Gözleriniz Yıllara Meydan Okusun
Dünyagöz Samsun Başhekimi Opr.Dr. Ali Tarık Sakoğlu, yaşlanma evresinde göz sağlığının önemine dikkat çekerek, Yaş ilerledikçe katarakt, glokom ve sarı nokta gözümüzü tehdit eden hastalıkların başında geliyor. Bu hastalıklarla baş edebilmenin yolu ise erken teşhisten geçiyor. Her yıl bir kere yapılan göz muayenesi pek çok göz probleminden uzak tutabilir dedi.
Yaşlılığın ilk belirtileri ise çoğu zaman gözlerde başladığını belirten Sakoğlu, Özellikle katarakt, glokom ve sarı noktanın ileri yaşlarda sık görülmektedir. Yaş ilerlerken göz sağlığımızı ihmal etmeyelim. Yaşlılarda ortaya çıkan rahatsızlıklardan biri 'göz tansiyonu' diye de bilinen glokomdur. Glokom, artan göz içi basıncının göz sinirine zarar vermesiyle oluşur ve göz siniri hasarlandığı zaman da kalıcı görme kaybına sebep olabilir diye konuştu.
Glokomun her insanda ortaya çıkabilecek bir hastalık olduğunu ifade eden Sakoğlu, Glokom her yaşta görülebilmesine rağmen sıklıkla 40 yaşından sonra görülen bir hastalıktır. Ancak ailede glokomu bulunanlarda, şeker hastalığı olanlarda, hipermetroplar ve miyoplarda risk daha fazladır. Bu nedenle 35 yaşında ve daha sonra 40 yaşında herkesin göz muayenesinin yapılması, risk bulunanlardaysa yılda bir kez kontrol edilmesi gereklidir. Çok sağlıklı veriler olmamakla beraber Türkiye'de teşhis edilmiş yaklaşık 100 bin glokom hastası bulunmaktadır. Ama biz biliyoruz ki, ülkemizde yaklaşık 400 bin civarında glokom hastası olması beklenir. Yani glokomu teşhis edilmiş olanlar tüm vakaların yaklaşık yüzde 25'i civarında şeklinde konuştu.
SARI NOKTA 50 YAŞ SONRASI HASTALIĞI
Sarı nokta hastalığının merkezi görmeyi bozan bir retina hastalığı olduğunu, sigara kullananlarda ve kalıtımsal risk taşıyanlarda hastalığın görülme riskinin daha fazla olduğunun altını çizen Sakoğlu, Görmemizin yüzde 90'ının meydana geldiği sarı nokta tabakasının işlevinin bozulması ile oluşan ve halk arasında 50 yaş sonrası hastalığı olarak bilinen sarı noktanın görülme oranının son yıllarda artmaktadır. Görme kaybı, ani görme kaybı, cisimleri, çizgileri eğri veya kırık görme, görme kalitesinde bozulma, ışık çakması, renk görmede bozukluklar ve göz önünde karartıların sarı nokta hastalığının belirtisi olabilir. Bu hastalık tedavi edilmediği takdirde görme oranının ileri derecede azalır. Hastanın kitap, gazete okuyamaz, televizyon seyredemez, araba kullanamaz ve hatta tek başına dışarı çıkamaz hale gelebilir." Kataraktın Türkiye'de 60'lı yaşlardan sonra genel halk sağlığı sorunu olarak kabul edildiğini ifade eden Sakoğlu, Görmede azalma, renklerin soluklaşması gibi şikayetlerle ortaya çıkan katarakt, göz merceğinin saydamlığını kaybetmesi olarak tanımlanıyor. Genellikle yaşa bağlı olarak gelişen katarakt, göz bebeğinin arkasında bulunan ve görmeyi sağlayan doğal göz merceğinin saydamlığını kaybederek matlaşmasıdır. Başka bir deyişle görüşün, buğulanmış bir camın arkasından bakıyormuşçasına bozulmasıdır. Katarak ilaçla veya gözlükle tedavi edilebilen bir rahatsızlık değildir. Kataraktın ilerlemesini durdurabilecek etkili bir yöntem yoktur ve oluşmuş bir kataraktın tek tedavisi ameliyattır. Katarakt ameliyatında dikkat edilmesi gereken bazı önemli unsurlar vardır. Hekimin tecrübesi, göz içine konulan merceğin kalitesi ve ameliyat yapılacak hastanenin teknik donanım ve hijyen şartları ameliyatın başarısını doğrudan etkiler. Kalitesiz malzeme ve uygun olmayan hijyenik koşullarda yapılan bir ameliyat sonrasında gözde enfeksiyon ve farklı komplikasyonlar gelişebilir. Bu durum hastanın ikinci kez ameliyat olma ve görme yeteneğinde azalma riskini de beraberinde getirir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.