KAÇAK ELEKTRİĞİN FATURASI VATANDAŞA YÜKLENMESİN
Elektrikte Kaçak Rantına Karşı Mücadelede Katledilen Hasan Balıkçı'yı Unutmadıklarını belirten Özdağ, Kaçak elektrik kullanımının rant haline getirildiği bugünlerde kaçak enerji kullanımına karşı verdiği mücadelede hain bir saldırı sonucunda yaşamını yitiren EMO Üyesi Hasan Balıkçı'yı aramızdan alınışının 12. yılında derin bir acıyla anıyoruz.
Hükümetin Ekim ayı başında elektriğe yaptığı yüzde 9`luk zammın yarısından fazlasının faturalarımıza yansıtılan kayıp ve kaçak bedeline yapılan artıştan kaynaklandığını bir kez daha hatırlatarak; Kaçak elektrik kullanımına karşı mücadele yolunda, tehditlere, şantajlara aldırmadan, dimdik yürüyen EMO Üyesi ve EMO Adana Şubesi yöneticilerinden Hasan Balıkçı`yı, kaçak elektrik kullanan imalathane sahibinin azmettirdiği kiralık katiller tarafından katledilişinin 12. yılında derin bir acıyla anıyoruz. Duyduğumuz acı bugünün siyasal iktidarının enerji alanındaki uygulamalarıyla daha da katlanmaktadır. dedi.
KAÇAK BEDELİ YURTTAŞLARIN ÜZERİNE YIKILIYOR
Hükümetin Hasan Balıkçı`nın kaçak enerji kullanımına karşı verdiği onurlu mücadelenin üzerine örtü çektiğini ifade eden Mehmet Özdağ, Enerji alanındaki özelleştirmelere karşı mücadelede ön saflarda yer almış olan Hasan Balıkçı`nın kaçak enerji kullanımına karşı verdiği onurlu mücadelenin üzerine bugünün siyasal iktidarı tarafından örtü çekilmekte; hatta yurttaşların ödedikleri faturalar üzerinden şirketlere kayıp ve kaçak rantı dağıtılmaktadır. Şirketlerin kayıp ve kaçak oranlarını indirme hedefleri sürekli revize edilerek; kasasından ödemesi gereken kaçak bedeli yurttaşların üzerine yıkılarak özelleştirme sürecinde sözü edilen ceza sistemi rafa kaldırılmıştır. Hatta zora giren şirketlere kayıp ve kaçak hedefleri yükseltilerek kar garantisi sağlanmıştır. diye konuştu.
İKTİDAR ŞİRKETLERİN BASKISI ALTINDA
Siyasal iktidarın şirketlerin baskıları karşısında önce elektrik borcu olan çiftçilere tarımsal destekleme yapılmaması kararı aldığını bildiren Özdağ açıklamasını şöyle tamamladı: . O kadar pervasızlaşmıştır ki tarımsal desteklemelerin şirketlere elektrik borcunu ödeme adı altında aktarılması yoluna da başvurulmuştur. Son olarak ise bu aybaşında elektriğe yapılan yüzde 9`luk zammın yarısından fazlasının faturalarımıza yansıtılan kayıp ve kaçak bedeline yapılan artıştan kaynaklandığı ortaya çıkmıştır.
Kayıp ve kaçak mücadelesini yürütmeyen ve sosyal devlet anlayışının gereğini yerine getirmeyen iktidar, şirketlerin kayıp ve kaçak oranını düşürmemeleri karşısında asgari tüketim bedeli gibi sabit bir bedeli halktan tahsil etmeyi dahi düşünmektedir.
Sosyal Devlet anlayışı gereği elektrik hizmetlerinde de Evrensel Hizmet fonu benzeri bir fon oluşturulmalıdır.
Temel sorun, kaçak enerji kullanımına yalnızca "şirketlere rant" gözüyle bakılmasından kaynaklanmaktadır. Kaçak enerji kullanımı mutlaka maksimum düzeyde sınırlanmalı, bunun için Hasan Balıkçı`nın yolundan gidilerek mücadele edilmelidir. Ancak mücadelenin yoksul hanelere değil, en başta kaçak enerji kullanımını "rant" haline getiren kesimlere yönelmesi gerektiği açıktır. Ekonomik ve sosyal boyutu değerlendirilerek, kaçak enerji kullanımını önleyecek adımlar atılmalıdır. Öncelikle sosyal devlet anlayışının gereği olarak temel bir insan hakkı olan elektriğin yoksul kesimlere ulaştırılması için gerekli önlemler alınmalı, "Evrensel Hizmet Fonu"nda olduğu gibi enerji özelleştirmeleriyle ciddi ranta sahip olan şirketlerden yapılacak kesintilerle elektrik hizmeti için de fon oluşturulmalıdır.
Elektrik alanındaki özelleştirmeler ve kaçak rantı dağıtımının üzerimize karanlık bir gölge düşürdüğü bugünlerde Hasan Balıkçı yürüttüğü mücadelesiyle bir güneş gibi parlamakta, yolumuzu aydınlatmaya devam etmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.