İş kapısı mı, ölüm kapısı mı?

İş kapısı mı, ölüm kapısı mı?
Samsun Çevre Birlikteliği Sorumlusu Metin Telatar, hukuki mücadele için hazırlıkların başladığını belirtti

Samsun'da Terme ve Tekkeköy'de kurulan ancak Samsun'da bir çok kurum ile Samsun'lu vatandaşların büyük tepki ve eylemleri ile karşılaşılması üzerine geçici olarak faaliyetleri durdurulan Termik ve Mobil santraller hakkında konuşan Samsun Çevre Birlikteliği Sorumlusu Metin Telatar,"Samsun'da ilk olarak Tekkeköy'de ve ardından Terme'de kurulan Mobil ve Termik Santrallere karşı durabilmek için 2008 yılından beri yoğun mitingler yaparak ve de halkı bilgilendirerek elimizden geldiğince karşı durmaya çalıştık. Bu çalışmalarımız sonucunda Tekkeköy'deki Mobil santrallerin geçici bir süre zarfı için çalışmaları durduruldu. Ancak biz Çevre Birlikteliği olarak bunun kalıcı bir durdurma olduğunu tabi ki düşünmüyoruz" dedi.
KİRLİLİĞE DOYDU
Çarşamba, Terme ve Tekkeköy İlçelerinin, Türkiye'de sayılı tarım arazilerinden olmalarına rağmen yine sanayi ve fabrikaları kurulması sonucunda büyük oranda hava ve toprak kirliliğine doyduğunu ve hazırlanan yanlış politikalarla zaten kapasitesinin çok çok altında tarım yapılan alanlar haline geldiğini belirten Telatar, "Bugün Avrupa'da bir çok ülke verimsiz ve tarım arazisi olmaktan çok uzak olan arazilerini verimli hale getirmek için ciddi bütçeler ortaya koyarken, maalesef ülkemizde bir çok tarım alanı getirisi olmayacak yada çok az oranda olacak projeler uğrunda heba ediliyor. Bugün bir Çarşamba Ovası,Bafra Ovası Ufak bir destekle tarımda Samsun'da büyük istihdam kapıları yaratacak ovalardır.Ancak maalesef bu ovalarımız geleceği olmayan,getiri yerine dönüşümü olmayacak götürüler getirecek projeler nedeniyle yetkililer tarafından açıkça heba edilmektedir.Bunun sonucunda belki kısa vadeli getiriler sağlanabilir ancak uzun vadeli kayıp çok fazla olacaktır.Termik santrallerin faaliyete geçirilmemesi başlı başına bir yanlıştır. Ancak Özellikle Termik santrallerin yapılması için Çarşamba, Terme, Tekkeköy güzergahının seçilmesi ise en büyük yanlıştır. Biz Samsun'da termik santralin yapımına başlı başına karşı olmakta beraber, en büyük yanlışın, santrallerin tarımın merkezi olan bu noktalarda kurulması olarak görüyoruz" şeklinde konuştu.
HALK KANDIRILIYOR
Termik santraller hayata geçirilmeden önce basın yada başka kurumlar aracılığıyla yetkililerin bir çok kez halka kurulması gündemde olan bu santrallerin sanki bir iş kapısıymış gibi gösterildiğini belirten Telatar, "Vatandaşlarımız hayatlarında santral diye bir şey şimdiye kadar var olmadığı için doğal olarak, kim ne dese inanmak durumunda. Bir çok yetkili özellikle halkın ve özellikle köylünün bu cehaletini kullanarak, "Size iş sağlayacağız" diyerek vatandaşlara santrallerin iyi bir çalışma olduğu anlatıldı. En acısı ise vatandaşlarının cehaletinin kullanılarak, iş vaatleri ile kandırılmaları olsa gerek diye düşünüyorum. Bizde bu konuda Çevre Birlikteliği olarak vatandaşlara durumun aslında bu yöne olmadığını, mobil ve termik santrallerin kendilerini kanserden başka hiçbir şey getirmeyeceğini anlattık. Halkımız özellikle gerçekleri öğrenmelerinin ardından bize katıldı ve ovalarımızı hep birlikte korumaya başladık. Düzenlediğimiz mitinglerde halkın da bize katılmış olması ile şimdilik santrallerin işleyişi durdurulmuş durumda. Ama ben bu durumu bir bakıma fırtına öncesi sessizlik olarak değerlendiriyorum" dedi.
ÇED RAPORUNUN VERİLMESİ ÖNEMLİ DEĞİL
Açıklamasında Termik ve Mobil santrallere yetkili kurumlar tarafından ÇED onayı verildiğini de hatırlatan Telatar, "Açıkçası ben ÇED raporunu, bazı planların kılıfı olarak değerlendiriyorum. Bu santrallere ÇED raporunun verilmiş olması hiç de önemli değil. Çünkü bu konuda en ufak bir bilgisi olan insan bu santrallerin doğaya ne derece zarar vereceğini anlayabilir. Bu santrallerin vermiş olduğu zararların birçok örneğini ülkemizde belirli zaman aralıklarında sık sık gördük ve bu santrallerin hepsinde de ÇED raporu vardı. Ben bu nedenle Samsun'daki bu santraller için de hazırlanan ÇED yani Çevresel Etki Değerlendirme raporlarının onaylanmış olmasını hiç de şaşırtıcı bulmadım. Çünkü hazırlanan raporlarla santrallerin açıkça çevreye büyük ölçüde zararlı olduğu onaylanıyor."dedi.
KAYNAK DIŞA AKTARILICAK
"Termik santralleri kuranların basına yaptıkları her açıklamada kılıf olarak belirttikleri doğalgaz kullanımı, önemli bir noktayı açıklıyor ki oda, termik santrallerin dış ülkelere büyük bir kaynak sağladığıdır" ifadelerini kullanan Telatar, sağlanacak olan gelirinde büyük olasılıkla giderler uğruna harcanacağını belirtti.
TAM İSABET
Sağlık kenti olma yolunda önemli adımlar atan Samsun'da bu tip çalışmaların yapılmasının çok isabetli ve önceden hazırlanmış bir planın ürünü olduğunu belirten Telatar,"Samsun'da özellikle seçimler öncesinde ilk olarak sağlık alanında önemli adımlar atılacağı önemle belirtilir. Ben artık 2008 yılından beri başlatılan bu santral çalışmaları sonucunda bu durumunda bir planın eseri olduğunu düşünüyorum. Neden diye sorarsanız eğer, öncelikle Bafra'da dahil olmak üzere Çarşamba ,Tekkeköy,Terme ilçelerinde yaşayan insanlar başta olmak üzere tüm Samsun halkı ağır ağır kanser hastası olmaya başlayacak.Çocuklarımız Solunum yolu hastalıkları ile büyüyecekler. İnsanlarımızın ömrü 60 yıl ile sınırlı kalacak. Tabii ki birden artan bu kadar hastaya da Kapasiteli hastaneler, uzman hekimler lazım. Yetkililer gerçekten sağlık alanında duyarlılık gösteriyorlar" dedi.
6 TERMİK SANTRAL YOLDA
Samsun'a yapılması gündemde olan altı termik santralin daha gündemde olduğunu belirten Telatar, "İki santral ile halk desteği ile başladığımız mücadele sonunda termik santrallerin ilerleyişi süre belirtilmeden durdurulmuş durumda. Bu haberlerle içimiz az da olsa rahatlamıştı. Ancak şimdi altı termik santralin daha yapılacağı haberleri ile hazırlıklarını tamamladığımız hukuki sürece hiç vakit kaybetmeden başlayacağız. Bizi gerçekten zor bir mücadele başlıyor" şeklinde konuştu.
Özlem ÇUHACI