Kanser tedavisinde 'mantar' mucizesi
Parçacıkların bağışıklık sistemini uyararak, makrofaj salgısını tetiklediği ve kanserli hücreleri öldürdüğü tespit edildi. Doğa Bilimleri Derneği Genel Sekreteri Müge Kanay, etobur mantar türü olan arthrobotrys oligosporanın, parazit kancalı kurtlarla beslendiğini söyledi. Bu mantarın, kancalı kurtları yakalayıp sindirmek için çok özel tuzaklar kurduklarına işaret eden Kanay, ''Bu tuzaklar mekanik olarak öyle kusursuzdur ki tuzağa yakalanan kurtlar ne kadar çırpınırlarsa çırpınsınlar kurtulmayı başaramazlar'' dedi. Kanay, mantarın, tuzağı son derece karmaşık inşa ettiğini dile getirerek, önce yapışkan iplikçiklerle halkalar ördüklerini anlattı. Kancalı kurtun, bu halkalara takılıp, içinden çıkamadıklarını ifade eden Kanay, daha sonra bu iplikçiklerin kurdun gövdesini delerek içeri doğru büyümeye başladığını ve zamanla kurdu sindirdiklerini söyledi.
Mikro boyutta ameliyat benzetmesi
Kanay, bu işlemin adeta mikro boyutta bir ameliyat gibi gerçekleştiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu: ''Başlangıçta kurtçuğu ağına dolayabilecek kadar kuvvetli bir yapışkana sahip olan bu iplikçikler, ameliyata başladıklarında yapışkan özelliklerinin yerine kesici özelliklerini devreye sokarlar. Bir neşter gibi kurtun gövdesini kesip itinayla içeri girerler. Birden çok işleve sahip bu iplikçikler, son derece üst teknoloji nano bileşenler ve nano parçacıklarla donatılmıştır.''
Kanser tedavisinde son gelişme
Amerika Tennessee Üniversitesi'ndeki bilim insanlarının laboratuvar ortamındaki araştırmalarının sonucunda, bu parçacıkların bağışıklığı uyarıcı ve tümöre karşı etkili özelliklerinin keşfedildiğini belirten Kanay, ''Bir milimetrenin milyonda biri kadar, son derece ufak boyuttaki parçacıkların bağışıklık sistemini uyararak makrofaj salgısını tetiklediği ve kanserli hücreleri öldürdüğü tespit edilmiştir. Mantar tarafından üretilen parçacıkların, aynı zamanda optik, termal ve elektronik yönden de eşsiz olduğu farkedilmiştir. Bilhassa boylarının ufak olması sayesinde, hücre zarını kolaylıkla aşabildikleri görülmüştür' diye konuştu. Kanay, parçacıkların, mükemmel bir biyolojik uyuma da sahip olduklarını vurguladı. Kanser gibi ağır hastalıkların tedavisinde, bilhassa direkt kanla temas edecek malzemelerin hasta tarafından kabul edilmesi ve iltihaplanma ya da pıhtı oluşumu gibi istenmeyen tepkiler meydana getirmemesinin son derece önemli olduğunu belirten Kanay, arthrobotrys oligospora tarafından üretilen iplikçiklerdeki tasarımın, bu yönden mükemmel bir uyum gösterdiğini anlattı.
Doğadaki tasarımların taklit edilmesi
Doğadaki bir canlının sahip olduğu 1 milimetrenin milyonda biri kadar ufak bir alanda saklı bu teknolojinin, çok detaylı bir tasarımın ürünü olduğunu ifade eden Kanay, şunları kaydetti: ''Bu detaylı ve hatasız işleyen tasarımları taklit ettiğimizde, yalnızca biyomühendislik ve nanoteknoloji alanında değil, aynı zamanda tıpta da çözümler üretebilmek mümkündür. Gelecekte kemoterapi, radyoterapi ya da radyoaktif iyot gibi farklı kanser türlerinin tedavisinde kullanılan, çok sayıda yan etkisi bulunan sistemlerin yerini, doğadaki tasarımlar taklit edilerek üretilmiş, biyolojik olarak yüksek uyuma sahip, yan etkisi düşük, biyomedikal uygulamalar alabilir.''
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.