Hamile kalmadan sigarayı bırakın

Hamile kalmadan sigarayı bırakın
Kadın hastalıkları, doğum ve perinatoloji uzmanı Doç. Dr. Alin Başgül Yiğiter, gebelikte sigara kullanımının tansiyon yükselmesi ve diyabetten bile daha tehlikeli olarak düşünüldüğünü belirterek,

''Çünkü onların tedavi şansı vardır, ama sigaranın tehlikelerinden bebeği korumanın bir yolu yoktur'' dedi.

Doç. Dr. Yiğiter, gebelikte sigara kullanımının anne ve anne karnındaki bebek için birçok sakıncası olduğunu söyledi.

''Aslında bebeğinize sigarayı bırakarak çok büyük bir hediye verebilirsiniz'' diyen Yiğiter, yapılan birçok çalışmada, sigara kullanımının gebelikte düşüklere sebep olabileceği ve fetusun sağlığını ciddi olarak tehlikeye sokacağını ifade etti.

Yiğiter, pasif içiciliğin de sigara içmekle eşit tehlikede olduğunun düşünüldüğünü ve baba adayının evde aşırı sigara içmesinin de gebelik kaybına yol açabileceğini dile getirerek, şunları kaydetti:

''Gebelikte sigara kullanımının gebelik sırasında zararlı etkileri arasında bebeğin su kesesinin erken açılması, bebeğin eşinin; yani plasentanın yanlış yerleşmesi, erken ayrılması, dış gebelik, gebelikte gelişen hipertansiyon gibi hayatı tahdit eden birçok ciddi problem de bulunmaktadır. Gebelikte sigara kullanımının doğumdan sonraki etkileri arasında, düşük doğum ağrılığı olan daha zayıf bebeklere 2 kat fazla rastlanır. Gebelikte sigara kullanımını sürdüren annelerin bebeklerinde, beşik ölümü ya da ani bebek ölümü sendromu daha yüksek oranda görülür. Yine araştırmalar sigara içen annelerin bebeklerinin daha huzursuz olduğunu göstermektedir. Bir yazar gebelikte sigara kullanımının bebeğe zarar verebilecek bir numaralı sebep olarak göstermiştir. Gebelikte sigara kullanımı, tansiyon yükselmesi ve diyabetten bile daha tehlikeli olarak düşünülmektedir. Çünkü onların tedavi şansı vardır, ama sigaranın tehlikelerinden bebeği korumanın bir yolu yoktur.''

''Gebelikte sigara kullanımı, bebeğin beynini de etkilemektedir''

Doç. Dr. Alin Başgül Yiğiter, sigara dumanının dört binden fazla kimyasal içerdiğini ve bunların içinde kurşun, siyanür ve 60'a yakın kanser yapıcı kimyasalın da bulunduğunu vurgulayarak, ''Sigara içtiğinizde sizin kanınıza geçen bu kimyasallar, bebeğinizin dolaşımına da geçmektedir. Nikotin ve karbonmonoksit, bebeğin oksijen almasını zorlaştırarak, bebeğin başına gelen tüm kötü şeylerden sorumlu tutulmaktadır'' dedi.
Sigara içerisinde, oje çıkarmada kullanılan aseton, tuvalet temizlemede kullanılan amonyak, fare zehri arsenik, dizel egzoz dumanı benzopiren, petrol egzoz dumanı karbon monoksit, böcek ilacı DDT ve dieldrin, cesetleri muhafaza etmede kullanılan formaldehid, gaz odalarında kullanılan bir zehir olan hidrojen siyanür, roket yakıtı metanol, uçak yapmada kullanılan bir metal olan titanyum gibi maddelerin bulunduğuna dikkati çeken Yiğiter, şunları kaydetti:

''Sigara, ölü bebekler, erken doğumlar, kalp başta olmak üzere doğumsal yapısal anomalilerden de sorumlu tutulmaktadır. Gebelikte içilen her bir sigara, karnınızdaki bebeğe ve size artmış risk olarak geri dönmektedir. Bu annelerin bebeklerinin, akciğerleri daha az gelişmiştir ve bu bebeklerde ileride astım ve akciğer problemleri gelişme olasılığı daha fazladır. Gebelikte sigara kullanımı, bebeğin beynini de etkilemektedir ve aslında bebeğe ömür boyu zararlar vermektedir. Öğrenme zorlukları, davranış problemleri ve daha düşük zeka düzeyleri gibi. Yapılan çalışmalar, günde içilen sigara sayısı ile risk arasında doğru bir ilişki olduğunu göstermektedir. Yani ne kadar çok sigara içerseniz yukarıdaki problemlerle karşılaşma riskiniz o kadar artmaktadır. Ancak bir günde içtiğiniz sigara sayısını azaltmanız, riski azaltmakla birlikte tamamen bırakmadığınız sürece sıfıra indirmez. Sigara kullanımının güvenli bir sayısı yoktur. Günde 3-5 tane sigaranın zararı olmaz demek mümkün değildir, ancak daha az sigara içtiğinizde doğal olarak karşı karşıya kalacağınız risk daha az olacaktır. İdeal olan, hamile kalmadan önce sigaraya veda etmektir.''

''Türkiye'de gebelerin yüzde 15'i, gebelik süresinde sigara içiyor''

Doç. Dr. Alin Başgül Yiğiter, gebe bir kadının hamile kalmadan en az 3 ay önce sigarayı bırakması gerektiğini dile getirerek, ''Sigara içen çiftlerde gebe kalmak da daha zordur. Sigara gebe kalmayı yüzde 40 oranında azaltır. Sigara aynı zamanda erkeğe bağlı kısırlık yaparak, döllenen embriyo kalitesini de bozar'' diye konuştu.

Türkiye'de gebelerin yüzde 15'inin, ABD'de de gebe kadınların yüzde 10'unun sigara içtiğine işaret eden Yiğiter, hamile kadınların eşlerininse neredeyse yarıdan fazlasının sigara içtiğini ve bu gebelerin, pasif içici olarak da zararlı etkilere maruz kaldığını söyledi.
Yiğiter, Türkiye'de gebe kalmadan 3 ay öncesine kadar yaklaşık her 5 kadından birinin sigara içtiğinin de bilindiğine işaret erek, ''Aslında ideali kadının gebelikten önce, gebelik sırasında veya sonrasında sigara içmemesidir. Eğer sigara kesinlikle bırakılamıyorsa bile sigara sayısının olabilecek en minimum sayıda tutulmasında fayda vardır. Hatta emzirme döneminde bile sigara içmek oldukça zararlıdır'' dedi.

''Sigarayı bırakmak için destek alın''

Yiğiter, bebeği bekleyen tehlikelerin bilinmesi halinde bile sigarayı bırakmanın kolay olmadığını, bu yüzden de profesyonel destek alınması gerektiğini kaydederek, şunları söyledi:

''Sigarayı tek başınıza bırakmaya çalışmayın. Nikotin bağımlılığının üstünden gelmek kolay değildir. Doktorunuzla bu konuyu konuşmanız gerekir ve eşiniz ve ailenizden destek istemeniz gerekmektedir. Sigarayı bırakan gebelerle konuşmanız da faydalı olacaktır. Sigarayı bırakabilmek için Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan sigara bırakma polikliniklerine başvurulabilir. Bu polikliniklerde ücretsiz doktor kontrolünde sigara bırakmak mümkün olabilmektedir. Ayrıca bu polikliniklerde sigarayı bırakabilmek için ücretsiz ilaç da verilmektedir. 'ALO 171' sigarayı bırakma danışma hattı ücretsiz olarak hizmet vermektedir. Bu telefonla danışmanlık alabilirsiniz ve size en yakın ücretsiz sigara bırakma polikliniğine hekimle görüşmek üzere yönlendirilebilirsiniz.''

Doç. Dr. Yiğiter, sigara bırakma tedavileri arasında psikolojik destek, aile ve çevre desteğinin yanı sıra nikotin bantları ve sakızları, mikro tabletler, pastiller, burun spreyleri ve solunum gereçleri gibi pek çok seçeneğin de mevcut olduğunu ifade ederek, ''Gebelikte nikotin tedavisi olarak adlandırılan ürünler, nikotin yoksunluğu hissini azaltır ve bu ürünlerde zararlı zehirler bulunmaz. Tabii sigara bırakmada kişinin iradesi, inancı ve kararlılığı önemlidir'' diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.