İş dünyası endişeli
TÜSİAD yaptığı açıklamada "Son dönemde müteaddit defalar dikkat çektiğimiz toplumsal kutuplaşmalardan kaygı duymaktayız." Diyerek, demokratikleşme sürecinin kesintisiz ve bir bütün olarak devamının huzurlu ve daha müreffeh bir Türkiye için şart olduğuna vurgu yaptı.
Açıklamanın devamında "Siyasi partilerin yasaklanması ile ilgili mevzuat uygulanırken kapatılacak partinin mensupları ve görüşlerini temsil ettiği vatandaşlar için siyasi hakların gerçekleştirileceği mecranın ortadan kaldırılmakta olduğu göz ardı edilmemelidir. Kaldı ki, siyasi sicilimiz çok sayıda parti kapatma işlemiyle doludur ve hiç bir kapatma eyleminin, kapatmaya gerekçe oluşturan sorunları ortadan kaldırmadığı da açıktır. TÜSİAD da yıllardır siyasi partilerin varlığının çoğulcu demokratik düzende vazgeçilmez önemini vurgulamaktadır. Siyasi yasaklamalarda parti kapatma yerine siyasetçilerin bireysel sorumluluğu ön planda tutulmalıdır. Kapatma kararının Türkiye'nin en can yakıcı sorununda siyaset alanının kapanması sonucunu vermeyeceği ümidindeyiz. Aynı şekilde, siyaset alanında şiddete karşı net tavır almamanın sakıncalarının ve bunların çağdaş bir demokraside kabul edilemez sayıldığının artık tüm kesimlerce kabul edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Partinin kapatılması ile birlikte daha da tırmanma riski bulunan ve son dönemde müteaddit defalar dikkat çektiğimiz toplumsal kutuplaşmalardan kaygı duymaktayız. Unutulmamalıdır ki; siyasetçinin sorumluluğu demokratik sistemin kendini savunma yeteneğini gözetirken, tüm siyasi görüşlerin kendisini ifade edebilme alanını da genişletmek olmalıdır. Demokratikleşme sürecinin bu anlayışla kesintisiz ve bir bütün olarak devamı huzurlu ve daha müreffeh bir Türkiye için şarttır." Denildi.
MÜSİAD: KAPATILMALAR ÇÖZÜM OLMAMIŞTIR
Özgürlüklerin daraltılmasını değil genişlemesini ilkesel düzeyde desteklediklerini ve desteklemeye de devam edeceklerini belirtti.
MÜSİAD Basın Koordinatörlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, Anayasa Mahkemesi'nin DTP'nin kapatılması kararına ilişkin görüşlere yer verildi. MÜSİAD'ın, ülkemizde siyasi partilerin kapatılmasından ziyade partilerin daha da güçlenerek siyasi hayatlarına devam etmesi arzusunda olduğuna işaret edilen açıklamada, siyasi partilerin kapatılması ve Türkiye'nin siyasi partiler mezarlığı haline gelmesinin demokrasi açısından arzu edilen bir gelişme olmadığı vurgulanarak , Avrupa standartları açısından, bir siyasi partini kapatılması kararının, hem Avrupa Konseyi'ne bağlı olarak alınan Venedik Konseyi'nin belirlediği Venedik Kriterlerine; hem de Avrupa'da insan haklarının standartlarını belirleyen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatlarına uygun olması gerekmektedir. Her iki kurumun standartlarına bakıldığında siyasi partilerin ancak şiddet ve terörü desteklediklerinde ve terör eylemlerini kınamadıklarında kapatılmasının doğru olduğu ifade edilmektedir. DTP'nin kapatılması davasında Avrupa kriterlerinin ne kadar göz önünde tutulduğunu gerekçeli karar açıklanmadığı için bilemiyoruz. Ancak, yaşanan gelişmelerden tüm kesimlerin dersler çıkarması gerektiğini düşünmekteyiz. Şiddet ve terörü kınamayan bir siyasal oluşuma Avrupa kriterleri de müsaade etmemektedir. Siyaset mutlaka yasal zeminde ve şiddete hiçbir şekilde prim vermeden yürütülmek zorundadır. Bu gelişme göstermiştir ki, yeni Anayasa çalışmaları ve yargı reformuna hız verilmeli, özellikle Venedik Kriterlerinde yer alan şiddet ve terör eylemlerini açıkça destekleyen partiler haricinde parti kapatmanın Anayasa ve yasalarca güvence altına alındığı, yeni bir Siyasi Partiler Kanunu çalışmasının bitirilmesi çok daha önemli bir hale gelmiştir.'' Denildi. Açıklamada, şu anda ülkemizde daha önce Türkiye tarihinde olmadığı kadar bir ifade özgürlüğünün mevcut olduğu vurgulanarak, ''Şiddet ve terör dışlanarak her kim ne söylemek isterse söyleyebilmelidir ve bu ifade özgürlüğü de yasal açılardan tam olarak güvence altına alınmalıdır'' denildi.
HERKES SAĞDUYULU DAVRANMALI
Türkiye' de demokrasinin daha gelişmesi, derinleşmesi, pekişmesi; hak ve özgürlüklerin daha da kapsamlı bir hale gelmesinin herkesin samimi isteği ve ideali olduğu belirtilen açıklamada, ''Elbette sağ duyu sahibi hiç kimsenin bu süreçte ülke geleceğinin zarar görmesini, kapatma kararının terör ve şiddeti körüklemesini arzu etmesi mümkün değildir. Bazı DTP'li milletvekilleri tarafından verilen demeçler ve böylesi hassas bir dönemde yeteri kadar özen gösterilmeyen tutum ve davranışlar, dava sürecini bu noktaya taşımış olsa da, siyasi partilerin kapatılacağı yegane yerin halk ve yapılacak demokratik seçimler olması gerektiği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Daha güçlü bir demokrasi idealinin gerçeğe dönüşmesi için ülkemizdeki tüm yetkili çevreler sorumlu, sağduyulu ve hassas niyetle hareket ederek, kardeşlik ve bütünleşme projesinin devamına katkı sağlamalı ve bu sürecin baltalanmasına izin verilmemelidir denildi.