Herşey Bir Tarafa; Ben Samsunsporluyum
Samsun'un evladı, Samsunspor'un altyapı oyuncularından birisiydi. Sonrasında uzun yıllar Kartalspor'da oynayan Durmuş, farklı kulüplerde başarılı sezonlar geçirerek bir dönem antrenörlüğünü de yaptığı Samsunspor'umuzda teknik direktör olarak görev aldı. Onun ifadesiyle, 'bu bir teknik direktör olarak en büyük hayaliydi
- Sizi tanımayanlar için Besim Durmuş kimdir?
Şunu söyleyebilirim. Futbolu çok seven, futbol ile yaşayan ve bugünlere gelmek için çok uğraşan, futbolun gönül dostuyum ben. İşimi çok seviyorum. İyi bir futbolseverim. Kendi bildim bileli, sokaklarda daha sonra da sahalarda futbol oynadım. 15 yıllık profesyonel geçmişim var. Aşağı yukarı 10 yıldır da teknik adam olarak çalıştım. Bunun 7 yılı antrenör olarak, 3 3,5 yılı da teknik adam olarak çalıştım. Samsunspor'a gelmeden önce Kartalspor'da görev yapıyordum. Geçen sene bir yıl orada kaldım. Bu sezonda 7. haftada oradan ayrıldım. Daha sonra Samsun'da yaşadığım için burada ailemin yanındaydım. Evli ve iki çocuk babasıyım.
- Samsunspor'da oynamak nasıl bir duyguydu?
Ben Samsunspor'un 2. Lig'den, 1. Lig'e yükseldiği zamanda yani Menteşoğlu zamanında oynamıştım. Muzaffer'lerin, Tanju'ların, Savaş'ların zamanında, Türkiye 3.lüğünü aldığımız zamanlarda 17 yaşında alt gurubundan A takıma çıkan oyuncularındandım. İnanılmaz bir taraftar portföyü, içerde inanılmaz güçlü bir yapı vardı. Her yere gittiğimizde çok gurur duyuyorduk. İstanbul takımları kadar popülerdik. Müthiş bir enerji dışarıya çıkmıştı. Zaten Samsunspor'un kuruluş yıllarında Temel ağabeylerin, Acun'ların ismini sayamadığım bir çok insan Samsunspor'un o zamanlardaki temelini atmış. Ben o 2.Lig'ten Süper Lig'e yükseldiğimiz sezonlarda şampiyonluk yaşadım. İnanılmaz bir duyguydu. Muhteşem bir şeydi. Karakter olarak mükemmel insanlarla oynadım. Bugünlere gelmemde ön ayak olan herkese buradan bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.
- Samsunspor'da olmak nasıl bir duygu?
Samsunspor bizim sevdamız. Biz Samsunspor'un taraftarıyız. Samsunspor'a inanılmaz saygı duyuyorum. İçeriye girdiğimizde kalbimizin Samsunspor için iki defa çarptığını hissediyoruz. Bu denli Samsunsporluyuz. Samsunspor'u çıkarsız ve menfaatsiz sevenlerdenim. Asla Samsunspor'un kötülüğünden bir medet ummadım. Hep iyi olsun diye dua ettik. Dışarda kaldığımız dönemlerde de Samsunspor'un maçları bizleri hep çok ilgilendirdi. Hem Samsunspor'u çok seven, hem de bulunduğu yerde iz kalması için çaba gösterenlerdenim. Bir yerde çalışırken, benim kimliğimin orada iz bırakmasını ve orayı değiştirdiğini görmek en büyük arzum. Samsunspor'da da bunu sağlamak için elimden geleni yapacağım. Buraya gelmeyi, bugünleri görmeyi hep hayâl ettik ama bunun her zaman doğru zamanda ve doğru yerde olmasını düşündük. Çünkü bizlerin genç insanlar olarak, hayâllerimiz var. Hem ailesine, hem takımına, hem de Türk futboluna ve bulunduğu kulüplere hizmet edebilecek sporcularla çalışmak hayâlimiz var. Bütün kulüplerde bu oldu. Çalıştığım kulüplerde hep bu oldu. Bir yerden bir yere taşındık. Alt yapıdan yetişecek oyuncuların kademe atlayarak gelişme gösterdiğini gördük. Samsunspor'a gelirken de bunları düşündük. Ekonomik olarak sıkıntı çektiği bugünlerde, hem yarışmak hem de gelişmek için çok iyi bir fırsattı bizim için. Samsunspor geçmişte hep bunları yaptı. Hem oynadı hem de yetiştirdiği futbolcularla Türk Futbolu'na damgasını vurdu. Biz de bu potansiyeli, açığa çıkarmak için çalışmaya geldik. Ben ve ekip arkadaşlarım bunun için mücadele edeceğiz. Samsunspor'da teknik adam olmak bizlerin hayâllerini süsleyen şeyler. Bu doğrultuda çalışacağız.
- Bugünü konuşursak, durumumuzu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bugünü konuşursak, geldiğimiz dönemde içerdeki beş maçtan asgari 7 veya 9 puan çıkarma hedefimiz vardı. Yalnız bunu gerçekleştiremedik. Özellikle Gaziantep BŞB. maçı bizler için büyük önem taşıyordu. Son haftalarda kazanılamayan ve kaybedilen puanlardan sonra bizim için 6 puanlık bir maçtı. Hem kazanacak davranışı sergileyemedik. Hem de yürekli oynayamadık. Bu da bizi çok üzdü. Canımızı çok acıttı. Çok üzgünüz bu konuda. Samsun'da yaşayan biri olarak bazen önümüze bakarak gidiyoruz. Çok mağduruz. Haftalardır bizi çıkarsız ve menfaatsiz destekleyen taraftarımızın beklentilerine cevap vermek istiyorduk. Tam tersine bunu sahada ortaya koyamadık. Takımımızı destekleyenleri bu aldığımız sonuçların çok üzdüğünü biliyoruz. Bu da bizim canımızı acıtıyor.
- Tribünde seyredenler olarak bizim en çok üzüldüğümüz konuda bu oldu. Gerekli mücadeleyi gösteremedik sanırım.
Samsunspor takımı sezon başı geç toparlandı. Bir de geç kampa gidildi. Samsunspor müsabaka oynarken güç toplamak, antrenman yapmak zorundaydı. Bir de arka arkaya gelen beraberlikler, Samsunspor forması giyen oyuncular ve taraftarımız üzerinde bir baskı oluşturdu. Çok iyi mücadele ettiği zamanlarda bile maç kazanamadı. Asıl sorun burada başladı. Kötü oynarken yenilebilirsin fakat iyi oynarken kaybetmemek gerek. Samsunspor iyi oynadığı maçları berabere bitirdi. 2-0 öne geçip, 2-2 berabere bitirdi. Konsantrasyon yüzdesi %120 gibi maçları arka arkaya oynadı. Bu maçlardan önce yani sezon öncesi de kamp görmemek bizleri zor duruma soktu. Ben geldiğim dönemde 6 tane kasık ve adele sakatlığı yaşayan oyuncumuz vardı. İdeal kadromuzla maçlara çıkamadık. Bir yere kadar direniyorsun. Savunma hatalarından inanılmaz goller yedik. İnanç gücümüz elimizden gitti. Gol yememek bir takım için çok önemli. Birlikte mücadele etmek çok önemli. Buca maçı çok önemli bir pozisyonumuz olmadığı halde, çok önemli bir gol pozisyonu da vermedik. Trabzon'daki maç 70. dakikaya kadar iyi geçti. Yorgunluktan, zihinsel ve fiziksel yorgunluk oluştuğu için maçı kaybettik. Bireysel hatalardan goller yedik. Bu lig hatalar ligi. Takım savunmasında hatalar yapıyoruz.
- Yetenek olarak zayıf bir kadromuz mu var? Yoksa sezon öncesi kamp görememek bizleri bu kadar çok mu etkiledi?
Yetenekli oyuncu sayımız fazla olsa daha iyi olabilirdi. Sezon öncesi takımın geç kurulması, eldeki ekonomik sıkıntılar ile beraber geçmişte fazla müsabaka oynamayan oyuncular transfer edilmiş. Samsunspor gibi büyük bir camiada bu oyuncuları yarıştırmak çok kolay bir şey değil.
- Takımımızın bulunduğu konum itibariyle kötü bir durumda. Çözüm önerileriniz nelerdir?
Bir kere 6 -7 oyuncu transfer ihtiyacımız var. Bunun 5 tanesi sahada direkt görev alabilecek nitelikte olmalı. Burada en önemli süreç, alacakları olan büyüklerimizin koydukları temliklerini istememeleri. Federasyonda birikmiş bizim yaklaşık 1,5 milyon TL paramız var. Bu temlikleri kaldırırlarsa Samsunspor tarafından kullanılmalarına izin verirlerse, Samsunspor forması altında oynayacak doğru oyuncuları buraya almak zorundayız. Buraya alacağımız oyuncular, içerdeki oyuncularımızın hareket kabiliyetini genişletecek. Hem de tribüne gelen seyirciyi ateşleyebilecek. Hem de maçın sonuna kadar mücadele edebilecek oyuncular transfer edeceğiz.
- Hedefimiz ne olmalı?
Bugün itibariyle yine play off düşünülebilir. Yukarı ile aramızda çok büyük bir fark bulunmuyor. Bu asla kapanmayacak bir fark değil. Samsunspor gibi büyük camialarda hiç değil. Ama onu kapatmak için içerdeki oyuncularla daha güvenli bir yapı açığa çıkarmamız lazım. Ondan sonra Samsunspor istediği hedefe daha yakın hareket edebilir.
- Belirlediğiniz oyuncular var mı?
Öncelikle orta sahada topu tutabilecek. Oyunu yönlendirebilecek, takım savunmasında ve uçta da topu tutabilecek isimler alacağız. Bir kere 4-5 transfer direkt oynayabilecek nitelikte olmalı. Bunun yanına bir iki tane de yedek kulübemizin de güçlü olmasını sağlamalıyız.
- Hocam alt yapıdan oynatabileceğiniz oyuncular görüyor musunuz?
Tabii var. Ama dediğim gibi o içerdeki güçlü ve güvenli yapıyı sağlamamız gerekiyor. Kulübeden içeriye girebilecek ve o yükü taşıyabilecek oyuncuları seçeceğiz. Bu potansiyel de burada var. Bir sene içinde direkt adapte edip, oynatabileceğimiz oyuncular mevcut.
- Taraftarımız için neler söylemek istersiniz? Yeterince sabırlı davrandılar mı sizce?
Ben hiçbir zaman birinin kötü gününden yararlanmadım. Kimsenin kötü günü benim iyi günüm olsun istemedim. Taraftarlarımız bir galibiyet bile görmeden, çıkarsız ve menfaatsizce takımlarını destekledi. Bu dönemde özellikle müthiş sabırlı davrandılar. Bu dönemde hocalık yapan ve futbolcu olan insanlarımızın çok şanslı olduğunu düşünüyorum. Camiamız tekrar ayağa kalksın diye müthiş özveride bulunuyorlar. Seyircimiz de bugünleri hak etmiyor. Onlara inşallah ikinci yarı ile birlikte mutlu günler yaşatacağız. Başımız onlar önünde şu an için bükük.
- PTT 1. Lig nasıl bir lig sizce?
Ben Kasımpaşa'da 2008-2009'da şampiyonluk yaşadım. Çıktıktan sonra Süper Lig'de de çalıştım. Ondan sonra bir yıl ara verdim. 2B'de çalıştım. Daha sonra Kartalspor'da çalıştım. Bu ligin içinde olan biriyim. Her sene olduğu gibi dengelerin çok olduğu, alt ile üstün fazla olmadığı, mücadelenin çok üst düzey olduğu bir lig. Türkiye Kupası'nda bazen Süper Lig takımlarını elediğini görüyoruz. Bu ligde güç, kuvvet farkı çok fazla yok. Bu ligde mücadele eden ve kurumsal yapısının düzgün olduğu takımların sezon sonunda istedikleri yerde olacağını tahmin ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.