Gribe dikkat
Soğuk algınlığı ve gribin birbiriyle karıştırılmaması gerektiğini belirten Dr.Yaman, "Soğuk algınlığı sonucu oluşan enfeksiyonlarda etken yüzde 90 virüslerdir. Soğuk algınlığına neden olan 200 kadar değişik virüs tanımlanmıştır. Soğuk algınlığı kişiden kişiye bulaşır. Başlangıçta bu bulaşmanın "damlacık enfeksiyonu" ile yani aksırma, öksürme ile etrafa saçılan damlacıkların içindeki virüslerin havada kalması ile olduğu sanılmaktaydı. Ancak şimdi mevcut kanıtlar bulaşmanın virusu almış hastanın elinden hassas insanlara geçmesi ve hassas bireylerin de nazal (ağız-burun) mukozalarına sürmeleri ile olduğu yönündedir. Bu nedenle soğuk algınlığının bulaşmasını engellemenin yolu ellerin sık yıkanmasıdır. Yapılan araştırmalar da esasında havanın soğukluğunun soğuk algınlığı hastalığının başlaması ve seyretmesi ile ilişkili olmadığını göstermiştir" dedi.
TEDAVİ BELİRTİLERE GÖRE YAPILMALIDIR
Psikolojik stres, üst solunum yollarını etkileyen alerjiler ve adet dönemlerinin hastalığa yakalanma riskini arttırdığının belirten Yaman,"Soğuk algınlığına bir çok virüs sebep olabileceği için vücut hiçbir zaman bu virüslerin tümüne direnç geliştiremez. Bu sebeple her sene tekrar tekrar soğuk algınlığı geçirilebilir. Soğuk algınlığında, soğuk algınlığı tanısını koyup var olan belirtiler belirlenmelidir ve bu belirtilere göre tedavi yapılmalıdır." dedi.
Ateş,baş ağrısı,eklem ve kas ağrısı,yorgunluk hissi,akan ya da dolu burun,hapşırma,boğaz ağrısı,göğüs doluluğunun grip yada nezle hastalığının en büyük belirtileri arasında yer aldığını kaydeden Yaman, bu tür durumlarda mutlaka doktora başvurmak gerektiğini de sözlerine ekledi.
HASTALIK NASIL İLERLİYOR
Ani olarak 39°C üzerinde ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtiler ile başlayan ve bir enfeksiyon hastalığı olan nezle ve gribin vücutta daha sonra boğaz ağrısı, burun akıntısı, hapşırma, gözlerin akması ve kanlanması gibi belirtilerle kendini gösterdiğini ifade eden Yaman;"Ateşin 39°C nin üzerinde olması, şiddetli kas ağrıları ve halsizlik nedeniyle hastalığı ayakta geçirmek olanaksızlaşmakta ve hastaları mutlaka 3-7 gün yatağa mahkum etmektedir. Yaklaşık bir hafta içinde belirtiler kaybolmakta ancak halsizlik belirtilerin kaybolmasından sonra da devam etmekte, hatta 2 hafta kadar sürebilmektedir. Özellikle çocuklarda, kronik hastalığı olan kişilerde çok daha ağır seyretmekte ve Bazı hastalardaysa hayatı tehdit edici komplikasyonlar (zatürree gibi) gelişebilmektedir" şeklinde konuştu.
Özlem ÇUHACI