Görmez: Çocuklara camileri sevdirelim
Ramazan ayı ile birlikte yayın hayatına giren TRT Diyanet TV'ye konuk olan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, canlı olarak yayınlanan "İftar'ı Beklerken" programına konuk oldu. Camiye gelen çocuklara nasıl davranılması gerektiğiyle ilgili konuşan Görmez, "İlk defa camiye gelen çocuklarımıza çok daha büyük bir itina ile yaklaşmalıyız" dedi.
"ÇOCUKLARI CAMİDEN SOĞUTMAYIN"
Bu konuda kendine hakim olamayacak cemaatin namazını evinde kılması gerektiğini ifade eden Görmez, "Eğer herhangi birimiz cami ile ilk defa tanışmaya gelen çocuklarımızın muhayyilesinde cami ile, namaz ile ilgili acı bir hatıra bırakacak şekilde kendimize hakim olamayacaksak, evimizde teravihi kılmamız daha doğru olacaktır. Ama camiye gidiyorsak o takdirde ilk defa camiye gelen çocuklarımıza çok daha büyük bir itina ile yaklaşmamız, özen göstermemiz lazım" diye konuştu.
DEĞİŞEN DÜNYADA KURUMLAR KENDİNİ YENİLEMELİ
TRT Diyanet TV'nin yayın hayatına girmesini de değerlendiren Görmez, değişen dünya şartlarına ayak uydurmaya gayret ettiklerini ifade ederek, "Toplum, sürekli değişiyor, nesiller değişiyor ve bilgiye olan ihtiyaç, sürekli artıyor. Kurumlar da tıpkı insanlar gibi kendilerini yenilemedikleri takdirde; söylemlerini yenilemedikleri, hikmetli bir dil ve üslup geliştirmedikleri takdirde toplumun gerisinde kalırlar" şeklinde konuştu.
"SIRADAN BİR KANAL KURMA HAYALİNDE OLMADIK"
Hiçbir zaman sıradan bir televizyon kanalı kurmak gibi bir hevesin peşinde olmadıklarını açıklayan Görmez, "Sadece 'Bana verilen vazifeleri hakkıyla topluma iletebilmek için daha aktif kanalları nasıl kullanabilirim?' kaygısının peşinde olduk. Diyanet Televizyonu da işte bu endişenin bir gereği olarak ortaya çıkmıştır" diye konuştu.
"SOYDAŞ VE DİNDAŞLARDAN TALEP VARDI"
Türkiye'de ilk dinî programın 1952 yılında radyoda gerçekleştirildiğini, daha sonra 70'li yıllarda buna televizyon programlarının eklendiğini hatırlatan Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı'na televizyon kanalı kurulması yolundaki en büyük isteğin Asya, Avrupa ve Balkanlar'daki soydaş ve dindaşlardan geldiğini kaydetti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.