"KADIN MİLLETVEKİLİ ORANI YETERSİZ"
"Avrupa'da parlamentoda bulunan kadın oranı %50-60 arasında iken ülkemizde son seçimlerle birlikte kadın Milletvekili oranımız %14'te kalmıştır" dedi.
Kadınların seçme ve seçilme hakkı konusunda bilgiler paylaşan Eğitim-İş Canik İlçe Temsilcisi Ebru İrgül şöyle konuştu "Dünyada kadınların seçme ve seçilme hakları yine kadınların derneksel ve kitlesel mücadeleleri sonucunda 18, 19 ve 20'nci yüzyıla yayılan bir süreç içerisinde kademeli olarak gerçekleşmiştir. Bu başarı Avrupa ve Amerika kıtalarında önce elde edilirken Asya ve Afrika kıtalarında daha sonra gerçekleşmiştir. Maalesef ki Arap yarımadasında bir çok ülkeye bu hak çok geç gelmiş hatta bazı Arap ülkelerinde kadınların seçme ve özellikle seçilme hakları hala bulunmamaktadır. Bunun örneklerinden biri olan Suudi Arabistan'da bu aralık ayında yapılacak seçimlerinde kadınlar ilk defa seçilme hakkına sahip olacaklardır."
"KADIN MİLLETVEKİLİ ÇOK AZ"
Avrupa ülkelerinde parlementoda bulunan kadın oranının yüzde 50'lerde olduğunu, ülkemizde ise kadın Milletvekili oranının yüzde 14 olduğunun altını çizen İrgül, "Dünyada bir çok ülkede kadınlarının mücadelesi ile aldıkları bu hak, ülkemizde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün çağdaşlaşma ve batılılaşma devrimleri arasında 1930'larda başlamış ve 1934 yılında Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı armağan edilmiştir. Maalef ki ülkemizde bir çok Avrupa ülkesinden önce elde edilmiş olan bu hak 21'nci yüzyıla geldiğimiz bu günlerde bile yeterince sağlıklı ve doğru bir şekilde kullanılamamıştır. Avrupa'da parlamentoda bulunan kadın oranı %50-60 arasında iken ülkemizde son seçimlerle birlikte kadın Milletvekili oranımız %14'te kalmıştır" şeklinde konuştu.
"TOPRAK KADIN, DEVLET ERKEK"
Türkiye halkının kadınlara olan bakış açısını henüz kıramadığını kaydeden İrgül, "Demokrasi anlayışının yerleşmediği bizim gibi ülkelerde toprak kadın, devlet erkek anlayışı hakimdir. Ülkemizde kadın cinayetlerinin, çocuk gelinlerin ve kadına şiddetin son 10 yılda artış göstermiş olması, kadının sosyal ve siyasi ortamlardan mevcut hükümet ve savunucuları tarafından ahlaki ve dini söylemler kullanılarak uzaklaştırılmak istenmesi kadın erkek eşitliği ve omuz omuza verilecek aydınlanma mücadelesinin, yani Atatürk'ün aydınlanma devrimlerinin egemen erkek anlayışının altında yarım kaldığının güçlü bir kanıtıdır. Son olarak Atatürk’ün kadın hakları konusunda getirdiği büyük ve köklü değişiklikler, ancak akılcılığın ve lâikliğin benimsenmesiyle başarılabilir" dedi. Onur EMİRZA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.