Kaloriferi değil cepleri yakıyor!

Kaloriferi değil cepleri yakıyor!
Tüm dünyada etkisini gösteren küresel kriz doğalgaz ve elektriğe art arda gelen zamlar vadandaşı bunalttı.

Kışın ortasında ödedikleri kabarık doğalgaz faturalarıyla vatandaşın ateşini yükselten zamlar Samsunlulara zor günler yaşatıyor.

Elektrikli soba revaçta!
Doğalgaz fiyatlarında yaşanan artış halkı elektrik sobalarına yönlendiriyor.Fakat elektriğe de gelen yüklü zamlar Samsunluları çaresiz bırakıyor.Elektrikli soba satışlarında artış olduğunu belirten bir beyaz eşya mağazasında satış personeli olarak görev yapan Mahir Fidan günde 3-5 arasında soba satmaya başladıklarını söyledi.Doğalgaz kullanmasak ta elektrik zamları bize yetiyor diyen Fidan, “Doğalgaz fiyatları aldı yürüdü elektrikte pahalı vatandaş için fark eden bir şey olmuyor ama en az zararla kışı atlamak için elektrikli sobayla idare ediyorlar” dedi.

HALK ÜÇE BÖLÜNDÜ
Tekel den emekli Hüseyin Yar adlı vatandaş ise milletin sömürücülerin elinde olduğu sürece daha çok zam geleceğini söyleyerek ülkenin üçe bölündüğünü ifade etti.Halkı Aç kesim, İdareci Kesim ve Paragözler olarak üçe ayıran Yar, “Fabrikaların kapatıldığı işçilerin çıkarıldığı bir ülkede doğalgaz ve elektrik kullanmak artık bir lüks sayılır”dedi.Doğalgaz ın kapısına kadar geldiğini söyleyen Yar,bağlatma ücreti pahalı olduğu için evine doğalgaz bağlatmadığını söyledi.Tek başına yaşayan Hüseyin Yar aylık 22-25 TL civarında gelen elektrik faturasının ise zamlardan sonra 40 TL ye çıktığını söyledi.

KÖMÜRDEN ŞAŞMA!
Bir kurumdan emekli olan 78 yaşındaki Macit Erses ise doğalgaz zamları karşısında vatandaş olarak hiçbir şanslarının olmadığını ve bu kabarık faturaları ödemeye mecbur bırakıldıklarını söyledi.Kendisi gibi eşide bir kurumdan emekli olan Erses,evine yan gelir olarak eşinin maaşının da girdiğini belirterek “Eşimin maaşı olmasa buradan Çarşamba ya gezmeye bile gidemeyiz”dedi.Erses Türkiye nin içine düştüğü duruma bir sözle noktayı koydu:
“Adamın evine misafir gelmiş. Adam demiş: Kırardım sana bir yumurta ama tava delik,yağ yok” demiş.
Mihriban Koçaker