabileceğini söyleyebiliriz. Gayrimenkul alıcıları açısından en uygun kredi oranı ve en uygun konut fiyatını yakaladıkları an, en karlı yatırım zamanı olmaktadır. Çünkü, kredi faizleri düştükçe konut fiyatlarının da artacağını unutmamak gerekir. Yerli yatırımcılar için en önemli nokta budur."