İyi karneye ödül, kötü karneye ceza anlayışı yanlış

Uzmanlar iyi karne getirene ödül, kötü karnesi olana ceza verilmesinin de yanlış olduğu vurguladı.

Karne dönemi öncesi öğrenciler kadar veliler de çocuklarının okul performanslarını merak ediyor. Kimi zaman karne durumuna göre çocukların ödüllendirilerek motive edilmeye çalışıldığı, kimi zaman da karnesinde kırık not olan çocukların cezalandırıldığı biliniyor. Ancak işin uzmanları her iki yöntemin de yarıyıl tatiline giren çocuklar için bu dönemin belirleyicisi olmaması gerektiği görüşünü dile getiriyor.

Çocuk ve Ergen Psikolojisi Uzmanı Elit Bıyıkoğlu 15 günlük bu tatil döneminin iyi değerlendirilmesinin önemine işaret etti. İyi karneye ödül, kötüsünü ceza mantığının yanlış olduğunu ve bu durumun tatilin belirleyicisi olmaması gerektiğini belirten Bıyıkoğlu, “Karnenin durumu ile çocuğun zekâ seviyesi ve kişilik özellikleri eşleştirilmemelidir. Bunun yerine, çocuğun içinde bulunduğu şartlar göz önünde bulundurulmalı ve zayıf karneye nelerin sebep olduğu araştırılmalıdır. Öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği, duygusal sorunlar, aile ve okulda yaşanan problemler, ders çalışma ortamının uygun olmaması gibi faktörler çocuğun karne notlarında etkili olabilir. Bir sonraki okul dönemi için bu faktörlerin araştırılması ve gerekirse bir uzmandan yardım alınması önemlidir." dedi.

BAŞKA ÇOCUKLARLA KIYASLAMAYIN

Kırık karne getiren çocukların özgüvenini kıracak tavırlardan kaçınılmasını tavsiye eden Bıyıkoğlu, “Çocuğunuz iyi bir karne getirmemişse gelecek dönem ders başarısını yükseltmek için işbirliğinde olacağınızı ona yansıtmanız gerekmektedir. Çocuğun özgüvenini kırıcı ve benliğine yönelik olumsuz sözler söylenmemelidir. Asla çocuğunuzun başarısını başka çocuklarla özellikle de kardeşleriyle kıyaslamayın. Çocuğunuza karnesi ne olursa olsun onu sevdiğinizi ve değer verdiğinizi gerçekçi bir şekilde gösterin." şeklinde konuştu.

Cezalandırma yanında karne başarısını abartmanın da çocuklar üzerinden olumsuz etkileri olabileceğini belirten Bıyıkoğlu, karnesi iyi olan çocuğun göklere çıkarılmaması gerektiğini anlattı. “Biz zaten sana güveniyorduk” gibi cümlelerin çocuk üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini kaydeden Bıyıkoğlu, “Bu tarz söylemler, çocukta beklentilerin yüksek olduğunu ve düşük notların asla kabullenilemeyeceği algısını oluşturabilir. Bu durum, çocuğun gelecek dönem için okul performansı konusunda kaygısının artmasına neden olabilir. Maddi ödüllerden ziyade, 'iyi bir iş başardın gibi” onu destekleyen sözler söylenebilir. Anne-baba tarafından çabası onay alan ve desteklenen çocuklar daha gayretli ve başarılı olmaya çaba sarf edecektir. Karne için söz verilen bir hediye varsa bu söz yerine getirilmelidir. 'İyi notlar eşittir hediye' şeklinde bir ilişki yerine; öğrenmenin kendisine bir ödül olduğu inancının aşılanması önemlidir." dedi.

Yarıyıl tatili için program yaparken dikkat edilmesi gereken konulara da değinin Bıyıkoğlu, çocuğun hem dinlenip hem eğlenebileceği; varsa tatil ödevlerini de kapsayan bir programların hazırlanabileceğini, tatil planını çocuk ile birlikte yapılabileceği, akraba ziyaretlerinin de bu anlamda yararlı olabileceğini belirtti. Tatilde çok fazla ödevlerle çocuklara yüklenmemek gerektiğini belirten Bıyıkoğlu, “Aile fertlerinin birbirleriyle yakınlaşması için ailece oyun oynamak, sofrayı beraber hazırlamak, film izlemek, bir yeri gezmek gibi aktiviteler yapılabilir. Yarıyıl tatili anne-babayla ilişkilerin yeniden düzenlenmesi ve aile iletişiminin arttırılması için fırsat oluşturur. Aynı zamanda, geniş aile bağlarının geliştirilmesi için de uygun bir zamandır. Çocuğun ilgisi ve yeteneği doğrultusunda aktivitelerin düzenlenmesi ve bazı aktivitelerde çocuğun akranlarıyla bir araya gelerek sosyalleşerek eğlenmesi de önemlidir. Bu aktivitelerin, ders ortamından uzak olması gelecek dönem için çocuğun motivasyonunun artması için gereklidir. Tatilde çocukların televizyon, bilgisayar ve tablet ile çok vakit geçirmemesine özen gösterilmelidir.” diye konuştu. CİHAN