İşçi ölümlerinde 2014 en acı yıl oldu

İşçi ölümlerinde 2014 en acı yıl oldu
Ölümlü iş kazalarına bağlı hayatını kaybeden işçiler nedeniyle 2014 yılı iş güvenliği açısından acı dolu bir yıl oldu.

Soma'da maden faciası, Torunlar İnşaat'ta asansör kazası, Ermenek maden faciası, onlarca inşaat kazası, tarım işçilerinin doldurulduğu otobüslerin yaptığı kazalarda yaşanan toplu ölümlerle Türkiye, felaket üstüne felaket yaşadı. Yıl boyu hayatını kaybeden işçi sayısı ülke tarihinin en yüksek ölüm rakamına ulaşarak, bin 800'ün üzerine çıktı.

Denetim eksikliği, cezaların caydırıcı olmaması, güvencesiz çalışma koşulları, iş ve işçi güvenliğinde yeterince önlem alınmaması, yasaların işçiden çok işvereni koruması, taşeronlaşma gibi sebeplerden kaynaklı meydana geldiği dile getirilen işçi ölümlerinde Türkiye; dünyada El Salvador ve Cezayir'in ardından üçüncü sırada yer alırken, Avrupa'da ise birinci durumda.

Soma ve Ermenek faciaları dahil 377 madencinin 2014'te hayatını kaybettiğini belirten Türkiye Maden İşçileri Sendikası Başkanı Nurettin Akçul, 'toplu ölüm' olmadıkça iş güvenliğinin gündeme gelmediğini, denetim yetersizliklerinin konuşulmadığını belirtti. Akçul, “Başta madenciler olmak üzere, ne yazık ki işçiler tek tek ölünce gündem olmuyor.” dedi. Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Aksiyon İş) Genel Başkanı Vedat Öztürk ise 2014'ü 'kara bir yıl' olarak niteleyerek, “Eğer gerekli önlemler alınmazsa, kârdan önce insana değer verilmezse korkarım 2015 de 2014'e benzeyecek.” şeklinde konuştu.

Her gün yaklaşık 173 iş kazası meydana geldiği Türkiye'de, bu kazalarda en az 5 kişi can veriyor. Türkiye, 100 bin çalışan başına ölümlü iş kazalarında Avrupa birincisi, dünyada ise üçüncü sırada. Bir araştırmaya göre, Türkiye'deki ölümlü iş kazası oranı yüzde 14. Bu oran Avrupa'da yüzde 3 civarında bile değil. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, El Salvador ve Cezayir'in ardından işçi ölümlerinde üçüncü sırada olan Türkiye'de, her yıl ölen işçi sayısı ortalaması binin üzerinde.

2014'TE TOPLU ÖLÜMLER ARTTI

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de her gün 172 iş kazası meydana geliyor. Bu kazalar, her gün ortalama 4 işçinin hayatına mal olurken, 6 işçi ise sürekli iş göremez hale geliyor. Çalışma hayatındaki bu olumsuz tablo, Türkiye'nin Avrupa'da iş kazaları ve işçi ölümlerinde 1. sıradaki yerini korumasına da neden oluyor. 2014 yılı ise Türkiye'nin işçi sağlığı ve güvenliği konusundaki 'kötü şöhreti'nin adeta zirve yaptığı bir yıl oldu. Başta Manisa'nın Soma ilçesindeki bir madende meydana gelen kazada hayatını kaybeden 301 madenci olmak üzere, Ermenek'te 18, Mecidiyeköy'de Ali Sami Yen Stadı'nın yerine inşa edilen Torunlar İnşaat'ta 10, Isparta'da tarım işçilerini taşıyan otobüse fazla sayıda insan bindirilmesi nedeniyle 17 tarım işçisinin hayatını kaybetmesi gibi toplu ölümler, 2014 yılını kara bir yıl olarak kayıtlara geçirdi. SGK'nın verilerinin yanısıra İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin derlemesine göre; 2014 yılında hayatını kaybeden işçi sayısı en az bin 800. İşçilerin 101'i ocak ayında hayatını kaybederken, şubatta 84, martta 122, nisanda 124, mayısta 425, haziranda 150, temmuzda 130, ağustosta 158, eylülde 146, ekimde 160, kasımda 123 ve aralık ayında da 75 işçi aramızdan ayrıldı.

ÖLÜMLÜ İŞ KAZASI AVRUPA'DA AZALIRKEN TÜRKİYE'DE ARTIYOR

Türkiye, ölümlü iş kazalarında dünyada en kötü şöhrete sahip ülkelerin başında geliyor. Yıldan yıla azalması beklenen iş kazası ölümleri artıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, ölümle sonuçlanan iş kazası oranları bazı ülkelerde önemli ölçüde geriledi. Türkiye'de 'ölümle sonuçlanan iş kazası' oranları '100 binde 20,5 iken, bu oran Norveç, İsveç, İsviçre ve Danimarka gibi ülkelerde '100 binde 2' oranının altına geriledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın verilerine göre, 2002 yılında 72 bin iş kazası yaşanırken, 2003'te bu rakam 76 bine, 2004'te 83 bine yükseldi. Yıllar içinde iş kazaları benzer seyir izlerken, 2011 yılında iş kazası sayısı 69 bin olarak görülüyor. İş kazalarında hayatını kaybeden kişi sayısına bakıldığında ise tablo daha da korkunç bir hal alıyor. 2002 yılında 872 kişi iş kazalarından hayatını kaybederken, bu rakam yıllar içinde büyük bir artış göstererek, 2011 yılına gelindiğinde bin 700'e yükseliyor. 2012'de 744 kişi iş kazalarında can verirken, 2013 yılında ise bu rakam bin 235'e yükseldi. İşçi ölümlerinde kara bir yıl olarak adlandırılan 2014'te ise bin 800'ün üzerine çıktı.

EN FAZLA ÖLÜM İNŞAAT SEKTÖRÜNDE

Türkiye'de en fazla işçi ölümü ve iş kazalarının üçte biri inşaat sektöründe meydana geliyor. Tüm iş kazalarının yüzde 1,6'sı ölümle sonuçlanırken, inşaat sektöründeki iş kazalarının yüzde 4,7'si ölümle sonuçlanıyor. İnşaat sektörünü taşımacılık, madencilik ve metal sektörleri takip ediyor. Gökdelen inşaatlarında yüksekten düşerek hayatını kaybeden işçi sayısı yüksek rakamlara ulaştı. Son yıllarda birbiri ardına yükselen lüks konut projelerinde hayatını kaybeden işçi sayısı, bu yılın ilk sekiz ayında 120'nin üzerine çıkmış durumda. Türkiye madenlerinde 73 yılda 4 binin üzerinde madenci yaşamını yitirdi. Bu rakam, Türkiye'yi madencilikteki işçi ölümlerinde Avrupa'nın zirvesine taşıyor.

Sendika temsilcileri, ölümlü iş kazalarının 2014 yılında çok fazla olduğunu belirterek, yeterli önlemlerin alınmadığını, denetimlerin sık yapılmadığını, cezai müeyyidelerin de yetersiz olduğu görüşünde birleşiyor. Sendika temsilcileri, şöyle konuştu:

"OLSUN KAZA, GELSİN YASA"

Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nu (Aksiyon İş) Genel Başkanı Vedat Öztürk: "2014, işçiler için işçi yakınları için en acı ve kara yıl oldu. Ne yazık ki ülkemizde iş güvenliği, kaza olduktan sonra gündeme geliyor. 'Olsun kaza gelsin yasa' mantığı işliyor. Oysa yasaların, kazalardan önce, iş güvenliğini sağlayacak şekilde çıkarılması gerekir. Ayrıca, denetimler de yetersiz, etkisiz. Cezai müeyyideler de caydırıcı değil. Denetim için de bağımsız denetim kurumlarının oluşturulması lazım. Ne yani önlemlerini, iş ve işçi güvenliğini konuşmak için illa toplu ölümlerin mi olması gerekiyor? Perakende ölümleri kimse duymuyor, yazmıyor, görmüyor. Umarız ve dileriz ki 2015 yılı, 2014'e hiçbir yönüyle benzemez. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, kârdan önce insana değer verilmezse, korkarım 2015 de 2014'e benzeyecek. Bunun olmaması için çaba sarf edilmeli."

"MADENCİLER, TEK TEK ÖLÜNCE GÜNDEM OLMUYOR"

Türkiye Maden İşçileri Sendikası Başkanı Nurettin Akçul: "2014 madenciler için tam bir felaket yılıydı. Soma, Ermenek dışında onlarca madende madenciler tek tek öldüler. Ayrıca, başta Koza altın madenleri olmak üzere pek çok madenle ilgili sorunlar da gündemimizdeydi. 2014 yılında madenlerde 377 arkadaşımız hayatını kaybetti. Sistemden, ihale yasasından, taşeronlaşmadan kaynaklanan bu ölümlere biz cinayet diyoruz. Madencilikte, kamu kendi elindeki sahayı taşerona veriyor. Oradan başlıyor yanlışlıklar silsilesi. Madenciler, tek tek ölünce haber olmuyor. Oysa her ay madenciler yer altında can veriyor. Ancak toplu ölünce gündem oluyor. Caydırıcı müeyyideler yok. 750 kişi kapasiteli bir madene 2 bin kişi gönderiliyor. Oysa denetimler sık, cezalar caydırıcı olsa işveren buna cesaret edemez. İş güvenliği önlemlerini alır, daha çok kâr edeyim derken insanların hayatını tehlikeye atmaz.” Cihan

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.