Her 100 çocuktan 13'ü obez
İlköğretim okullarındaki sınıf ve rehber öğretmenlerin yaptıkları çalışmanın sonuçlarına göre, düşük gelirli ailelelerden gelen çocukların yüzde 10'u, yüksek gelirli ailelerin çocuklarının da yüzde 16'sı, olması gerekenin çok üstünde kiloya sahip. Aynı çalışmada ulaşılan bir başka bulgu da, çocukların yüzde 3'nün düşük kiloya sahip olması. Bu çocuklarda gelişim ve büyüme bozukluğu saptanmış.
Anadolu yakasında ikili eğitim yapılan okullarda görev yapan Eğitim-Sen üyesi 25 rehber öğretmen ile 85 sınıf öğretmenin yaptığı çalışmaya göre, çocukların yüzde 60'ı sabah kahvaltı yapmadan okula geliyor, kahvaltı yerine kantinlerde ya da çevrede satılan; simit, poğaça, börek, sandviç, çikolata, gofret ve fast-food türü yiyecekler tüketiyor.
Ayrıca, öğrencilerin büyük bir bölümü, gün içinde içeriğinde şeker oranı yüksek, kolalı ve alkolsüz içecekler tüketiyor, süt ve ayran tercih edilmiyor.
Besinler ödül ve ceza olmamalı
Sorun önemsenmeli, konu derslerde ele alınmalı.
Çocukların beslenme alışkanlıkları ailelerce izlenmeli.
Çocukları okula göndermeden önce yemek yemeleri sağlanmalı.
Çocukların sürekli kantinlere gitmesini, zararlı besinlerden uzak durmalarını sağlayacak önlemler alınmalı.
Aileler evlerde yemeklerini çocuklarla yemeli.
Öğretmenler ve veliler şişmanlığa yatkınlığı olan çocukları yakından izlemeli.
Beslenme uzmanları ve sağlık görevlileri okullara çağrılarak velilere, öğrencilere ve öğretmenlere seminerler verdirilmeli.
Aileler çocuklarını, fast-food türü beslenmeden uzak tutmalı.
Besinler ödül ya da ceza olarak kullanılmamalı.
TV ve bilgisayar karşısında geçirilen saatlere sınırlanmalı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.